CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 18 Nisan’da parti genel merkezine astırdığı dev pankart ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AK Parti hükümetine Suriyeli sığınmacılar konusunda dört soru sordu.1- Sığınmacıların gerçek kimlik bilgilerini ispatlamalarını talep ettiniz mi?2- Neden vatandaşlık dağıtıyorsunuz, neye hazırlanıyorsunuz?3- Vatandaşlık verirken güvenlik soruşturması yapıyor musunuz?4- Sınırımızdan kaçak geçişlere bilerek neden izin veriyorsunuz?Sadece Kılıçdaroğlu değil, diğer muhalefet
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 12 Nisan’da TBMM parti grubuna hitabında yine esti gürledi. Ama sonunu pek alışık olmadığımız bir şekilde getirdi. Kürsüden inerken “Mahallenin uşaklarını” MHP’ye çağırdı, adeta neşe içinde.Gazeteciler birbirine baktı, “mahallenin uşakları” da ne demekti? Bahçeli kimleri kastediyor, demek, nereye varmak istiyordu?Buradaki “uşak” kelimesinin birilerine uşaklık edenler anlamında kullanılmadığı belliydi ki onları
Doğa da siyaset de boşlukları sevmiyor; hemen yeri doluyor. Bunun bir örneğini 30 Mart’ta Ankara’da başlayan Ekoİklim Zirve-Fuarında gördük. Zirve-fuarı da ne diyecekseniz, ona birazdan geleceğim ama önce CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a AK Parti saflarından gösterilen yakın ilgiden söz etmek istiyorum.Ankara Ticaret Odası (ATO) ve Ankara Kent Konseyi tarafından düzenlenen Ekonomi ve
Sözcü’de Çiğdem Toker, “Beşli Çete demeyelim de ne diyelim?” siye soranlara öneriler getirdi. “Beşsiz çete, beşibiryerde, malum beşli” gibi önerileri de var. Kastedilen, sayıları aslında beşi de aşan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AK Parti hükümetinden en çok kamu ihalesi alan ama sayıları da onu aşmayan mutlu müteahhitler. Dünyada en çok kamu ihalesi alan ilk on şirketten
Seçim kanununda değişiklik öngören 15 maddelik kanun tasarısı geçtiğimiz hafta TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Komisyon çalışmalarının ardından Meclis Genel Kurulu’nda tartışılmaya açılacak tasarının yasalaşması halinde özellikle 2018 seçiminde kurulan ittifakların seçim stratejilerinde değişikliğe gitmeleri gerekecek. Bu konuda en çok merak edilen nokta, 28 Şubat’ta “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mütabakat Metnine” imza atan 6 muhalefet partisinin yeni düzenlemeye
Muhalif 6 siyasi partinin (“6 Parti”) bir araya gelerek ortak bir mutabakat açıklaması gerçekten de önemli bir gelişme, Türkiye için olduğu kadar dünya için de ilginç bir haber. Ortak gayelerinin güçlü, özgürlükçü, demokratik ve adil bir [yönetim] sistemi inşa etmek olması sevindirici. Bu gayenin gerçekleşmesi için temelde yasama, yürütme ve yargı organlarını güçlendirmek ve kuvvetler
DEVA Partisi Lideri Ali Babacan’ın muhalefet blokunun iktidara gelmesi halinde Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemini (CHS) değiştirmek için acele etmemesi gerektiğini söylemesi Ankara’da Pandora’nın Kutusunu açtı. Cumhur İttifakının aklına getirmek, telaffuz etmek istemediği endişesini açığa çıkardı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yeniden seçilmezse, yerine gelecek olan oyunu aynen onun koyduğu kurallarla oynamaya devam edecek. Yani Bahçeli’nin deyişiyle Türk Tipi
İçinden geçtiğimiz yoğun ekonomik kriz etkilerini her gün daha ağır biçimde hissettiriyor. Hayat kontrolsüzce pahalanıyor, birikimler gün gün erirken ani şoklarla da el değiştiriyor, barınma ihtiyacı dev bir sorun haline geliyor. Sıradan vatandaş için gelecek karanlıklaşıyor. Seçimlere yaklaştığımız şu dönemde bu durumun siyasete etki etmemesi düşünülemez. Siyaset literatürü, bir iktidarın yeniden seçilmesinde en büyük etkenin
Son seçim anketleri AK Parti ve MHP’de erimenin devam ettiğini gösterirken sadece ekonomide değil yargıda da alam zilleri birbiri ardına çalmaya başladı.Ekonomiden önce yargıda çalan son alam zilinden söz edeceğim. Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan 10 Ocak’ta yaptığı bir konuşmada şunları söyledi:• “Mahkememize 2021’de 66 bin 121 başvuru yapıldı. Ve bu başvuruların yüzde 73’ünden