Şimdi okuyacağınız ifadelerin bana ait olmadığını muhatap alınması gereken biri varsa onun da ilayiyat doktoru Ali Erbaş yönetiminde, vergilerimizle yaşayan Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu trol terörü ihtimaline karşı baştan belirtmek isterim. “Hamas tarafından İsrail halkına karşı işlenen vahşetin kayıtsız şartsız kınanması ve rehinelerin Hamas tarafından derhal serbest bırakılması gerektiği konusunda mutabık kalınmıştır. Derhal serbest bırakılmalıdır.
Türkiye’nin önemli Alevi örgütlenmelerinden Cem Vakfı kurucularından Ercan Güvenç, Kültür ve Turizm Bakanlığı altında kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı bürokratlarının “Alevi inancını Sünni inancına dönüştürme eğilimine girdiklerini” öne sürdü. Güvenç, YetkinReport’a ilettiği ve Kurucular Kurulunda paylaşıldığını vurguladığı mektubunda buna örnek olarak Cemevlerinde namaz kılmak için bir oda ayrılması isteğini gösterdi. Sünni yurttaşların da böyle
Cumhuriyet kurulalı daha bir yıl olmamıştı. Reisicumhur Mustafa Kemal 25-26 Ağustos 1924’te Ankara’da toplanan Muallimler (Öğretmenler) Birliği Kongresine katıldı. Oradaki tarihi konuşmasında şunları söyledi: Yeni nesli, Cumhuriyet’in özverili öğretmen ve eğitmenleri, sizler yetiştireceksiniz; yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı şekilde bütün ilim derecelerindeki öğrenim ve eğitimlerinin uygulamalı olması önemlidir. Millî ahlâkımız,
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş 4 Ağustos’ta Yalova Merkez Camii’nde “irat ettiği” Cuma hutbesinde “Cuma namazı konusunda hassas davranmayanların vebal altında” olduğunu öne sürerek şunları söyledi: “Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin en önemli farz ibadetlerinden biri olan cuma namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım. İş yerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını cuma namazının vaktine göre düzenleyelim.” Bunlar
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 14 Mayıs seçimine “siyasi darbe” deyince ortalık karıştı. Muhalefetin her kesiminden sert tepki geldi. Ülkenin asayişinden halkın güvenliğinden sorumlu bakan söyledi bunu. Daha önce de muhalefeti “Cudi’ye, Gabar’a gömmekten” bahsetmişti gerçi ama demokrasinin en meşru zemini olan seçimi darbe saymak ayrı bir ezber bozulması düzeyi. Çünkü son derece anti-demokratik bu bakışla
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 19 Nisan akşamı Twitter hesabından tek sözcükle “Alevi” başlığıyla bir video yayınladı. Bu yazı yazıldığı sırada videonun yayını üzerinden 18 saat geçmişti ve 57 milyondan fazla izlenmişti. 17 Nisan’da da “Kürtler” başlığıyla bir video yayınlamıştı. Türkiye’deki iki örtülü ayrımcılığı ele alıyor, adeta düşük dozda putları kırma hamleleri yapıyordu. Kılıçdaroğlu “Kürtler” videosunda
Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı ve Erdoğan’ın “defter tutma” tehdidine geleceğim. Ama önce bir gazetecilik başarısından söz etmek istiyorum. Çoğu yerde yakınlarının enkaz altından çıkarılmasını bekleyen, yardım alamayan vatandaşların, öfkelerini gerçek durumu anlatmaktan çekinen, hatta bazıları terbiyesizlik yapan TV ekiplerine nasıl yansıttığına şahit olduk. HaberTürk’ten Mehmet Akif Ersoy ise bin kelimeye değer bir habercilikle manzarayı gösterdi. Kübra
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dün akşam AK Parti medyasının A-takımı karşısına çıkmadan önce, Etlik Şehir Hastanesi açılışında şunları söyledi: “Sırf daha iyi arabaya binmek, daha yeni telefon almak, daha çok konsere gidebilmek gibi süfli heveslerle ellerin yani başka ülkelerin başka toplumların kapısına varanlara acıyarak bakıyoruz.” Karşısında dizilen “cevaplara sorular” takımının sormadığı soruyu DEVA Partisi lideri Ali
Türkiye Ekonomisinin 2023-2025 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program’a (OVP) göre Diyanet İşleri Başkanlığına 2023 yılı için ayrılan bütçe bir önceki döneme göre yüzde 60 arttı. 35 milyar liralık ödenekle Diyanetin bütçesi 7 bakanlığı geride bıraktı. Türkiye ekonomisinin iki yıllık yol haritası niteliğinde olan Orta Vadeli Program 5 Eylül’de Cumhurbaşkanlığı kararı ile onaylanarak yayımlandı. Programda
Bugün 100’üncü yılında Zafer neye ve kimlere karşı kazanıldığıyla da yüzleşmek zorundayız. 100’üncü yıldönümünde Zafer ve Cumhuriyete layık olma kavramıyla da yüzleşmek zorundayız. Türkiye’de kitleleri vatan kavramıyla tanıştıran Namık Kemal oldu. “Vatan Yahut Silistre” eserinin sahnelenmesi ve halktan büyük ilgi görmesi üzerine Payitaht tarafından gönderildiği sürgünlerde 47 yaşında vefat etti. O zamana dek Halife Sultana