Avukat, İSTA, Daha İyi Yargı Dernekleri Başkanı, TÜRKONFED Başkan Yardımcısı
Türkiye tarihinde ilk defa bir vatandaş, yargıya, verdiği hizmetler üzerinden bir karne veriyor. Tohumlarını 2014 yılında atmıştım. Yargı Reformu Çalışma Grubu başkanlığım sırasında 4 yıl süren bir çalışma sonucunda, hakemlerce de incelenip onaylanan Yargı Hizmetlerinde Kalite Talebi ve Kalite Unsurları belgesini oluşturmuştum. Bu belge TÜSİAD tarafından benimsenerek iş dünyasının yargıdan talebini anlatan bir rapor olarak
Murat Yetkin’in 15 Aralık tarihli yazısında, “Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Erdoğan yargısını hızlandırıp istinaf mahkemesi ve Yargıtay süreçlerini hızlandırıp seçimlerden önce İmamoğlu’nun kararını onaylamasını sağlayabilir” ifadeleriyle dikkat çektiği ihtimal gerçek olabilir mi? İstinaf ve temyiz süresinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine veya Yargıtay’a Ekrem İmamoğlu’nun mahkûmiyet ve siyasi yasak kararı ile ilgili talimat verilir mi? Karar
Editörüm Murat Yetkin’in 6 siyasi partinin bir masa etrafında toplanarak birlikte başka bir Türkiye hayali ile yola çıkmasının iyi bir şey olduğu görüşüne katılıyor olmakla birlikte hayal edilen Türkiye’nin daha iyi olup olmadığına ilişkin soru işaretlerim var. Altılı Masanın 28 Kasım’da sunduğu anayasa değişikliği önerisindeki bazı önemli konulardaki risklere dikkat çekmeyi bir görev biliyorum. Öneri
İş yükü en düşük yüksek yargı organı olmasına karşın Anayasa Mahkemesi (AYM) bireysel başvuruları çok fazla bularak havlu atıyor. Raportörler de dahil, kabul edilemez başvurular çıkarıldığında AYM’de hâkim başına sadece 300 dosya düşüyor. Oysa bu sayı Yargıtay’da 1.051, Danıştay’da 656, istinaf mahkemelerinde 708 ve ilk derece mahkemelerde 1.073 dosya. AYM Başkanı Zühtü Arslan, bireysel başvuruların
Sanki kim olduğu bilinmiyormuş gibi bir yanda Cumhur İttifakının “açıklayın da mahvederek gününü gösterelim” mealindeki “adayınızı açıklasanıza” çağrıları diğer yanda Türkiye’yi artık yeni bir liderin yönetmesi gerektiğini düşünerek seçimi muhakkak kazanacak bir aday belirlemesini ve çalışmalara şimdiden başlamasını isteyen kesimlerin çağrıları henüz bir aday ismi ortaya çıkartmaya yetmedi. 6’lı Masa iktidar cephesinin fitilleme çabaları, zaman
Avrupa Birliği Komisyonu 2022 yılı Türkiye gözlem raporunu yayınladı. Uzun uzun tartışmayı hak ettiği halde raporun ülke gündemine girmesiyle çıkması bir oldu adeta saman alevi gibi söndü. AB raporu bir yandan Türkiye’deki hak ve özgürlükler üzerine haklı tespit ve eleştiriler getirirken diğer yandan Kıbrıs, Ege Adaları ve Doğu Akdeniz’deki çekişmeli menfaat konularını Güney Kıbrıs Rum
Anayasanın 2. ve 135. maddelerine göre demokratik yönetime tabi kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olan ticaret ve sanayi odaları ile borsalarda kıyasıya seçimler var. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) merkez yönetiminin seçimleri öne çektiği, 2023 genel seçimlerine hazırlık yapıldığı söyleniyor. TOBB merkez yönetiminin seçilmelerine türlü yöntemlerle etki ettiği kişiler “büyük bir ihtimalle” yönetici ve
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü kanunu önerisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kanun yetmez, anayasayı değiştirelim” çıkışı ile hızla bir siyaset mutabakatına dönüştü. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bir gün içinde hazırladıkları birkaç maddelik anayasa değişikliği taslağını önümüzdeki pazartesi günü cumhurbaşkanına sunacaklarını açıkladı. Kitlelerin oyunu devşirme yarışıyla, katı laiklik zihniyetinin ortaya çıkardığı, AK Parti iktidarında bir yola
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yanımda mısınız?” sorusu partililere hitaben “kızım sana söylüyorum” parti dışındakilere de “gelinim sen de anla” misaline benziyor. CHP liderinin bu sorusu, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda parti içinde ve dışında kendisini “destekleyenler”, “karşı çıkanlar” ve “tavrını belli etmeyip zarar verenler” olarak ayrılabilecek en az 3 kesim olduğuna işaret ediyor. Yaptıklarıyla
Zehra Taşkesenlioğlu’nun gizli video kaydındaki “siz para kazanacağız diye beni mahvediyorsunuz” mealindeki feveranları, mağdur iş insanı Mine Sineren’in beyanatları, şoförü bir kısım evrakları yakarken yakalanan Ünsal Ban’ın yurt dışına kaçma hazırlığı içinde iken yakalanıp tutuklanması Sedat Peker’in eski SPK başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve eniştesi Ünsal Ban’a isnat ettiği “irtikap” ve “rüşvet” suçlarının doğru olacağını