Uluslararası araştırma şirketi Ipsos ve UNHCR’ın 2024 Dünya Mülteciler Günü için yapmış olduğu küresel araştırma mültecilerin dünya çapında giderek daha da büyüyen bir sorun olarak algılandığını ortaya koydu. Türkiye’nin de içinde bulunduğu 52 ülkede, 33.197 yetişkinin katılımı ile gerçekleştirilen “Dünya Mülteci Günü, Mültecilere karşı küresel tavırlar” başlıklı araştırma, mültecilere karşı iyimser bakış açısının her yıl
Bilindiği gibi, Burdur’da yaşanan diyaliz faciası, tüm Türkiye’yi derinden etkiledi ve sağlık sistemimiz ile binaların inşa sürecindeki önemli sorunları tekrar hatırlattı. 25 Mayıs 2024’te Burdur Devlet Hastanesi’nde diyaliz ünitesinde tedavi gören hastaların aniden fenalaşmasıyla başlayan süreç, bir anda büyük bir krize dönüştü. İlk tespitlere göre, diyaliz cihazlarında kullanılan suyun yabancı bir madde ile kirlenmesi nedeniyle
Dünyamız halen yeniden şekillenme sancıları içinde. Bu sancıların yakın ve uzak çevremizde yarattığı istikrarsızlık ve belirsizliklerin Türkiye’yi, barış ve işbirliğine dayalı, istikrarlı dış politika çizgisinden uzaklaştırmaması gereğini önceki yazılarımıza çeşitli vesilelerle dile getirmiştik. Bugün geldiğimiz noktada bu lüzum kendini her zamankinden daha fazla hissettiriyor. XXI. yüzyılın ilk çeyreği tamamlanırken tüm dünyaya hızla hakim olan kutuplaşmaların,
Cevheri Güven’in bir video yayınlayıp silmesi dün, 20 Haziran’da bir sosyal medya olayına dönüştü; bir ara sosyal medyada, “X” mecrasında TT oldu. Cevheri Güven videosunda 17-25 Aralık 2013 yolsuzluk iddialarının Fethullah Gülen Cemaatinin operasyonu olduğunu ve 2013’ten sonra sekülerlerin Fethullahçılarla işbirliği yaptığını söylemişti. Güven, Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı Nokta Dergisinin 2015’teki bir kapağıyla halkı isyana
Gezi Parkı Davası kapsamında ömür boyu hapis ile cezalandırılan Osman Kavala’nın dosyası CHP lideri Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Tayyipi Erdoğan’ı ziyareti sonrasında siyasetin gündeminde. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Kavala ve Demirtaş’ın serbest bırakılması için yeniden çağrı yaptı. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi yeniden Kavala’yı köşesine taşırken, Özel konu ile ilgili AKPM heyet başkanı ve AK Parti Ankara
Bir zamanlar “Kürt” sözcüğünü kullanmak bile sakıncalı idi. PKK, bölücülük ve terör ile eşanlamlı görülüyordu, özellikle resmi jargonda. Ülkenin en az gelişmiş bölgesinde yaşayan insanlarımızdı. Zamanla büyük kentlere göç ettiler, ettirildiler. Tarih boyunca kendi devletlerini kurmalarına izin verilmedi, geçmişte birkaç başarısız girişimi saymazsak. Yaşadıkları coğrafyalarda sürekli isyan ettiler, ayaklandılar. Benim hatırlayabildiklerim: Bedirhan, Bitlis, Molla Selim,
Her şeye rağmen, ülke yönetimindeki çok kötü gelişmelere rağmen, ekonomiyi berbat edip enflasyonu azgınlaştırmamıza rağmen, turizmi yere seremedik, ama böyle giderse turizm iddiamızın da sonu gelir. Öyle değerli bir ülkemiz var ki, zarar vermek için ne yapsak da bizi yere düşürmüyor. Tarımı bitirdik, eğitimi tanınmaz hale getirdik. Yargıyı, savunmayı, güvenliği şişkin kadrolara rağmen zayıflattık. Sağlıkta
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Kurban Bayramı’nın ilk gününde güneş enerjisinden elektrik üretiminde rekor kırıldığını belirtti. Bakan Bayraktar sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda 16 Haziran günü toplamda 682 bin 223 megavat elektrik üretildiğini, bunun 109 bin 501’inin güneş enerjisinden karşılandığını belirtti. Günün tamamında güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payının yüzde 16,05 olduğunu kaydeden
Hürriyet internet sitesinde okudum: AK Parti yeni bir iletişim stratejisi üzerinde çalışıyormuş. Ne yalan söyleyeyim iletişim stratejisi deyince aklımdan bir an acaba Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti yöneticilerinin medyaya bakışlarını nihayet değiştirmeye mi karar verdikleri sorusu geçti. Acaba Cumhurbaşkanlığı ve AK Parti kapıları artık eleştirel soru soran gazetecilere de açılacak mıydı? Acaba Cumhurbaşkanı İletişim
Adalar’da gerginlik tırmanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Adalar ilçesinde daha büyük minibüsleri hizmete sokma kararı ile Büyükada 4 gündür eylemler ve polis müdahaleleriyle çalkalanıyor. Bazı Adalılar tarafından “Azmanbüs” olarak adlandırılan bu minibüslerin tarihi ve doğal yapıya zarar vereceği endişesiyle halk sokaklara döküldü. İBB’nin açıklamasını yetersiz bulan Adalılar kararın geri çekilmesini talep ediyor. Eylemlerin dördüncü gününde