Bu yazıyı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezasının hemen sonrasında yazıyorum. Kararın onanması durumunda İmamoğlu’na siyasi yasak da gelecek. Aday olması zaten Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık arzusundan vazgeçmemesi nedeniyle zor gözükürken, bu kararla birlikte hukuken karışan statüsü adaylığını iyice zora sokacak. Bu kararın muhalefet cephesinde iktidar açısından
Altılı Masa liderlerinin 15 Aralık’ta Saraçhane’de Ekrem İmamoğlu’na destek mitingi, fiilen seçim kampanyalarının başlangıcı oldu. Yüzbinden fazla insan uzun aradan sonra yapılan haksızlığı protesto etti. Saraçhane mitingi çağrısını yapan bir gün önce uyduruk bir hakaret suçlamasıyla hapis ve siyaset yasağı cezasına çarptırılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu tarafından yapılmıştı. Başta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olmak
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na uyduruk bir hakaret suçlamasıyla verilen 2 yıl 7 ay 15 gün cezanın amacı sadece İmamoğlu’nu siyaset dışına itmek değildi. Sadece böylece Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ı zorlayacak bir aday adayını devre dışı bırakmak değildi. Aynı zamanda 2019’de CHP’nin AK Parti’den seçimle aldığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına yargı kararı üzerinden el koymaktı.
TÜSİAD’ın 14 Aralık’taki Yüksek İstişare Konseyi öncesinde 13 Aralık akşamı Ankara Marriott Otel’de verdiği davet, son yıllarda görülmeyen yoğunlukta siyasetçi ilgisi çekti. Bunda TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın bütün siyasi partileri yakın markaja almasının da payı vardı ama asıl değişen siyasi iklimi gösteriyordu. Covid-19 salgını öncesinde yine aynı otelin salonunda, yine bir YİK öncesinde verilen davete
Muhalefetin Altılı Masa kanadı iktidara geldiklerinde Meclis’e sunacakları Anayasa taslağını 28 Kasım’da ilan ediyorlar. Altı muhalefet lideri bu yılın başlarında, 28 Şubat’ta yine Bilkent Oteli Konferans Merkezinde “güçlendirilmiş parlamenter sistem” bildirgesini açıklamışlardı. Ağır işleyen bir süreç de olsa, bir bebeğin anne karnındaki doğum süresi olan dokuz ayda çıktı Anayasa taslağı. Açık konuşalım. Bugünkü siyasi dengeler
CHP bir bakımdan Türkiye’nin en istikrarlı partisi: siyaset dönüşleri değil, siyaset yöntemi bakımından hiç şaşırtmıyor. Yine tam meyve toplayacakken bindiği dalı kesmekle meşgul. Bindiği dal 2019 belediye seçimlerindeki başarı, toplayacağı meyve, müttefikleriyle birlikte 2023 seçimleridir. 2023 seçimleri yaklaştıkça CHP içinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın aleyhine kaynatılan
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) başkanı ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması 11 Kasım’da İstanbul’da görüldü. Savcı İmamoğlu için en üst düzeyde ceza ve siyasi yasak isterken dava, tanıkların dinlenmesi için 14 Aralık’a ertelendi. İmamoğlu hakkındaki dava, Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu’nun haberi ile geçtiğimiz hafta tartışma
Önceki gün MHP’liler AK Parti’nin HDP’ye gidip oy istemesini medyadan duyduklarını söyleyince muhalefet kulisleri şöyle bir dalgalandı. MHP lideri Bahçeli’nin 8 Kasım’da erken seçim tarihi ilan edeceğinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a rest çekeceğine dek iddialar siyasi kulisi sardı. Oysa Erdoğan ve Bahçeli siyasi kaderlerini iktidar ortaklığında birbirine bağlamıştı. Her ne kadar Bahçeli HDP’yi terör örgütü gibi
Epey çalkantılı geçen birkaç haftadan sonra Altılı Masa 2 Ekim’de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde ikinci tur görüşmelere başladı. Toplantıya başlamadan altı partinin hesabından “Biz Kazanacağız” etiketiyle aynı video yayınlandı. Toplantı ardından yapılan açıklamada, tahmin edildiği gibi aday ismi yoktu ama ister “yol haritası”, ister “koalisyon protokolü” deyin “Kazanacağız” iddiasının “Nasıl?” sorusuna yanıt aramaya
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in “Masa noter değil. Biz de adayımızı çıkarabiliriz” sözlerinin muhatabı, kendisi onu dışında tuttuğunu söylese de doğrudan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu. Henüz Altılı Masa’ya getirilmeden Kılıçdaroğlu’nun kendi adaylığını ilan olarak algılanan çıkışlarından rahatsızlığını dile getiriyordu. Akşener’in “Kemal Bey adaylığını söyleyebilir, orada sorun yok. Diğer arkadaşlarımız da söyleyebilir, başka insanların da adı









