Önceki Hazine Müsteşarlarından, iktisatçı Mahfi Eğilmez, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın bugün, 19 Nisan’daki açıklaması üzerine akşam saatlerinde yazdığı yazıda, asıl sorunun “TCMB’nin döviz yönetimi konusundaki görevini Hazine’ye niçin ve nasıl bıraktığı” olduğunu söyledi. Eğilmez, Elvan’a ülkelerin en zor zamanlar için elinde tuttuğu Merkez Bankası rezervlerinin, gerçekten bu zor zamanlar dışında kullanılıp kullanılmadığını da
Emekli amiraller bildirisinden darbe çağrısı çıkarma tartışması, ibretlik bir burun sürtme operasyonu olarak kayda geçen gözaltı sürecinin tahliyeyle sonuçlanmasıyla söndü gibi. Bunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Montrö’yü delmeyin” uyarısının mı payı oldu? Yoksa “matruşka” benzetmesinde olduğu gibi içinden Erdoğan’ın hoşuna gitmeyecek başka şeylerin çıkmasının mı? Bence ikisinin de yakında anlarız. Ama
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün, 29 Mart’ta hükümetinin kovit salgınıyla mücadelede maalesef gerilemesini kabul etmek mecburiyetinde kaldı. Salgın, 29 Mart konuşmasında Erdoğan’ın verdiği bilgiye göre, nüfusun yüzde 80’inin yaşadığı 58 il “çok yüksek yüksek risk” düzeyine vurdu. Aylardır kendi açıkladığı önlemleri AK Parti il ve ilçe kongrelerindeki kucak kucağa görüntülerle ihlal edilmesiyle övünen Erdoğan dün canlı
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından CHP Danıştay’a başvururken, Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un uluslararası anlaşmalarla ilgili demeciyle beraber “Montrö tartışması” başladı. Şentop, Montrö’den geçilmek ile ilgili sözlerinin yanlış anlaşıldığını açıkladı. AK Parti Genel Merkezi çalışanı Kürşat Ayvatoğlu’nun kokain kullandığına ilişkin görüntülere dair yine partiden açıklamalar yapılırken dolar Türk Lirası karşısında değer kazanarak 8.18 lirayı gördü. İşte
Sadece Ankara değil, İstanbul’da da 23 Mart öğle saatlerine doğru sorulan aynı soruydu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir süredir gölgelerde kalan Ekonomi Başdanışmanı Yiğit Bulut, ekran ekran dolaşmaya başlaması sıkıntının gerçekten büyük olduğunu mu gösteriyordu? Bulut, Naci Ağbal’ın Merkez Bankasının başından alınması üzerinden geçen ilk iş gününde, 22 Mart’ta 7 küsur milyar dolar döviz satılı yapılarak,
Borsa ve Türk lirası haftaya sarsıcı düşüşlerle başlarken ekonomi yönetimi Merkez Bankası başkanının ani değişikliğiyle ortaya çıkan krize çözüm arıyor. Cumartesi gününün ilk saatlerinde dört aydır görevde olan Naci Ağbal yerine Şahap Kavcıoğlu’nun getirilmesinin ardından Asya borsalarının açılmasıyla beraber Türk Lirası’nın dolar karşısındaki değeri 8,47 TL’ye kadar düştü. Pazartesi sabahının erken saatlerinde de Türkiye’de ve
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a Merkez Bankası (MB) Başkanı dayanmıyor. Hatırlayacaksınız, bundan sadece dört ay kadar önce, 7 Kasım’da Erdoğan, Murat Uysal’ın MB Başkanı görevine son vermesi üzerine yazdığım yazıya da bu cümleyle başlamış ve ibret dolu bir fıkra anlatmıştım. Fıkrayı buradan tekrar okumanızı tavsiye ederim; kurtla kuzuyu aynı kafeste yaşatma iddiasındaki hayvanat bahçesi müdürünün kafese “ara
2020 yılında yüzde 1,8 büyüme kaydeden Türkiye, pandemi sırasında ekonomisi pozitif büyüyen birkaç ülkeden biri oldu. Büyüme performansı, öncelikle 2020 yılında uygulanan aşırı kredi büyümesi ve düşük faiz oranı politikalarının bir sonucuydu. Ancak, TL üzerindeki baskılar ve bu baskıları telafi etmek için Merkez Bankası rezervlerinin satışının 2021’e mirası, daha fazla kırılganlık oldu. Ekonomik görünüm, bu
Siyasi partiler, özellikle de iktidardaki siyasi partiler giderek daha fazla konuda savunma pozisyona geçme ihtiyacı hissediyorlarsa sadece ülke koşullarında değil, partinin içinde de ters giden bir şeyler olduğuna işaret eder.AK Parti delegeleri 25 Şubat’ta -yine pandemi önlemlerine rağmen- yaptığı İstanbul İl Kongresinde İl Başkanlığına Osman Nuri Kabaktepe’yi seçti.Yorumcuların çoğu doğal olarak giden görevden ayrılan Bayram
Geçtiğimiz hafta 7 ve 8 Aralık günleri iki önemli toplantıda Türkiye’nin mevcut haline dair önemli saptamalar yapıldı, önemli bilgi ve görüşler paylaşıldı. Bunlardan ilki Kadir Has Üniversitesi’nin (KHAS) her yıl düzenlediği Türkiye Eğilimleri Araştırmasının 2020 sonuçlarının açıklanmasıydı. Diğeri ise Koç Üniversitesi ile TÜSİAD’ın ortaklaşa düzenlediği 2021 Yılında Türkiye Ekonomisi konulu paneldi. Biri Türkiye’nin iç ve