Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 8 Haziran gecesi TRT canlı yayınındaydı. Sunucu Sermin Baysal Ata, elinde sırasıyla yazılı duran sorulardan -birkaç saat öncesindeki- ABD Başkanı Donald Trump ile telefon görüşmesini sorunca, Erdoğan pek keyiflendi. Bizdeki koronavirüs rakamlarını söyleyince Trump “Ooo” diye hayret etmiş. Libya’da alınan mesafeyi konuşmuşlar. Ekipte ne de olsa habercilikten yetişme tek isim olan Okan
Üç milletvekilinin haklarındaki kesinleşmiş hapis cezası kararları Genel Kurul’da okunmak yoluyla üyelikleri düşürülerek cezaevine gönderilmesinin Ankara’da yol açtığı gerilim durulmadı. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, Meclis Başkanı Şentop’un Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “gerginlik” çıkarmak amacıyla verdiği “talimatla” üyelikleri düşürdüğü suçlamasına Şentop sert yanıt verdi. Şentop, Anayasa ve iç tüzük gereği işlem için talimata gerek olmadığını söyleyerek Kılıçdaroğlu’nu yakışıksız” ve
Bu sitede 23 Mayıs tarihinde çıkan “Hong Kong’da Salgın, Siyaset ve İroni” başlıklı yazı, Pekin yönetiminin COVID-19 salgını döneminde ortaya çıkan olağanüstü koşulları bahane ederek Hong Kong demokrasi hareketini tamamen bastırma yoluna gidebileceği görüşüne yer veriyordu. Beklenen oldu. Hatta Çin tahminlerin üzerinde adımlar attı, deyim yerindeyse el yükseltti. Bu kez tartışmaların odak noktası Çin Ulusal
ABD’de George Floyd’un beyaz bir polis tarafından gözaltına alınırken öldürülmesi olayını kınıyoruz. Kimilerimiz Türkiye’de ne tür insan hakları ihlalleri olduğuna bakmadan, orayı kınamak kolay olduğu için kınıyor. Kimilerimiz hazır Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’deki “ırkçı ve faşist” tırmanışı kınadığı için, kınamayı görev biliyor. Kimilerimiz ABD’deki polis şiddeti ve ayrımcılığı Türkiye niyetine kınayıp vicdanını rahatlatıyor. Oysa ayrımcılık sadece
Mart başlarıydı. Koronavirüs Covid-19 dünyadaki meşhurların hepsine bulaşmış gibiydi. İngiltere’de Prens Charles, İran’da Meclis Başkanı Ali Laricani, Hollywood’dan Tom Hanks, Türkiye’den nam-ı diğer İmparator, Fatih Terim. Liste uzayıp gidiyordu. Sosyal medyada hemen üzüntülerle birlikte “bu virüs zengin, fakir hepimiz için tehlikeli, hepimize eşit davranıyor” mesajları dolaştı. Öyle miydi gerçekten? Virüsün kimsenin banka hesabını, ya da
Hafta sonu yeniden sokağa çıkma yasağı ilan edilip sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla kaldırılması yeniden kafaları karıştırsa da Türkiye’nin Covid-19 ile üç aylık mücadelesinde korkulanın başa gelmediği, görece bir başarı sağlandığını söylemek mümkün. Çok kısıtlayıcı tedbirlere gidilmemesine rağmen, yaklaşık bir aylık bir sürede vaka sayısında zirveye ulaşılması, bu görece başarının altına yatan sebepleri araştırma ihtiyacını
Meclis Millet Meclisi 4 Haziran 2020 günü üç üyesinin daha milletvekilliğini düşürerek cezaevine gönderilmelerine izin verdi. CHP’li Enis Berberoğlu, HDP’li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları birkaç saat içinde tutuklanıp cezaevine kondu. Karar Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki iktidar blokunun, AK Parti ve MHP’nin oylarıyla alındı.Her üç milletvekilinin hakkında da kesinleşmiş hapis cezaları vardı. Berberoğlu, Cumhuriyet’te yayınlanan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Avrupa Birliği’nin (AB) 70’inci kuruluş yıldönümü münasebetiyle 9 Mayıs tarihinde AB’ne bir mektup göndermesi ve mektubunda korona virüsüyle mücadele kapsamında birlik olma daveti yaparak, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliği için de çağrıda bulunması, üzerinde önemle durulması gereken bir gelişme. Cumhurbaşkanı, müzakere sürecinde karşılaştığımız tüm zorluklara rağmen AB’ni stratejik hedef gördüğümüzü belirtiyor
MetroPoll araştırma şirketinin Mayıs 2020 “Türkiye’nin Nabzı” araştırması, önümüzdeki süreçte Türkiye siyaset sahnesini hareketli günlerin beklediğine işaret ediyor. Şirket, her ay partilerin oy oranının yanısıra siyasilerin popülerlik (beğeni) oranını da ölçüyor. Mayıs sonu itibarıyla yapılan son ölçümlerde, koronavirüs Covid-19’un Türkiye’de görüldüğü ilk ayda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir ayda yüzde 14 artışla, yüzde 57 popülerlik düzeyine