AKP’nin otoriter pazarlığı bu krizi de aşar mı? Bu soru geçtiğimiz Cumartesi günü TÜSES, SODEV ve FES’in birlikte düzenlediği “31 Mart Sonrası Yeni Bir Türkiye Mümkün mü?” başlıklı paneldeki konuşma konumdu. Hem soru, hem de otoriter pazarlık kavramının kendisi uzun bir tartışma doğurunca, konuyu biraz daha açmak istedim. En son söyleyeceğimi en başta söyleyecek olursam,
31 Mart yerel seçimlerindeki yenilginin ardından ilk kez Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sert değişim mesajı verdi, “gerekeni mutlaka yerine getireceğiz” dedi. Yerel seçimlerde AK Parti oy oranlarındaki düşüş ve özellikle büyükşehirlerin muhalefet partilerinin yönetimine geçmesinin ardından Erdoğan’ın nasıl bir strateji izleyeceği, parti içinde ve kabinede köklü
31 Mart yerel seçimleri AK Parti’nin 20 yıllık iktidarı döneminde aldığı en ağır yenilgi oldu. Seçmenin bu tepkisi, son on yılda giderek bozulan ve özellikle Eylül 2021 sonrası dönemde ekonomi dengelerini alt üst eden politikaların gecikmeli sonucuydu. Genel seçimler öncesinde “gelecekten borçlanma” pahasına bütün musluklar açılmış, sürdürülemez politikaların yarattığı hasar yine sürdürülemez önlemlerle maskelenmişti. Büyük
31 Mart yerel seçimlerinin ardından, AK Parti’nin kaybettiği il ve ilçelerde eski belediye başkanlarının görevlerinden ayrılmadan önce son dakika girişimlerinde bulunduğu, seçimlerden bir iki gün önce ve sonra pek çok ihale için ilanların verildiği haberlere yansıdı. İstanbul’da Üsküdar, Tuzla, Sancaktepe, Eyüpsultan, Beykoz ve Çekmeköy gibi önemli ilçelerin yanı sıra muhalefet partilerinin yönetimine geçen Manisa ve
Dün, 2 Nisan’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim yenilgisi muhasebesi için topladığı AK Parti Merkez Yönetim Kurulu (MYK) sonrasında, AK Parti dönemindeki medya uygulamalarına alışanları dahi şaşırtan “bir ilke” tanık oldu haberciler. AK Parti medya birimlerinden ilişkide oldukları haber merkezlerine gönderilen, deyim yerindeyse bir korsan bildiriyle MYK’da görüşülenlerin “perde arkası” veriliyordu. Bu metinde Erdoğan’ın konuşmasında yenilgiyi
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) DEM Parti’nin itirazını kabul ederek, Van Büyükşehir Belediyesi mazbatasının seçimi açık farkla kazanan DEM Partili Abdullah Zeydan’a verilmesini kararlaştırdı. Karar, Van Seçim Kurulu’nun mazbatayı seçimi, yüzde 55,5 oyla kazanan Zeydan’a değil, onun yarısından az, yüzde 27,1 oy alan AK Partili Abdulahat Arvas’a verme kararının siyasi gerilimi tırmandırdığı şehirde sevinçle karşılandı. Van
Yerel seçimlerin ilk sonuçları bile bütün dezavantajlarına rağmen yeniden toparlanmakta olan CHP’nin önemli bir başarı elde ettiğini, iktidar olmanın tüm avantajlarına rağmen Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AK Partinin ciddi bir yenilgi aldığını, cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerindeki taban desteğini önemli bir miktarda kaybetmiş olduğunu gösteriyor. Meclis iki bilinmeyenli bir denklem gibi: bir yanda halkın çoğunluğunun
İYİ Parti 31 Mart seçimlerinde Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olabilir. Ayrıntısına birazdan gireceğim ama önce o konuyla da teğet bağlantılı olarak Kürt seçmen üzerinden oynanan “faullü siyaset” konusu üzerinde durmak istiyorum. Kürt seçmen üzerinden faullü siyasetin son örneğini CHP’nin Afyon Belediye Başkan adayı Burcu Köksal’ın, seçildiği takdirde belediye kapılarının DEM Parti dışında herkese açık
Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, partisinin 31 Mart yerel seçimleri bildirgesini açıkladı. Kasım 2002 seçimlerinden bu yana iktidarda bulunan Erdoğan, “Mevcut sorunların çözüm adresi biziz” dedi. Erdoğan, 30 Ocak’ta Ankara’daki AK Parti Genel Merkezinde yaptığı konuşmada AK Parti’nin yerel seçim vaatlerini sekiz başlık altında topladı. Muhalefete eleştiri yönelten Erdoğan, “Bir önceki seçimde belediye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin Mart seçimleri için 48 ildeki belediye başkan adaylarını açıkladı. Buna göre AK Parti Ankara’da CHP’nin mevcut belediye başkanı Mansur Yavaş’a karşı Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’u aday gösterecek. AK Parti’nin Adana’daki adayı Fatih Mehmet Kocaispir, İzmir adayı ise Hamza Dağ olacak. Cumhurbaşkanı, aday tanıtımında yaptığı konuşmada, “MHP adaylarını destekleyeceğimiz