21 Ağustos’ta BBC haber sitesinde bir haber yayınlandı. Afganistan’da üç yıl önce kontrolü ele geçiren Taliban’ın kadınların eğitim hakkını kısıtlamasının ardından üniversiteye gitmeleri yasaklanan 19 kadın tıp öğrencisi İskoçya’ya gitmişti. Eğitimlerini burada tamamlayacaklardı. Bu haberden iki gün sonra 23 Ağustos’ta Associated Press’te bir haber daha geçti, Taliban yöneticileri Afganistan’da “erdemi teşvik etmek” amacıyla yeni bir
2024 seçimleri Türkiye siyasetinde uzun zamandır görülmemiş bir seçmen hareketliliğine sahne oldu. Seçmen tercihlerinin seneler boyu kemikleşmiş bir tablo sergilediği ülkemizde, bu kez tüm parti seçmenlerinde dikkat çeken kopuşlar izlendi. Kopanların bir kısmı sandığa gitmezken bir kısmı parti değiştirdi. Hem sandığa gitmeme, hem de parti değiştirme oranı iktidar seçmeninde daha fazla gerçekleşirken, CHP, seçmenini en
Türkiye’nin bir çok şehrinde kadınlar ve LGBTİ+’lar bu yıl da ilan edilen valilik yasakları ve polis engeline rağmen 8 Mart’ta Feminist Gece Yürüyüşünde bir araya geldi, cinsiyet temelli şiddete ve ayrımcılığa karşı eşitliği ve özgürlüğü talep etti. Kadınların ve LGBTİ+’ların 8 Mart’ta geceleri de dışarıda varolabilme iddiasıyla başlatılan, ve cinsiyet temelli ayrımcılığa maruz kalan tüm
Geçtiğimiz yıl, eğer dikkatinizi çekti ise televizyonlardan izlemiş, gazetelerde gözünüze çarpmış ise Afganistan’da kadınların eğitim haklarının ellerinden alınmasına karşı yaptıkları eylemleri de görmüş olmalısınız. İki yıl önce 15 Ağustos 2021’de, 20 yıllık bir aranın ardından ABD liderliğindeki kuvvetlerin Afganistan’dan geri çekilmesiyle yeniden iktidarı ele alan İslamcı Taliban örgütü, 1996-2001 yılları arasındaki yönetimlerinin aksine kadın haklarına
Sabah erkenden oyumu, oyumuzu kullanmak için sandık başındaydık. Daha saat 08.00 olmadan 2377 sayılı sandığın önünde 10-15 kişilik kuyruk birikmişti. Diğer sandıklarda da öyle; bizim mahalle sandığa hücumdaydı. Oy verme başladı; bizim ailede önce kadınlar, sandıkta ilk oy veren eşim oldu, ikinci bendeniz. “Evet” mührünü iki pusulaya da basarken bu oyu ne için kullandığımı hızla
Özlem Zengin ve Türkan Elçi son günlerde duruşları nedeniyle, kendi sosyal ve siyasi çevreleri tarafından sosyal medyada linç girişimine hedef olan iki kadın siyasetçi. İki ayrı mahalleden, iki ayrı nedenle ama neredeyse aynı sözcük ve ithamlarla sosyal linç girişimiyle karşı karşıyalar ve savunmaları da neredeyse aynı. İkisi de eleştirilmekten değil, kendilerine yönelik eleştirilerin hakaret ve
Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) bünyesinde kurulan Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi 4 Temmuz’da Türkiye’nin Sekizinci periyodik raporuna ilişkin “geçici sonuç görüşlerini” yayımladı. Değerlendirmede Komite, “Türkiye’yi, kadın insan hakları savunucularının, avukatların ve gazetecilerin meşru faaliyetlerini özgürce yapabilmelerini sağlamaya ve onları şiddet ve yıldırmalardan korumaya“ çağırdı. Komitenin görüşleri devletin ilgili birimlerine de
ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nün değerli öğretim görevlilerinden Helga Tılıç Hocamdan aldığım tek bir ders üzerinden uzman olmadığım alanda teknik bir yazı yazmak niyetinde değilim. Ama şunun altını çizmek isterim ki “Toplumsal hareketler”, Sosyolojinin önemli uzmanlık alanlarından birisi. Genel anlamıyla toplumsal hareketler, “elitlere, otoritelere, başka gruplara ya da kültürel kodlara karşı, ortak hedeflere sahip ve dayanışma içinde
Öncelikle oy şantajıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesindeki imzasını geri çektirmeyi başaran gerici takıma kötü bir haber verelim. Bu takım İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasıyla yetinmiyor, aile içi şiddetle mücadele için 6284 sayılı yasanın da kaldırılmasını istiyorlar. Hedeflerinin kadını erkekle hukuken eşit sayan Medeni Kanun olduğu açıktı. Eğer sözünde durursa, Erdoğan 4 Mart’ta 6284’ün
Birkaç yıl önce teknik bir gezi kapsamında ziyaret ettiğim Kiev’de, çiçek bahçesine döndürülmüş fabrikalarda çoğunluğu ele geçirmiş kadınları gördüğümde çok şaşırmıştım. Torna, fireze tezgahlarında makina parçalarını şekillendiren, el becerileri sayesinde somunları hızlıca sıkan Ukraynalı kadınlar, fabrika paydos zili çalınca keyifle evlerinin yolunu tutuyordu. Pek çok konuda bizden daha eşit ve mutluydular; çok etkilenmiştim.Savaş tehlikesinin arttığı