“İktidar istemediğinde, Anayasa ve hukuk rafa mı kalkıyor?” bu soruyu, yasama, yürütme ve yargı kurumlarının başında bulunanların cevaplamalarını isterim: Başta en hassas konularda Meclis’e gerçek manada başkanlık yapmayan Numan Kurtulmuş, onun başkanlık yapmadığı Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ile ilgili oturumlara başkanlık yapan, Anayasa Mahkemesi’nin hükümsüz dediği, sözde kesin Yargıtay kararını okuyan eski adalet bakanı Bekir
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı Davası’nda müebbet hapse mahkum edilen iş insanı Osman Kavala’nın yaptığı “yargılanmanın yenilenmesi” talebini 13 Mayıs’ta oybirliğiyle reddetti. Kavala’nın avukatı Hilal Zengin 30 Nisan’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı gereği yeniden yargılama talebinde bulunmuştu. Karar, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin değişmesinin hemen ardından geldi. Kavala’nın avukatları, mahkemede yer
1 Mayıs’ta sadece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın izin verdiği yerler emekçilerin, emeklilerin, sesini duyurmak isteyenlerin Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına açık. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “İzin vermeyeceğiz” demesi yetmedi. CHP lideri Özgür Özel bunun üstüne TBMM Kürsüsünden “Taksimi kapatmak Anayasaya aykırı” deyince bu defa sözü Erdoğan aldı. İşçi ve İşveren temsilcilerinin birlikte yer aldığı Çalışma Meclisi
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yayınladığı yaz kararnamesi ile 5426 hakim ve savcı başka ile atandı, 33 ilin başsavcısı değişti. Gezi Davası ve Cemal Kaşıkçı süikasti ile ilgili kararlara şerh düşen hakimlerin atamaları “sürgün” olarak nitelendirildi. Halil Koç başkanlığında toplanan HSK 1. Dairesinin yayınladığı kararname ile toplamda 5426 hakim ve savcının görev yeri değiştirildi. Gezi
2013 Gezi Parkı eylemleri ile ilgili beraat kararının bozulmasıyla tekrar açılan ve Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 17 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet cezası verdi. Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Can Atalay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi, Tayfun Kahraman hakkında 18 er yıl hapis cezası verildi. Sanıkların tutuklanmasına karar
1602 gündür cezaevinde tutulan Osman Kavala ile birlikte Mücella Yapıcı’nın müebbet hapis ile yargılandığı 17 sanıklı Gezi Davasında mahkeme savunma için 22 Nisan’a kadar süre verdi. Karar çıkması beklenen duruşmada Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verildi. İstinaf mahkemesi tarafından beraat kararının bozulmasının ardından 2021 yılında tekrar görülmeye başlayan Gezi Parkı davasının duruşması İstanbul 13. Ağır
Birleştirilen Gezi Parkı, 15 Temmuz ve casusluk davasında mahkeme, 4 yılı aşkın bir süredir tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verdi. Aralarında Osman Kavala ve Henri Barkey’in de bulunduğu 52 kişinin “hükümeti ortadan kaldırmaya teşşebbüs” ile suçlandığı davanın ikinci duruşmasında mahkeme oy çokluğuyla Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verdi. Dava, 17 Ocak 2022’ye
İstanbul Atatürk Kültür Merkezi, AKM, on üç yıl sonra, onca siyasi kavganın ardından hatırı sayılır bir debdebe ile açılınca, koşarak gittim ve bu yeni merkezi gezip turlamak isteyen meraklı kalabalığa ben de karıştım. Alışılmadık biçimde konser yokken de kapıları açık tutulan büyük salona girip koltuklara oturdum, sahneye baktım, fuayede dolandım, sergileri gezdim ve kültür sokağı
Geçenlerde YouTube kanalım için, Efsane Geri Vitesler isimli bir video hazırladık. Videonun konusu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzun siyasi kariyerinde yaptığı 180 derece dönüşler. Video çokça izlendi, beğenenler oldu, eleştirenler oldu. Aynısını muhalefet için de ya sıkıysa bakalım yazanlar çok oldu. Yaparız elbette, şimdi muhalefettekiler iktidar olsun, onları da yaparız. Videomuzda merceğimizi 20 yıldır Türkiye’yi yöneten kişiye
Twitter, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile bağlantılı 7 bin 340 adet hesabı, manipülasyonu engelleme politikalarını ihlal ettikleri gerekçesiyle kapattığını duyurdu. Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da sert bir açıklamayla hem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a destek hesaplarının hükümet tarafından tek merkezden yönetildiğini reddetti, hem de Twitter’i bir “ideolojik kara propaganda” aracı ilan etti; bunu