Türk Ekonomisi Kulis Bilgileri Yapısal Sorunlar: Güncel ve yapısal sorunlarına rağmen hâlâ dünyanın 20 büyükleri arasında yer alan Türk ekonomisindeki belli başlı gelişmeler, kulis bilgileri, tahlil ve tahminler.
Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinin ardından döviz kurlarındaki artış sürüyor. 7 Haziran itibariyle Türk Lirasının dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 7’e ulaştı. Dolar / TL kuru 23,16’yı görerek rekor kırdı. Euro / TL 24’ü aştı, Sterlin/TL ise 28’in üzerinde işlem görüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin ardından 6 Haziran’da ilk toplantısını yapan Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde de
Uzun bir süredir uygulanmakta olan ekonomik programın sürdürülebilir olmadığı ortada. Bu savın bariz kanıtlarından biri, seçim öncesinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB’nin) döviz rezervlerinin erimesi pahasına tam saha baskıyla kontrol edilmeye çalışılan döviz kurunun, seçimden sonra naçar dik bir yokuşu çıkmaya başlaması. Olanaklar izin verdiğince bu yokuş yukarıya tırmanışın kontrollü olmasına çalışılıyor; ancak olanaklar da
Seçim yasakları başladığı için doğrudan 28 Mayıs seçimine dair bir şey yazamıyoruz bugün. O nedenle, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ekonomiye dair son sözlerinden yola çıkıp seçim sonucuna göre ortaya çıkabilecek ekonomiye dair dış sermaye hesaplarını yazmak istedim. Özellikle de Erdoğan’ın son dönemde Merkez Bankası ve piyasayı biraz olsun rahatlattığını söyleyip -seçimi kazanırsa- bu nedenle “şükran
28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki gün kala Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin erimesi sebebiyle piyasada döviz sıkıntısı yaşandığı belirtiliyor. Bazı özel bankaların dolar hesabından para çekmek isteyen vatandaşlarını sıraya aldığı, dolar tutarına göre ödeme yaptığı aktarılıyor. Gazeteci Çiğdem Toker, T24’te yayımlanan yazısında Ankara’da bir özel bankada tanık olduğu durumu anlattı. Ünlü dövüz bürolarının önünde 100 metreyi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçiminden önce CNN International’e, seçilmesi halinde ‘yüksek enflasyonun nedeni yüksek faiz’ anlayışıyla faiz indirimlerine devam edeceğini ve bunun olumlu sonuçlarını görmeye başladığını söyledi. Hepimiz isterdik ki yarınlar bugünden güzel olsun. Yatırımlar artsın. Çocuklarımızı daha zengin bir ekonomide refah içinde yaşasın. Ve keşke politika faizini düşürünce yatırımları
Günlük döviz alım limitini düşüren bankalar, 18 Mayıs’ta verilen kararla kredi kartlarını nakit avansa kapattı. Bu karar, yükselen enflasyon ile kuru dengede tutmakta zorlanan bankaların 28 Mayıs’a kadar kuru dengede tutmak için bir “önlem aracı” olarak düşünülüyor. Gazeteci Çiğdem Toker, T24’teki köşesinde son kararı “bankacılık sektöründe hafta başından bu yana yaşanan gelişmeler, ikinci tur tarihi
Bir önceki yazımın başlığı “Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur: Demirel haklı çıkacak mı?” şeklindeydi. Yazıda, tencerenin bayağı boş olduğunun altını çizmiştim. Bu çerçevede, gelir dağılımında son yıllarda gerçekleşen belirgin bozulmaya ve yoksullaşmaya dair bazı göstergelere yer vermiştim. Milletvekili seçimi bitti. Cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kaldı. Peki, Demirel haksız mı çıktı? Siyaset bilimci de değilim sosyolog
Tarihi seçime üç gün kaldı. Son zamanlarda rahmetli Süleyman Demirel’in unutulmaz sözlerinden birini giderek daha fazla duymaya başladık: “Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur.” Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) 6 Mayıs’ta Orta ve Üst Sosyo-ekonomik Grubun Yoksullaşması Araştırması Raporu’nu yayınladı. Türkiye genelinde 1067 kişiyle telefonla yapılan görüşmelerden elde edilen sonuçlar, tencerenin boş olduğunu çarpıcı biçimde gösteriyor. Mesela
Ceren Ergenç, Derya Göçer CHP lideri ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu 6 Mayıs’ta ‘hayatımın en büyük projesi’ diyerek İpek Yolu’ndan bahsetti. Türkiye’nin Çin’e Orta Asya üzerinden demiryolları ve otobanlarla bağlanmasının ve aynı zamanda ülke içindeki demiryollarını güncelleyip gümrük bölgelerini yeniden kurgulamanın önemini anlattı. Türkiye siyasi hafızasında Orta Koridor olarak da geçen bu proje,
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun Araştırma Merkezi DİSK-AR’ın hazırladığı rapora göre, Türkiye’nin son 20 yılı içinde milli gelir içinde emeğin payı geriledi, sermayenin payı arttı, bir başka deyişle “zengin daha zengin, fakir daha fakir” hale geldi, çalışanlar daha az kazandı. 20 yılın işçi sınıfı için kaybı sadece bununla sınırlı değil, ücretler geriledi, haklar kaybedildi. DİSK-AR tarafından