Son birkaç gündür Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aldığı tek iyi haber MİT’in ABD-Rusya-Almanya arasında bağladığı, son zamanların en kapsamlı insan takası oldu. 31 Temmuz’da Hamas lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesinden başlayarak hem aldığı haberler hem de aldığı kararların tamamı Ankara’da işlerin iyi gitmediğinin kanıtı gibi. Erdoğan idaresinin canını sıkan kararların ikisi Anayasa Mahkemesi’nden geldi. İlki Can Atalay’ın
Sanki görünmez bir el TBMM’nin tatile girip AK Parti’nin kritik oylamalar için MHP’ye ihtiyaç duymayacağı zamanı kolluyordu. İki haber 31 Temmuz gece saatlerinde peş peşe geldi. Önce, saat 23:21’de AK Parti Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş o gün Silivri’de Osman Kavala, Tayfun Kahraman ve Can Atalay ile Bakırköy Cezaevinde ise Çiğdem Mater ve Mine Özerdem ile
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 4 Haziran gününe başlarken gündeminde krize doğru evrilme ihtimali olan bir sorun vardı. O da bir gün önce, 3 Haziran’da İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın tasarrufuyla Hakkari’nin daha 31 Mart’ta seçimden galip çıkmış DEM Partili Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış’ın önce gözaltına alınıp, ardından görevden alınarak Vali Ali Çelik’in kayyım atanmasıydı. Gün sona
31 Mart seçimleri yaklaşırken seçim ekonomisi devrede. Seçimlerden önce son kez toplanacak olan TBMM Genel Kurulu’nda içinde emekli bayram ikramiyesini 3 bin liraya çıkaracak düzenlemenin de olduğu 8. Yargı Paketi görüşülecek. Bunun yanında, yıl ortasında asgari ücrete yapılacak ek zam tartışmaları da gündemde. TBMM Genel Kurulu’nun bu haftaki gündeminde 8. Yargı Paketi var. Seçim öncesinde
Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ihlal kararları ve Danıştay’ın en son verdiği FETÖ’den ihraç edilmiş hakim ve savcıları yeniden işlerine iade etme kararı üzerine açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de görüşmelere başlanan 8. Yargı paketini işaret etti ve düzenlemelerin yeterli olmadığını belirterek Anayasa değişikliği sinyali verdi. Erdoğan 20 Şubat’ta Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile
Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı etkinlikte Mecliste milletvekilliği düşürülen Can Atalay’la ilgili hak ihlalleri kararı sonrasında ortaya çıkan yargı kriziyle ilgili konuştu, “AYM kararlarına uyulmamasının yasal zemini yoktur” dedi. Arslan’a ilk cevap Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’dan geldi. Uçum, “yeniden yargılama bağımsız bir kurum değildir” dedi. AYM Başkanı Arslan: “AYM
Medeni Yasa’nın “evlenen kadının kocasının soyadını taşımasını” zorunlu kılan 187. Maddenin birinci ve ikinci cümlesi Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmişti. Mahkeme’nin “kadın erkek eşitliğine uygun yeni bir düzenleme” yapılması için TBMM’ye verdiği dokuz aylık süre 28 Ocak’ta doldu. EŞİK Platformu bu zorunluluğun kalkmasını takiben bir basın metni yayımladı. 28 Ocak itibariyle, kendi soyadıyla devam etmek isteyen
Tutuklu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay’ın tahliyesi talebi ile başlayan yasal süreç Türkiye yüksek yargısı içinde akut bir krize dönüştü. Yargıtay 3. Ceza Dairesi bir kez daha Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tahliye talebini reddederek AYM’yi ağır ithamlarla eleştirdi, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi başvurusunda bulundu. Mayıs Ayında TİP Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın yasama dokunulmazlığı çerçevesinde
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Mayıs seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekili olarak seçilen Can Atalay’ın tutukluluğunun devam etmesi ile ilgili yeniden hak ihlali kararı verdi. Mahkeme, Atalay’ın tahliye edilmesi için dosyayı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Anayasa Mahkemesi, 21 Aralık’ta toplanan Genel Kurul’da TİP Milletvekili Can Atalay hakkında daha önce verilen hak ihlali kararının yerine
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanarak değerlendirilmek üzere Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen yeni yargı taslak metninde 22 farklı kanunda 105 maddenin değiştirildiği belirtildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç 67 maddeden oluşan yargı paketinin çalışmalarında sona gelindiğini Ocak ayında paketin kamuoyu ile paylaşılacağını duyurmuştu. Tunç, Anayasa Mahkemesi önünde derdest bulunan uzun yargılamadan kaynaklı bireysel başvuruların Adalet Bakanlığı bünyesindeki Tazminat Komisyonuna aktarılabilmesi









