ABD Başkanlık seçimlerini Donald Trump’ın kazanmasının hemen ardından Türkiye’de sosyal medyada Berat Albayrak ismi TT oldu. Bu iddialara göre Trump kazanınca Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da hemen Trump ile arası iyi olan damadı Berat Albayrak’ı yeniden kabineye almayı düşünmeye başlamıştı. “Laf kaynağından ürer” diye güzel bir deyimimiz vardır ama bu defa “Albayrak geliyor” diyenler ikiye ayrılıyordu.
CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç, Türkiye’deki stratejik liman işletme hakklarının özelleştirmeyle devralan ve aralarında hükümete yakınlığı ile bilinen CİNER grubu, AKFEN, LİMAK’ın ve Katarlı Qterminals ve Singapur’un da olduğu 18 şirketin işletme sürelerinin ihalesiz 49 yıla kadar uzatılmasını, “iktidar değişimi kaygısı” olarak nitelendirdi. Mecliste düzenlediği basın toplantısında yasalaşan düzenlemeyi eleştiren Özkoç, “Türkiye’de limanlar ihale
Gazete Duvar’da yayınlanan bir inceleme, kamu bankalarının ve devletin yönettiği şirketlerin hükümet yanlısı gazetelere ilan verme yoluyla nasıl para aktardığını gözler önüne serdi. Kemal Şener’in incelemesinde, sütun santim hesabıyla, yani ilanların basılı gazete sayfalarından kapladığı yüzey alanına bakılarak yapılan ölçüme göre kamu bankalarının 2020’de en çok reklam verdiği gazetenin Türkgün olduğu ortaya çıktı. Türkgün, MHP’nin
Gazeteci Bahadır Özgür, Albayrak Grubu’na ait Tümosan AŞ’yi ikiye bölme kararı ile şu sıralarda hararetle tartışılan Altay Tankı Projesi’nin ilişkisini incelediği yazısında, tank için motor üretecek şirketin neden bölündüğünü yazdı. “Albayrak Grubu’nun şirketi Tümosan AŞ, geçen Cuma günü, (11 Aralık) akşam saatlerinde borsaya bir açıklama gönderdi. Şirketin ikiye bölüneceği ve Ar-Ge bölümünün, Tümosan Teknoloji ve Mühendislik
Tek parti iktidarı döneminde, 1944’te Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’a atfedilen sözdür: “Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz.” Benzetmek gibi olmasın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 17 Kasım konuşmasını dinlerken Tandoğan aklıma geldi. Hayır kovid önlemleri nedeniyle değil, reform konusunda söyledikleri nedeniyle. Erdoğan adeta “Muhalefet lazımsa, onu da biz yaparız, muhalefet partilerine ne?”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2002’den bu yana süren iktidarında bir tek şeyi hiç yapmamıştı. Muhalefetin ısrarla yüklendiği bir bakanını asla tartışmalar sıcakken feda etmemişti. Bunun ilk örneği Hazine ve Maliye Bakanı damadı Berat Albayrak oldu. Üstelik daha birkaç ay önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu istifa ettiğinde “Gitme, sana ihtiyacım var” diye kalmaya ikna etmiş olduğu halde.Bu
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığından “Gidiyorum” demesine, gecikmiş bir “Güle güle” karşılığı vermesi kolay olmamıştır. Yakın zamana dek adeta halefi gibi takdim ettiği göz bebeğiydi. Bu süreçte Erdoğan’ın vites değiştirip hız kestiğine, ya da o görüntüyü verdiğine dair birkaç belirti ortaya çıktı. Bu belirtilere de vites değişikliğinin ABD seçimlerini Joe
Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığından istifa ettiği haberi 8 Kasım akşamı siyaset ve ekonomi dünyasına bomba gibi düştü. 9 Kasım sabahı bu yazıya başladığımda hâlâ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan ya da İletişim Başkanlığından bir açıklama yoktu. Devlet Kanalı TRT Hazine Bakanının istifasını vermemişti, keza hükümet çizgisindeki Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak gibi gazetelerde de.Ancak şu ortada.
Şöyle bir soru soralım. Bugün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kabinesinde başka hangi bakan istifa ettiğini kamuoyuna açıklar ve Erdoğan ona “gitme kal” der? Hatta halkayı genişletelim: Cumhurbaşkanlığı ekibinden kim görevinden istifa ettiğini Twitter hesabından açıklar da Erdoğan “Gitme, kal” deyip, televizyonların canlı yayınladığı konuşmasında ona övgüler düzer? Ya da TBMM’den?Bence Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ya
Koronavirüs krizi hakkında bildiklerimiz, bilmediklerimiz, söylenenler ve söylenmeyenler var. 23 Mart gecesi itibarıyla koronavirüs salgınının Türkiye’deki seyri hakkında çoğu Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından söylenenler şunlar: -23 Mart gecesi itibarıyla Türkiye’deki koronavirüs hastalığından ölenlerin sayısı 37’ye, teşhis konanların sayısı 1529’a yükselmiş. -Sokağa çıkma kısıtlaması sadece 65 yaş üstü için geçerli. Herkes kendisine Olağanüstü Hal ilan