“Yargı ve hukuktaki sorunlar ve sıkıntılar kendini enflasyon, kur baskısı, halkın fakirleşmesi gibi ekonomik sorunlar olarak da ortaya koyuyor. Aralarındaki bağlantıyı inceleyince hukukun ve ekonominin birbirinden ayrı değil, aynı paranın iki yüzü oldukları görülüyor.” 31 Mart’taki yerel seçimler için yarış gittikçe hızlanıyor, fakat halka hizmetten çok belediyelerdeki yolsuzluk pastasına sahip olma yarışına benziyor. Ekonomik kötüleşme
Son günlerde seçim öncesi havayı koklayıp seçim sonrasında yatırım ortamını kestirmek isteyen yabancı yatırımcılar Türkiye’ye gelip yetkililer ve ilgililerle görüşmeler yapıyor. Bunlardan bir kısmıyla görüşüp bilgi almak imkanım oldu. Aslında neleri merak ettiklerini öğrendim demek daha doğru olur. Çünkü oturmuş kanılarından çok soruları olduğunu gözlemledim. Bunları paylaşacağım ama neticede hepsinin dönüp dolaşıp bakacağı ölçünün aynı
TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Türkiye ekonomisi ile ilgili değerlendirmesinde Merkez Bankası’nın yüzde 36 yılsonu enflasyon tahmininin gerçekleşemeyeceğini, iç talebin hâlâ çok şiddetli olduğunu ve Maliye politikalarının TCMB politikalarını desteklemesi gerektiğini söyledi. Koç Üniversitesi ve TÜSİAD ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) tarafından “2024 yılında Türkiye Ekonomisi” konferansında konuşan Altınsaç, Merkez Bankası’nın enflasyon tahminlerinin
Türkiye, 2021 Aralık ayında Türk Lirasında hızlı değer kaybı ile başlayan ekonomik çalkantıda önce 2023 Mayıs’ta yapılacak genel seçim için, ardından hız kesmeden Mart yerel seçimleri için kampanya sürecine girdi. Kampanya süreçlerinde, “seçim ekonomisi” uygulandığı biliniyor. Şimdi ülke gündeminde Mart seçimlerinden sonra 4 yıl seçimsiz geçecek süreçte ekonomide atılacak adımların ne olacağı sorusu var. Ekonomim
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kredi kartları konusundaki açıklaması, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele için “tüketimi” kısıtlamak, bir başka deyişle “ekonomiyi soğutmak” için yeni yöntemler arayışında olduğu tartışmalarına sebep oldu. Sözcü gazetesinden Nedim Türkmen, Bakan Şimşek’in, basına kapalı bir yemekte, kredi kartı taksit sınırlaması ile ilgili kendine sorulan soruya, “Dünyada kredi kartına taksit uygulayan tek
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, 4 Ekim’de TBMM’de milletvekillerinin sorularını yanıtladı, “ekonomideki güven ortamıyla birlikte, yurt dışından milyar dolarlık doğrudan yatırım teklifleri” geldiğini söyledi. 4 Ekim’de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Hafize Erkan, sunumunun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. T24’ün haberine göre Erkan, “istikrar ve ekonomideki güven ortamıyla birlikte şu
Seçimlerin ardından merakla beklenen ve ekonomi politikalarında 3 yıllık yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Program (OVP) 6 Eylül’de Ankara Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılan toplantı ile tanıtıldı. 2024-2026 dönemine ilişkin ekonomik hedeflerin yer aldığı OVP, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz’ın sunumuyla kamuoyuna açıklandı. Yılmaz’ın kısa sunumunun ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine “belirsizliklerin kalktığı” vurgusuyla
Merkez Bankası ekonomide sıkılaştırma politikasının devam edeceğini vurgularken Türkiye ekonomisi hükümet harcamaları ve tüketici talebi etkisiyle 2023 ikinci çeyrekte beklentilerin üzerinde büyüdü. 31 Ağustos’ta açıklanan TÜİK verilerine göre Gayrısafi Yurtiçi Hasıla (GYH) Nisan ve Haziran ayları arasında yıllık bazda yüzde 3.8 arttı. Hane halkı tüketimi ikinci çeyrekte yüzde 15.6 artarken, kamu harcamaları yüzde 5.1 büyüdü.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 Temmuz ayı enflasyon verilerini açıkladı. TÜİK hesaplamalarına göre Temmuz ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 9,49, Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ise yüzde 8,23 artış gösterdi. Yıllık enflasyon artışındaki düşüş eğilimi tekrar yükselerek yüzde 47,43 oldu. Yİ-ÜFE’de ise yıllık artış yüzde 44,50 olarak kaydedildi. TÜFE’deki değişim 2023 yılı Temmuz ayında bir
Bugünlerde konuştuklarımız arasında en önemli başlık ekonomi. Krizler çağındayız; küresel ekonomik krizin yanında iklim krizi ve biyoçeşitliliğin yakıcılığı dünya gündeminde arkada kalıyor ancak tüm bu krizler birbiriyle yakından ilişkili. Peki iklim ve biyoçeşitlilik için adım atarsak ekonomiyi de yoluna koyar mıyız? Dünya Bankası’nın raporuna göre, biyoçeşitlilik kayıplarının ülkelerin kredi notlarında düşüşlere, borç krizlerine ve yükselen