Dış politika gündemimizde öne çıkan Afganistan ve sığınmacılar konularında yeni gelişmeler yaşanıyor.Türkiye, Ocak 2015’den bu yana Kabil Hamid Karzai havaalanının işletme ve güvenlik sorumluluğunu, NATO’nun “Kararlı Destek Misyonu” çerçevesinde üstlenmişti. Kabil havaalanı, ticaret dahil türlü sevkiyat amacıyla kullanılıyor. İhtiyaç halinde, ülkedeki yabancıların ve Afgan ileri gelenlerin, hassas kesimlerin tahliyeleri için gerekli. Yani, ülkenin en önemli
Avrupa Birliği’nin mart zirvesinde belirtildiği gibi, 24 Haziran günü yapılan zirvesinde Türkiye-AB ilişkileri tekrar masaya yatırıldı ama sonuçlara bakılırsa belki bir arpa boyu gittik. Bakış açılarının kolay değişmediğini biliyoruz ama dünya bir yandan hızla dönerken hükümetler birçok alanda olduğu gibi bu konuda da geride kalıyorlar. Zirvede Doğu Akdeniz’deki gerilimin azalmasından duyulan memnuniyet ifade edilirken bunun
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yargı reformu kapsamında hazırlanan ve ifade özgürlüğünden tutuklama süreçlerine pek çok alana yayılan İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıkladı. Dokuz amaç, 50 hedef ve 393 faaliyeti içeren planın ağırlıklı olarak mevzuata yönelik değişiklik vaatlerine odaklandığı gözlenirken, iki yıllık plan kapsamında uygulamada ne gibi iyileştirmeler geleceği merak konusu. Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki
Yunanistan Başbakanı Kyrikos Mitsotakis 6 Mart’ta CNN’e Avrupa’nın “Türkiye’nin şantajlarına boyun eğmeyeceğini” ilan etti. Bununla Türkiye’den ülkesinin sınırına yığılan on binlerce Suriye’li (ve diğer) mülteciyi kast ediyordu. Yunan polisinin sınıra dayanan mültecilere göz yaşartıcı bomba attığı, hatta ateş açıp ölüm ve yaralanmalara yol açtığı haberleri medyada yayılırken, Mitsotakis AB ile Türkiye arasında 2016’da imzalanan “düzensiz