“Enflasyonun sorun olmaktan çıkmasının biraz daha zaman alacağı anlaşılıyor.” Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu cümleyi dün, 18 Eylül’de Türk Müteahhitler Birliğinin “Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni”ndeki uzunca konuşmasının bir yerinde söyleyip geçti. Daha 9 Eylül’de kabine toplantısı ardından Türkiye’nin kısa sürede enflasyonu düşüreceği ve düşürerek büyüyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanının 18 Eylül’de ki ifadesi tam olarak şöyle:
Bir gece ansızın Hazine ve Maliye Bakanı’nın ya da Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınması gibi bir durum gerçekleşmez ve mevcut ‘çok eksik’ ekonomi programı uygulanmaya devam edilirse, enflasyonun 2024 sonunda yüzde 40’a, 2025 ortalarına doğru da yüzde 30’a yaklaşması mümkün. Mümkün olan gerçekleşirse başımıza kuş konmayacak; hala dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip ülkelerden biri olmaya
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek iş insanlarıyla ve kuruluşlarıyla toplu görüşmeler yapıyor. Her görüş, öneri ve isteğin serbestçe ifade edildiğini duyuyorum. Ancak bunların ne kadar dikkate alındığı belli değil. Bazı iş insanları toplantıların yapılacak düzenlemeler hakkında iş dünyasını önceden bilgilendirerek tansiyon ölçme amacına yaradığı kanaatindeler. Bu görüşler TÜSİAD Yüksek İstişşare Kurulu toplantısında da dile
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 4 Haziran gününe başlarken gündeminde krize doğru evrilme ihtimali olan bir sorun vardı. O da bir gün önce, 3 Haziran’da İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın tasarrufuyla Hakkari’nin daha 31 Mart’ta seçimden galip çıkmış DEM Partili Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış’ın önce gözaltına alınıp, ardından görevden alınarak Vali Ali Çelik’in kayyım atanmasıydı. Gün sona
31 Mart seçimlerinden önce ABD dolarının TL karşısında daha fazla değer kazanmaması için rezervlerinden döviz satan Merkez Bankası (TCMB) şimdi de TL’nin dolara karşı fazla değer kazanmasını önlemek için piyasadan dolar alıyor. Bloomberg HT, Merkez bankası verilerine göre yaptığı hesaplamada 31 Mart seçimlerinden önce piyasaya 23,6 milyar dolar satış yapan TCMB seçimden bu yana geçen
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) 25 Nisan’taki toplantısının ardından politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi. 25 Nisan’da Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan başkanlığında toplanan PPK, politika faizini yüzde 50 düzeyinde sabit tutma kararı aldı. Kararın ardından yapılan açıklamada Kurul, Mart ayında aylık enflasyonun
Dünya Bankası bugünlerde Türkiye’de iki nedenle gündeme geldi. Önce 2024-2028 dönemi için Türkiye’ye 18 milyar ABD doları proje finansmanı sağlama kararı, daha sonra da bu finansmanın yarısının Suriyeli sığınmacılar ve LGBTİQ+ toplulukların istihdamı koşuluyla kullandırılacağı haberleri nedeniyle. Hazine Ve Maliye Bakanlığının yalanmasına rağmen dikkatler bu iddialara döndü ve Dünya Bankasının destek vadettiği projelerin 2023 deprem
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek seçim sonrası kaynak arayışı toplantılarına ABD’den başlıyor. Şimşek 17-19 Nisan’da her yıl yapılan IMF ve Dünya Bankası Bahar dönemi toplantıları ile 18 Nisan’da yapılacak G20 Ekonomi Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantılarının yapılacağı Vaşington ve ardından Nev York’ta yatırımcılarla yoğun toplantılara katılacak. Bu toplantılarda Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih
TÜRK-İŞ her ay açlık ve yoksulluk sınırları açıklıyor. Dört kişilik bir aile için gerekli gıda harcamaları toplamı açlık sınırını, temel harcamalar toplamı ise yoksulluk sınırını oluşturuyor. Mart ayında açlık sınırı 16 793, yoksulluk sınırı ise 54 700 lira. Bir diğer açıklanan gösterge, bekar bir işçinin yaşama maliyeti; 21 831 lira. Asgari ücret ise 17 002
Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) 21 Mart toplantısında politika faizini 500 baz puan birden arttırarak yüzde 45’ten yüzde 50’ye yükseltti. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan başkanlığında toplanan PPK tarafından yapılan açıklamada “enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak politika faizinin artırılmasına” karar verildiği bildirildi. Açıklamada enflasyonun istendiği ölçüde düşürülememesi nedenleri arasında yurt içi talepteki dirençli