MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 8 Kasım’da partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada AK Parti’nin HDP’ye tartışma yaratan ziyareti için “doğal ve doğru bir adımdır” değerlendirmesinde bulundu. Bahçeli, AK Parti’nin aile ve din hürriyeti konusunda anayasal değişiklik öngören teklifi için mecliste çoğunluk sağlanamazsa MHP’nin yasa teklifini de destekleyeceğini söyledi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti Genel
Fotoğrafa iyi bakın lütfen. Bu fotoğraf, seçimler yaklaştıkça AK Parti’nin siyasi fırsatçılık (oportünizm) ve çifte standardın zirvelerini zorladığının işaretlerinden yalnızca biridir. Şöyle düşünün lütfen. CHP ya da ola ki İYİ Parti’nin grup başkan vekilleri bir yasa, ya da anayasa değişikliği için HDP grup başkan vekillerini TBMM’deki odalarında ziyaret etse AK Parti ve MHP ile hükümet
Meclis kulislerinde biraz gözlem yapmak, toplantılara girip vekillerle konuşmak yetiyor: hem iktidar hem muhalefet cephesinde yeni sancılar ve yani arayışlar, yeni gelişmelere gebe. Kendi kalesine gol atan atana. Son günlerde en çok iz bırakan ve hala tartışılan iki kendi kalesine golden birisi AK Partili Mahir Ünal’ın Cumhuriyetle Arap alfabesi gitti Türkçe bitti gafıydı. En sert
2016 yılından bu yana Edirne Cezaevinde tutuklu bulunan HDP’nin eski eş başkanı Selahattin Demirtaş, T24 internet sitesi için “Kürt Sorunu nedir?” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Kürt sorununun Türkiye’nin “en temel sorunlarının başında” geldiğini belirten Demirtaş, “Kürt sorununu silahsız, şiddetsiz, çatışmasız oturup konuşarak, birbirimizi anlayarak, anlatarak, anlaşarak barış içinde çözmeliyiz,” dedi. Demirtaş, “Bu sorun, ülkemizin
AK Parti TBMM Grup Başkan Vekili Mahir Ünal geçen hafta katıldığı bir etkinlikte Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet ilanı sonrası en önemli reformlarından olan Arap Alfabesinden Latin alfabesine geçişini sert biçimde eleştirdi. Ünal, “Bir kültür devrimi olarak cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünmemizi yok etmiştir” dedi. “Bugün konuştuğumuz Türkçe ile bir düşünce üretemeyiz, sadece
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Grup Toplantısı sırasında partiye katılan Mehmet Ali Çelebi’ye çocuk yapma tavsiyesi verirken kullandığı ifadeler muhalefet partilerinin ve sivil toplum örgütlerinin tepkisine sebep oldu. Erdoğan, 19 Ekim’deki AK Parti Grup toplantısı sırasında CHP’den ayrılarak önce Memleket Partisi’ne geçen, buradan istifa ettikten sonra tartışma yaratan bir açıklama ile iktidar partisine katılan
Altılı Masanın özellikle de CHP’nin içine yürüdüğü tuzak Cumhur İttifakının özellikle de AK Parti’nin sonuç alan kışkırtma taktiklerinden kaynaklanmıyor sadece. Aynı zamanda sağlıklı alternatif siyaset ve söylem üretememekten de kaynaklanıyor. Bu tuzak halkın gündemden koparak kimlik politikalarına yönelme ve tercih politikaları üretememe ataleti olarak özetlenebilir. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Başörtüsü Yasası” çıkışının AK Parti lideri
HDP’nin önceki eş başkanı Selahattin Demirtaş 30 Eylül akşam saatlerinde Twitter hesabından bir dizi mesaj yayınladı. Demirtaş bu mesajlarla sadece alışıldık şekilde hükümete değil, hiç de alışılmadık şekilde yasadışı PKK’ya karşı da bir duruş sergiliyordu. Demirtaş adeta PKK’ya rest çekiyor ve bu restiyle hem HDP hem de yeni yasama yılına başlayan Meclis’i bir yol ayrımına,
PKK 26 Eylül’de Mersin, Mezitli’deki Polisevine saldırdı. Terör eylemi iki militanın binaya girip üzerlerindeki bombaları orada patlatmak istemesi, onlarla çatışırken şehit düşen polis memuru Sedat Gezer tarafından engellendi. En azından güvenlik kamerası görüntüleri ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun beyanı bu yöndeydi. Yine İçişleri kaynaklarına göre, binaya giremeyince üzerlerindeki bombaları patlatan intihar eylemcisi saldırganların bedenleri parçalanmıştı.
Altılı Masa ortak adayının kim olacağını düşünedursun, sürükleyici gücü HDP olan Emek ve Özgürlük İttifakı 24 Eylül’de İstanbul’da ilan edildi. İttifakın kuruluşu alternatifinin olmadığını söyleyen, yeniden seçilmesini garanti gören Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için gerçekten kötü bir haber olabilir. Neden sadece başlıktaki gibi “kötü haber” değil de “olabilir” diyorum? Çünkü Emek ve Özgürlük İttifakının (EÖİ) kuruluşu