Covid-19 pandemisi dünyayı kasıp kavurmaya başlamadan önce 3 Kasım 2020 ABD başkanlık seçimi dünya siyasetinin bundan böyle alacağı şekli belirleyecek bir dönüm noktası sayılıyordu. Oysa doğanın gücü, yani salgın yalnızca ABD başkanlık seçimini arka plana itmekle kalmadı. Dünyayı her bakımdan ciddi bir değişimin eşiğine sürükledi.Bu değişimin boyutları ilk salgının başlangıç aşamalarında anlaşılamadı. Örneğin Dünya Bankası,
Deneysel yaklaşım Bir önceki yazımda Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci’nin, verilerinden sorumlu olduğu Bakanlığın verilerini yalanlayan makalelerinden ve bu çalışmalara imzasını koyan tuhaf araştırma ekibinden bahsetmiştim. Maşallah Sayın Bakan Yardımcısının, bir yandan pandemi ortasında veri toplama, analiz, rapor etmek gibi zor bir işin en üst düzey sorumlusuyken, bir yandan da spektrumu lösemili Covid hastalarına uzanan
Her sabah uykudan uyanıklığa geçtiğim bulanık anlarda, bugün ne kötü haber alacağım endişesini yaşıyorum. Sonra, gün içinde mesajlar -bazen çok uzun zamandır iletişimim olmamış bir tanıdıktan- telefonlar gelmeye başlıyor. Doktor gruplarında kimi benden genç, kimi benden yaşlı kaybettiğimiz hekimlerin hikayeleri paylaşılıyor. Birçok bebeğin sağlıkla dünyaya gelmesine yardım etmiş benden çok genç bir kadın doğum hekimi,
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Hürriyet’ten Ahmet Hakan’la görüşmesinde Türkiye’deki filyasyonun dünyada eşi benzeri olmadığını söylemiş. Salgının başından beri hemen her alanda tekrar tekrar duyduğumuz bir nokta bu. Yalnızca Türkiye’de uygulanan ilaç tedavileri, yalnızca Türkiye’nin ulaştığı tedavi başarı oranları, yalnızca Türkiye’de uygulanan haftasonu sokağa çıkma yasakları. Sağlık Bakanlığı salgın yönetiminde orijinalliği önemsiyor.Her ne kadar yeni Koronavirüs,
Bugünlerde kamuoyunu bir nebze olsun yansıtması beklenen gazete ve televizyonlara baktığınızda ne görüyorsunuz? Okuyup izledikleriniz sizin gündeminizle ne kadar örtüşüyor? Ya da dile getirilenler sizce gerçekten önemli mi? Önemli olsalar da bu konuların işleniş şekilleri zihninizi mi açıyor yoksa görüşünüzün bulandığı ve ruhunuzun daraldığı hissine mi kapılıyorsunuz? Koronayı tartışmayalım mı? Bugünlerde korona pandemisini tartışmak sıkıcı
Covid’le savaş da iyi gitmiyor, ki birazdan ayrıntısıyla geleceğiz, ekonomiyle savaş da iyi gitmiyor. TUİK ikinci çeyrekte yüzde 9,9 küçüldüğümüzü açıkladı. Rakamın iki haneli çıkmaması için özel çaba sarf edildiği anlaşılıyor, örneğin elektrik tüketim rakamlarına, istihdam kayıplarına bakıldığında, uzmanları yazınca anlarız.Yunanistan’la savaş ihtimaline gelince… Yunanistan’ın tam da 30 Ağustos’ta Meis adasına turist gemileriyle asker göndermesi
Tıpta uzmanlık derneklerinin oluşturduğu Türk Tabipleri Birliği-Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (TTB-UDEK) ve Uzmanlık Dernekleri, hasta sayısı ve can kaybının her geçen gün arttığı COVID-19 salgınıyla ilgili bir uyarı yayınladı. Sekiz maddelik ortak bildiride “Salgın Ağırlaşıyor, Tükeniyoruz! Sağlık Çalışanlarının Sağlığı Toplumun Sağlığının Garantisidir” denildi. 28 Ağustos 2020 tarihli bildirgede, TTB ve Uzman Dernekleri, sağlık sisteminin salgın
Basınımız düğün ve Covid haberlerini seviyor. Şöyle bir tarama yaptığınızda damatla gelinin düğünde virüs kaptığı hikayesinden başlayarak ilginç bir dünyaya giriyorsunuz. Ama benim favorim Bursa’dan yerel Yeni Dönem gazetesine referansla “az okunan ama ana akım denen” gazetelere “kaynana düğüne katılanları yaktı” şeklinde düşen haber. Haberin, filyasyon ekiplerinde çalışanlara dayanarak iddia ettiğine göre PCR testi pozitif
Sizi bilmem ama ben akşamları gösterilen yeşil slaytları izlemeyi çoktan bıraktım. Bu slaytlarda gösterilen sınırlı sayıda veriden vaka sayıları diye gösterilen rakamların salgının gidişatı hakkında bir fikir vermekten uzak olduğunu geçen yazımda gerekçeleriyle anlatmıştım. Bir süre yoğun bakımlara yatış sayılarını toplayıp çıkararak salgının hızı konusunda dolaylının dolaylısı bir fikir sahibi olmaya çalıştım. Sonunda Sağlık Bakanı
AK Parti’nin önceki Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya üzgün. Çünkü, “Ayasofya’nın zincirlerinin kırıldığı, tüm dünyanın Türkiye’yi konuştuğu tarihi bir atmosferde” kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinin gündeme getirilmesini “manidar” buluyormuş. Bir partidaşı Kaya’ya İstanbul Sözleşmesini gündeme getirenin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olduğunu söylese iyi olur. Ve Türkiye’nin şu sıralar dünyada konuşulduğunda tek konunun Ayasofya olmadığını. Anlaşılan