Geceyarısı Resmi Gazete’de yayımlanan 28 Ocak tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yerine eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TÜİK başkanı Erdal Dinçer yerine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan Yardımıcsı Erhan Çetinkaya getirildi; medya yayınlarına “toplumsal yapıya uygunluk” kısıtlaması getirildi. 28 Ocak 2022 gece saatlerinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Adalet Bakanı
Siz bakmayın geçim sıkıntısı dendikçe “Ver bir Sezen Aksu”, dolar kuru dendikçe “Yap bir dişçi kumpası”, belediyeler çalıştırılmıyor dendiğinde “Ama Kazakistan’da darbe” diye gündem saptırma taktiklerine. Gelin Ankara’da merak konusu şu beş soru ve alt başlıklarına bakalım. Birinci soru: faiz indirilecek mi? 20 Ocak’ta Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizi yüzde 14’ün altına
Türkiye olağanüstü günlerden geçiyor. Aralık ayı başlarında döviz kuru adeta önlenemez bir şekilde artarken hükümet asgari ücrete beklenmedik bir şekilde yüzde 50 artış yaptı. Aynı günlerde Türkiye İstatistik Kurumu’na göre yıllık tüketici fiyat endeksi (TÜFE) sadece yüzde 21 artmıştı (Kasım 2020-Kasım 2021) ve muhalefet partileri bile asgari ücrette “abartılı” bir şekilde yüzde 40-45 artış öneriyordu.
Farklı enflasyon değerleri havada uçuşuyor. Ortalama vatandaşı yakından ilgilendirmesi gereken TÜİK’in tüketici fiyat endeksine bakarsanız yıllık enflasyon yüzde 19,6 düzeyinde. Oysa giderek artan sayıda vatandaş enflasyonun çok daha yüksek olduğunu düşünüyor. Bu düşünceye destek veren bir endeks var. Enflasyon Araştırma Grubu’na göre tüketici enflasyonu çok daha yüksek: Yüzde 44,7. Geçici gelişmeleri filtreleyip enflasyonun ana eğilimini
Geçen haftanın en ilginç –aslında garip demek daha doğru- gelişmelerinden biri Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun bundan böyle gıda fiyatlarını dışlayan bir enflasyon göstergesine (temel ya da çekirdek enflasyona) odaklanacaklarını ima eden konuşmasıydı.Para politikası çekirdek enflasyona odaklanabilir. Gariplik burada değil. Gariplik başka ve önemli bir yerde; ona geleceğim. Ama önce çekirdek enflasyon kavramını kısaca
Bu da oldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’den karayoluyla ayrılanların “depoyu fulleyip gitmelerini” övünülecek bir şeymiş gibi anlattı. Artık Erdoğan’a hangi danışmanı söyleyip konuşma metnine eklemişse bunun Türkiye’deki akaryakıt vergilerinin düşük olmasından kaynaklandığını söylemiş; oysa Türk lirasının giderek azalan değerinden. Türk halkına çok pahalı gelen her şeyi Avrupa’da yaşayan Türkler dahil Avro hesabıyla üç kuruşa getiriyor
Türkiye’de tarım ve hayvancılığın üvey evlat olduğunu bilmeyen yok. Petrol ve gaz gibi doğal kaynaklara sahip olmayan ama elinde Anadolu gibi çok kıymetli toprak parçasına sahip olup bu kıymeti nüfusu adına kullanamayan bir ülkeyiz. Pandemi ile birlikte dünyada gıda fiyatlarında ciddi artışlar var bununla birlikte ülkemizdeki gıda fiyat artışı dünya ortalamasının tam beş katı. Pandemi
Estonya sendromunun ne olduğuna geleceğim, önce halimize bakalım, eskilerin deyişiyle “hâli pür melâlimize”, yani “kederli” halimize.AK Parti yayın organı gibi çalışan gazete ve televizyonlar daha kapanmanın dördüncü gününde, henüz günlük kovit ölüm sayıları 300-350’lerde seyrederken açılma planları yayınlamaya başladı.Salgın yönetimi, ya da sağlık bakanı yapmıyor kapanmanın son bulmasına dair açıklamaları. Turizm Bakanı Mehmet Ersoy yapıyor.