Sözcü’de Çiğdem Toker, “Beşli Çete demeyelim de ne diyelim?” siye soranlara öneriler getirdi. “Beşsiz çete, beşibiryerde, malum beşli” gibi önerileri de var. Kastedilen, sayıları aslında beşi de aşan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AK Parti hükümetinden en çok kamu ihalesi alan ama sayıları da onu aşmayan mutlu müteahhitler. Dünyada en çok kamu ihalesi alan ilk on şirketten
Seçim kanununda değişiklik öngören 15 maddelik kanun tasarısı geçtiğimiz hafta TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Komisyon çalışmalarının ardından Meclis Genel Kurulu’nda tartışılmaya açılacak tasarının yasalaşması halinde özellikle 2018 seçiminde kurulan ittifakların seçim stratejilerinde değişikliğe gitmeleri gerekecek. Bu konuda en çok merak edilen nokta, 28 Şubat’ta “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mütabakat Metnine” imza atan 6 muhalefet partisinin yeni düzenlemeye
Muhalif 6 siyasi partinin (“6 Parti”) bir araya gelerek ortak bir mutabakat açıklaması gerçekten de önemli bir gelişme, Türkiye için olduğu kadar dünya için de ilginç bir haber. Ortak gayelerinin güçlü, özgürlükçü, demokratik ve adil bir [yönetim] sistemi inşa etmek olması sevindirici. Bu gayenin gerçekleşmesi için temelde yasama, yürütme ve yargı organlarını güçlendirmek ve kuvvetler
DEVA Partisi Lideri Ali Babacan’ın muhalefet blokunun iktidara gelmesi halinde Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemini (CHS) değiştirmek için acele etmemesi gerektiğini söylemesi Ankara’da Pandora’nın Kutusunu açtı. Cumhur İttifakının aklına getirmek, telaffuz etmek istemediği endişesini açığa çıkardı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yeniden seçilmezse, yerine gelecek olan oyunu aynen onun koyduğu kurallarla oynamaya devam edecek. Yani Bahçeli’nin deyişiyle Türk Tipi
İçinden geçtiğimiz yoğun ekonomik kriz etkilerini her gün daha ağır biçimde hissettiriyor. Hayat kontrolsüzce pahalanıyor, birikimler gün gün erirken ani şoklarla da el değiştiriyor, barınma ihtiyacı dev bir sorun haline geliyor. Sıradan vatandaş için gelecek karanlıklaşıyor. Seçimlere yaklaştığımız şu dönemde bu durumun siyasete etki etmemesi düşünülemez. Siyaset literatürü, bir iktidarın yeniden seçilmesinde en büyük etkenin
Son seçim anketleri AK Parti ve MHP’de erimenin devam ettiğini gösterirken sadece ekonomide değil yargıda da alam zilleri birbiri ardına çalmaya başladı.Ekonomiden önce yargıda çalan son alam zilinden söz edeceğim. Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan 10 Ocak’ta yaptığı bir konuşmada şunları söyledi:• “Mahkememize 2021’de 66 bin 121 başvuru yapıldı. Ve bu başvuruların yüzde 73’ünden
Geçen on yıl zarfında, Türk dış politikası dramatik değişiklikler geçirdi. Başlangıç tarihi başkanlık sistemine geçmemizin çok öncesine uzanan bu değişim sürecine daha yakından bakmakta yarar olduğunu düşünüyorum. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisinin (AKP) dış politikası, işbaşına geldiğinden bu yana üç evreden geçti; a) Evrensel değerlere ve özellikle Avrupa Birliğine (AB) bağlılık, b) İkincisi, aşırı özgüvenli
Geçtiğimiz haftanın önemli tartışma konularından biri de MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a tehdit niteliğinde sözleri oldu. Sözler daha sonra “şiddet” kelimesini de içeren bir şekilde MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın tarafından tekrarlandı.MHP belli ki 25 yıl sonra Ankara Belediyesini yeniden CHP’ye getiren Mansur Yavaş’ın ülkücü tabanı etkileme potansiyelinden rahatsız.Ama
Ekonomik sorunların toplumda yol açtığı rahatsızlık muhalefet partilerini harekete geçirdi. Muhalefet bir yandan erken seçim çağrısı yaparken, diğer yandan saha çalışmalarını hızlandırdı. Hafta sonu Denizli’de gövde gösterisi yapan İYİ Parti lideri Meral Akşener “İktidar işini yapmıyorsa o sandık gelir” dedi. “Türkiye bugün çok derin bir krizle karşı karşıya” diye konuşan Akşener şöyle devam etii: “Şimdi