İktidarın adayı belli: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan. Muhalefetin adayı belli değil. Bu belki şu anda yakıcı olmasa da zaman geçtikçe ciddileşecek bir sorun. Millet İttifakı liderleri, Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener sanki seçimi kazanmaları garantiymişçesine Erdoğan’ın yerine geçecek kişinin seçilebilecek bir isim olmasından çok hangi nitelikleri taşıması gerektiği üzerinde duruyorlar.Oysa dışarıdan bakınca önceliklerinin Erdoğan’ı sandıkta alt
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 7 Kasım akşamı bir ev videosu daha yayınlayarak bu defa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı iktidardan indirirlerse kadın hakları için ne yapacaklarını duyurdu. Yaklaşık altı dakikalık videoda kadınların yeni dönemdeki kazançlarının ne olacağını “6 ayda 6 kolaylık” başlığı altında saydı. Bu video aynı gün geleneksel İstanbul Maratonuna katılıp yukarıdaki fotoğrafı çektirmesinden sonra yayınlandı.Kılıçdaroğlu’nun
İster 2023 ister daha önce olsun, gelecek seçimde Türkiye’yi yönetecek kişi hangi niteliklere sahip olmalı?Birazdan size bazı sorular yöneltmek istiyorum ama önce asli siyasi aktörlerin mevcut konumlarını -söz veriyorum, uzatmadan- özetleyelim.Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “nasıl olmalı” sorusuna yanıtı, kendisi gibi bir olmalı; zaten bu yüzden koltuğunu korumak istiyor. Hedefleri var. Cumhuriyetin kuruluşunun 100’üncü yıldönümü olan 2023
İlk bakışta bürokrasi kavgası CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 16 Ekim’de bir videoyla bürokratları 18 Ekim, yani bugün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kabinesinin “illegal isteklerine” imza atmama çağrısıyla başlamış görünüyor. Kılıçdaroğlu’nun sözleri tam olarak şöyle.• “Siz Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarısınız. Kâmil akla gelmeniz için, Kılıçdaroğlu abinizin, amcanızın bu size son çağrısıdır: 18 Ekim Pazartesi
Ekim başında gündeme düşen Pandora Belgeleri’ne gösterilen ilgi yolsuzlukla mücadelede uluslararası bir kamuoyunun oluşmaya başladığını gösteriyor. ABD Başkanı Joe Biden’ın Haziran ayındaki NATO zirvesi konuşmasında üye ülkeleri yolsuzlukla mücadeleye çağıran ve bu anlamda yolsuzluk konusunu hukukun alanından siyasete, hatta uluslararası güvenliğe taşıyan konuşması da bu anlamda yeni bir sürece girildiğine işaretti. Son dönemde yolsuzlukla ilgili
Günlük eksik saptanan vaka sayıları geçen haftaya göre %14 artarak 30 binler sınırına dayandı. Vakaların çoğunun saptanamadığını da biliyoruz. Nasıl mı? Test pozitiflik oranları, yani yapılan testlerin sonucunun pozitif çıkma oranı da artarak %8’i geçti. Test pozitiflik oranı %5’in üzerindeyse, toplumda var olan enfeksiyonların çoğunu saptayamıyorsunuz, yetersiz sayıda test yapıyorsunuz demektir. Birçok defa bu konuyu
Uluslararası Belediye Başkanları Vakfı (City Mayors Foundation) 2021 yılının “Başkent” ödülünü Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a verdiğini açıkladı. Vakfın internet sayfasında ödülün verilme gerekçesi olarak 2019’da seçilmesinden bu yana halkın güvenini kazanan, şeffaflığı esas alan liderlik sergilediği ve yolsuzlukların üzerine cesaret ve kararlılıkla gittiği yazılıyor.Vakıf, Yavaş’a ödül verilme gerekçesinde toplumun fakir ve ihtiyaç içindeki
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 11 Eylül’de İstanbul’daki ilk “Katılımcı Bütçe” belediyeciliği uygulamasının sonuçlarını açıklayacak. Katılımcı Bütçe, halkın belediye bütçesinin nasıl kullanılacağı, hangi projelerde kullanılacağı üzerinde söz sahibi olması demek. “Yeni belediyecilik” anlayışının önemli bir unsuru “katılımcı bütçe”. İmamoğlu bunu “ortak aklın kullanılması” olarak tanımlıyor.Katılımcı bütçe uygulamasının bir süredir dünyada örnekleri var. İlk uygulama
Z- kuşağı meselesi Türkiye’de gündemi kasıp kavuruyor. Seçimin hiç gündemden düşmediği ülkemizde ilk kez oy kullanacak 7 milyon seçmenin tercihi seçim sonuçlarını kuşkusuz etkileyecek. Gençlerin oyları meselesi sadece Türkiye’de gündemde değil. AB’nin en sorunlu üye ülkelerinden Polonya’da gençlere yönelik, ‘Otoriter Rejimlere Karşı Akıllı Telefon Devrimi’ konulu çalıştaya konuşmacı ve gözlemci olarak katıldım; izlenimlerimi aktarıyorum.Polonya’da muhafazakâr,