Türkiye demokrasisinin bugüne kadar en iyi yaptığı işlerden birisi seçimlerdi. Darbelerle, olağanüstü hallerle sarsılan Türkiye seçim tarihi her şeye rağmen ağır aksak da olsa yürüdü. Siyasal aktörler seçimle gelen meşruiyeti, zor ile elde edilen meşruiyete tercih ettiler. Dünyada 20.yy boyunca ortalama yaşam süresi 8.5 yıl olan askeri diktatörlüklerin Türkiye’deki yaşam süresi dünya ortalamasının çok altında
Türkiye’de siyasetle ilgilenen herkesin dikkati neredeyse bir yıl içinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine ve orada kimin aday olup, kimin kazanabileceğine yoğunlaşmış görünüyor. Tipik bize özgü bir davranış hayata kısa vadeli bakmak. Ve bu nedenle de aslında önümüzde bir değil iki seçim olduğunu gözden kaçırıyor, tabii birinci seçimi muhalefet kazanırsa. Birinci seçim bir tür referandum olacak. Tayyip
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ne yapsa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan karşısında adaylığını ilan etmediğine kimseleri inandıramıyor. Bu durum muhalefet cephesindeki sorunları artırıyor.Doğrusu, Kılıçdaroğlu “Aday mısınız?” sorularına, her seferinde aynı yanıtı veriyor; kararı altı liderin birlikte vereceğini söylüyor. Ama CHP’lilere böyle bir kararı zedeleyecek bir şey yapmamaları uyarısında bulunduğunda bile “Adaylığını açıkladı” yorumuyla ters köşeye düşüyor; sil
2022 Macaristan seçimlerinin yankıları yalnız Macaristan’da değil, Türkiye’de de sürüyor. Macaristan ve Türkiye ekonomik, kültürel ve tarihsel olarak birbirilerinden oldukça farklı iki ülke olsalar da özellikle son on yılda maruz kaldıkları popülist yönetimler ve demokratik gerileme süreçleri açısından benzetiliyor ve yeniden demokratikleşme girişimleri açısından kıyaslanıyorlar. Bu sebepten, 2019 seçimlerinde Türkiye muhalefetinin elde ettiği seçim başarısı
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem için bir araya gelen 6 muhalefet partisi seçim çalışmalarını hızlandırıyor. Muhalefet kurucusu CHP yoksulluk ve zorlaşan yaşam şartlarına dikkat çekerken, ittifakın bir sonraki toplantısında cumhurbaşkanı adayını gündeme alabileceği konuşuluyor. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 8 Nisan’da yoksulluk gündemi ile Et ve Süt Kurumu’na ziyaret düzenledi. Kuruma alınmayan Kılıçdaroğlu bina önünde yaptığı açıklamada artan
3 Nisan 2022 günü sandığa gitmeden önce Macaristan muhalefet ittifakı (United for Hungary) başbakan adayı Marki-Zay’in son sözleri, Başbakan Orban’ın Macaristan için bir utanç kaynağı olduğuydu. Orban ise yeniden seçilmek niyetiyle sandığa giderken, “bu savaş ve barış arasında bir seçim olacak” diyordu. Sandık günü, kararsız oyların önemli bir kısmının Orban’ın Fidesz partisine döndüğü görüldü ve
İçinden geçtiğimiz yoğun ekonomik kriz etkilerini her gün daha ağır biçimde hissettiriyor. Hayat kontrolsüzce pahalanıyor, birikimler gün gün erirken ani şoklarla da el değiştiriyor, barınma ihtiyacı dev bir sorun haline geliyor. Sıradan vatandaş için gelecek karanlıklaşıyor. Seçimlere yaklaştığımız şu dönemde bu durumun siyasete etki etmemesi düşünülemez. Siyaset literatürü, bir iktidarın yeniden seçilmesinde en büyük etkenin
Ekonomik sorunların toplumda yol açtığı rahatsızlık muhalefet partilerini harekete geçirdi. Muhalefet bir yandan erken seçim çağrısı yaparken, diğer yandan saha çalışmalarını hızlandırdı. Hafta sonu Denizli’de gövde gösterisi yapan İYİ Parti lideri Meral Akşener “İktidar işini yapmıyorsa o sandık gelir” dedi. “Türkiye bugün çok derin bir krizle karşı karşıya” diye konuşan Akşener şöyle devam etii: “Şimdi
Elmalı’daki çocuk istismarı, Danıştay’daki İstanbul Sözleşmesi davası; yargı üzerindeki siyasi mücadelenin kamuoyunun hukuka güvenini kaybettirip yerle bir ettiğinin en yakın iki örneği. Kamuoyunun hassas olduğu davalarda konuetiketi (hashtag) açılarak kurulan sosyal medya mahkemelerinde yargı kararlarının doğruluğundan daha çok kararı veren hakimlerin liyakatli olup olmadığı, kararlarında hangi gizli elin veya odağın etkisi olduğu tartışılmakta; yargı camiası