Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) görülen kapatma davası ile ilgili yargı sürecinin seçimlerden sonraya ertelenmesi talebinini inceleyen AYM, talebi oy birliği ile reddetti. HDP, partileriyle ilgili AYM’de süren kapatma davası ile ilgili işlemlerin 2023 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin sonrasına bırakılması talebiyle AYM’ye başvurmuştu. 26 Ocak’ta yapılan duruşmada AYM üyeleri oy birliğiyle HDP’nin
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in TBMM grubuna konuşmasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hitaben “Sen, bostan korkuluğu musun Sayın Erdoğan? Kendine gel! Bu nasıl bir yargı sürecidir? Bu nasıl bir devlet yönetimidir?” sıralarda Sinan Ateş cinayetine dair yeni bir haber geldi. Süreci yakından izleyen gazetecilerden Alican Uludağ, daha önce iki defa gözaltına alınıp serbest bırakılan Tolgahan Demirbaş’ın
Seçim tarihi “takriben” 14 Mayıs olarak açıklandı. Buna göre, seçimlere dört aydan az bir zaman kaldı. Bu son dönemeçte Millet İttifakı kampanyasının momentum kazanması ve iktidarla arayı açması muhalif seçmeni rahatlatacak önemli bir işaret olurdu. Çünkü, biliyoruz ki seçim sathı mailine otokratik bir iktidarla başabaş girmek, sandıktan büyük olasılıkla mağlup çıkmak demektir. Oysa bugünkü tablo
Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Havisto’nun, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleriyle ilgili Türkiye ile yürütülen üçlü görüşmelere ara verilmesi önerisinin ardından Şubat’ta yapılacak toplantı iptal edildi. YetkinReport’a konuşan dışişleri kaynakları üçlü görüşmelerin süresiz iptal edilmediğini, yalnızca Şubat ayında yapılması planlanan toplantının iptal edildiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kur’an-ı Kerim yakma olayı sebebiyle İsveç’in NATO üyeliği
Son günlerde medyada İYİ Parti lideri Meral Akşener’in muhalefet seçimi kazanırsa tek Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmak istediği, bu konuyu CHP lideri kemal Kılıçdaroğlu ve diğer liderlere duyurduğu haberleri çıkıyor. Bu konuyu haberlerin iki muhatabı, Kılıçdaroğlu ve Akşener ile telefonla konuşma imkânı buldum, aktarıyorum. Önce Kılıçdaroğlu ile konuştum. TBMM Grup toplantısını ve gazeteci Uğur Mumcu’nun katledilişinin 30’uncu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Ocak’ta düzenlenen kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kamuya olan borçların yapılandırılması için yeni bir kanun teklifi hazırlığı içinde olduğunu açıkladı. Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarına göre yeni düzenleme ile vergi borcu cezaları kalkacak, borçlar için güncelleme ve taksitli ödeme seçeneği getirilecek, trafik cezalarının puanları silinecek. Ayrıca, 31 Aralık 2022
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı yetkisini kullanarak 10 Mart tarihinde seçimlerin 14 Mayıs’ta yenilenmesine karar vereceğini söylemesi bir daha aday olamayacağı tartışmalarını hızla alevlendirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurunun sonuç getirmeyeceği düşüncesiyle adaylığına itiraz etmeyeceklerini söylemesine rağmen, gözler YSK’ya çevrildi. YSK’nın 11 üyesinden 5’inin görev
XXI yüzyılda yeni bir dünya düzeni kurulacaksa bu düzenin hangi parametreler etrafında şekilleneceğini Ukrayna Savaşının sonucu tayin edecektir. Bir yıl kadar önce Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla Avrupa yeni bir istikrarsızlık ve belirsizlik dönemine savruldu. Bu savaş stratejik dengeleri sırf Avrupa kıtasında değil, tüm dünyada değiştirdi. Amerika ve Batılı müttefiklerin çoğunluğu, iki yıl önce stratejik öncelik olarak
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 21 Ocak’ta Bursa’da (yine toplu açılış töreni kılığına sokulan) AK Parti mitingi vardı. Miting kamuoyunda Erdoğan’ın başarılarını anlattığı konuşmasıyla değil, “Sinan Ateş” pankartı açılması ve polise pankart açanlara müdahale emri verilmesiyle konuşuldu. Seçime bugün 110 gün kalmışken sonuncu baş ağrısı olup olmayacağını bilemeyiz ama Sinan Ateş cinayeti Erdoğan’ın son baş ağrısı. Erdoğan
Türkiye, Stockholm’deki Türkiye Büyükelçiliği önünde 21 Ocak’ta Kuran yakılması olayına izin vermesi nedeniyle İsveç’i şiddetle kınadı. Dışişleri Bakanlığı Ankara’nın tüm uyarılarına rağmen “İslam düşmanı provokatif eyleme ifade özgürlüğü adı altında” izin veren İsveç’i bu “aşağılık saldırı nedeniyle en güçlü şekilde lanetledi”. “Bu aşağılık eylem aynı zamanda İslam düşmanlığının, ırkçı ve ayrımcı akımların Avrupa’da ulaştığı kaygı









