Rusya-Ukrayna krizinin Türkiye ekonomisine çeşitli kanallardan olası maliyeti olacak. Petrol kanalı, tarım ve ithalat kanalı, turizm kanalı ve elbette kurda son yaşanan gelişmelerde kur korumalı mevduatın Hazine’ye çıkması olası maliyeti. Tüm bunlarda basit bir hesap yaparsak ilk aşamada ülke ekonomimize yaklaşık 30-35 milyar dolar arasında ek maliyet gelebilir. Ülkemize gelen turistlerin yaklaşık yüzde 20’si Rus,
Zorlu kış şartlarının etkisiyle tüketim miktarı da artmış olan doğalgaz faturaları gelmeye başladı. Zamlı faturalar tüm gelir gruplarını olumsuz etkiledi. Bireysel kombi kullanıcıları daha az ısınmayı seçmek zorunda kalırken, merkezi sistemle ısıtılan toplu yapılarda ilave aidatlar istenmeye, bu da huzursuzların doğmasına neden oldu. Bazı bankaların, acil kredi adı altında elektrik, doğalgaz kredisi vermeyi teklif ettiğini
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu ve AFAD Başkanı Yunus Sezer’i Ankara’dan taşıyan uçak 25 Ocak’ta trafiğe kapalı tutulan İstanbul Atatürk Havalimanına indi. Çünkü yapımı üç buçuk yıl önce tamamlanıp hizmete açılan İstanbul Havalimanı pisti zamanında ve ekili biçimde temizlenmediği için uçuşlara kapalıydı. Havaalanının işletmesinden AK Parti döneminin gözde
Türkiye 2022 yılına benzeri görülmemiş bir zam yağmuru ile girdi. Enflasyonu, zamları, alım gücünün düşmesiyle artan yoksulluğu tartışmaya başladık ancak bu tartışmalara bir madde daha eklemek gerekiyor: enerji yoksulluğu. Aslında 10 yılı aşkın bir süredir Türkiye’nin gündeminde olan “enerji yoksulluğu” son yapılan elektrik ve doğalgaz zamlarından sonra daha da derinleşen bir sorun olarak karşımızda duruyor.
Zam yağmuru sonunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hükümetinin ekonomi dünyasındaki en büyük destekçisi sayılan TOBB başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nu bile isyan ettirdi. Sanayide kullanılan doğalgaza 1 kasımda %48,8 zam yapılmasının “üretim maliyetlerini ve enflasyonu artıracağını” söyledi. Bu kadarını söylemesi dahi zor olmuştur ve muhtemelen Erdoğan’ı kızdırmıştır ama Odalar Birliği tabanında yükselen basıncı gösteriyor. Nitekim bu konularda daha
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Türkiye ve Mısır arasındaki diplomatik temasların başladığını açıklamasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan da yakınlaşma sürecinin “devam ettiğini” açıkladı. İstanbul’da cuma namazı çıkışında konuşan Erdoğan, “Mısırla istihbari, diplomatik ve ekonomik olarak işbirliği sürecimiz devam ediyor. Sıkıntı söz konusu değil. Bunu en üst düzeyde değil de bir tık altında devam ediyor. Gönlümüz ister ki
Kaynak Laneti Karadeniz’de bulunan 320 milyar m3 doğalgazın çıkarma maliyeti ve yıllık potansiyel üretim miktarı henüz netleşmedi. Fakat bu keşfin Türkiye ekonomisine küçümsenmeyecek bir kaynak yaratacağı anlaşılıyor. Doğalgazın bulunması ile birlikte olası ekonomik etkileri üzerine çeşitli çalışmalar ve yorumlar yayımlandı. Bu çalışmalar arasında kanımca en önemlilerinden biri King’s College London öğretim üyesi Gülçin Özkan’ın T24’de
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Karadeniz’de doğal gaz bulunduğunu ilan ettiği töreni izlerken, bir yandan da adeta bir halef ilan etme törenine mi tanık olduğumuz izlenimine kapıldım. Tabii ne Erdoğan sultan ne Hazine ve Maliye Bakanı damadı Berat Albayrak veliaht prens, Anayasamız hâlâ laik, demokratik sosyal hukuk devletinde yaşadığımızı yazıyor. Bir yandan dikkatimi Türkiye’nin şimdiye kadarki en
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 21 Ağustos’ta Türkiye’nin Karadeniz’de Türkiye’nin şimdiye dek en zengin doğalgaz yatağının bulunduğunu duyurdu. Fatih sondaj gemisi Karadeniz Ereğli’nin 175 km kadar kuzeybatısında, Romanya ve Bulgaristan’ın münhasır ekonomik bölge sınırlarına yakın “Tuna-1” bölgesinde 320 milyar metreküplük bir doğalgaz yatağı bulmuştu. Bu kuşkusuz sevindirici bir gelişmeydi. Türkiye’nin dışarıya enerji bağımlılığını azaltacaktı, Erdoğan’ın dediği gibi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 5 Mart’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Suriye ve İdlib krizini konuşmaya gidiyor. Bu temas öncesinde Beşar Esad rejimine bağlı güçlerin İdlib civarında Türk birliklerine saldırı düzenlediğine dair yeni haberler geliyor. Türkiye için stratejik önemi olan bir konu, 2011’de girdiğimiz Suriye bataklığından şimdi en az can kaybı ve zararla çıkmanın yolu
- 1
- 2