“Herkes sandığı bekliyor, sürprizler olabilir”. Bu sözlerin benzerini ilk defa 2022 Mart ayında DEVA Partisi lideri Ali Babacan’dan duymuştu Ankaralı gazeteciler. “Korku eşiği hızla düşüyor” demişti Babacan, “İnsanlar sabır gösteriyorsa, seçim sandığı önlerine konacak diye sabrediyor”. Dün Yeşil Sol Parti’nin Ankara 1’inci bölge adayı Emirali Türkmen de basın toplantısında Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da taşlanması ve muhalefete
Daha birkaç saat önce Yeniden Refah Partisi, AK Parti’yle görüşmeleri sonucu seçimlerde Cumhur İttifakını desteklemeyi reddetmişti. Fatih Erbakan, sadece destek vermemekle kalmamış Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a karşı cumhurbaşkanlığı adaylığını da ilan etmişti. AK Parti bir şeyler yapmalıydı. Daha önce Erdoğan’ın kabineye yeniden katılma teklifini reddetmiş olan önceki Hazine Bakanlarından Mehmet Şimşek’in böyle bir günde AK Parti’ye
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Cumhur İttifakı müttefiki MHP lideri Devlet Bahçeli bugün son dört ayda 6’ıncı defa baş başa görüşecekler. Buna (can kaybı resmî açıklamayla 46 bini geçen) 6 Şubat Kahramanmaraş depremi ardından deprem bölgesine birlikte gidişleri dahil değil. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı sonrası ve Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta erken seçime gidilecek şekilde 10 Mart’ta
Deprem siyaseti de sarstı ama herhalde en çok MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sinirlerini bozdu. Dün -yine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la birlikte gittiği- Elbistan’da sıkıntılarını dile getiren depremzedeleri fena azarladı. Hazin, ibret verici bir manzaraydı. Erdoğan’ın seçim kararı arifesindeyken iktidar cephesindeki bu gerginlik eğer acılı depremzedeleri hedef almamış olsa belki anlaşılabilir. Muhalefet cephesinde ise gerilimi düşürmek için
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın erken seçim tarihi olarak 14 Mayıs’ı işaret ettiği 18 Ocak konuşmasını izlerken daha önce AK Parti grubunu bu kadar coşturan, asabiyet ve heyecanı bu kadar yüksek bir konuşmasını daha hatırladım: “Abdullah Gül kardeşimizi” 2007 Cumhurbaşkanı adayı ilan ettiği konuşmasıydı. Demokrat Parti’nin Adnan Menderes’in 14 Mayıs 1950 seçiminde CHP’yi devirerek iktidar olurken “Yeter!
Kemal Kılıçdaroğlu, “Sizin önünüzde diz çöküp yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ederim deyince CHP Meclis Grubu ve izleyiciler alkışlarla ayağa fırladı. Zaten hemen öncesindeki “Be şerefsizler, be müptezeller, be çakallar, siz mi korkutacaksınız beni?” cümlesi iki defa alkışlarla kesilmişti. Çakallar önünde derken kast ettiği yarı-askeri (paramiliter) özel güvenlik şirketi SADAT idi. (*) Ancak bu cümlenin hemen
Seçimin son düzlüğüne hazırlanırken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başında birkaç ciddi sıkıntı var. Saymaya en sonuncusundan başlayacağım; yani Sinan Ateş cinayetinden. Ama diğerlerine, yani seçim tarihi, adaylık, Anayasa değişikliği, Kürt seçmen gibi konulara girmeden önce bir deneyimi size aktarmak ve sizin de yapmanızı önermek istiyorum. Son günlerde AK Partili isimlerin ekranlarda seçimler üzerine konuşmalarını izlerken aklıma
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın partisinin 7 Ocak’taki Kars il kongresinde HDP’nin kendi cumhurbaşkanı adayını açıklayacağını ilan etmesi 2023 seçimlerine iki değil üç adayla gidileceğini gösterdi. Buldan “Ne Cumhur İttifakı’yla ne Millet İttifakı’yla herhangi bir ortaklığımız yok” diye konuştu; “Ancak ilkesel yaklaşımlarımızı zamanı geldiğinde oturup konuşabiliriz, zamanı geldiğinde müzakere edebiliriz, zamanı geldiğinde diyalog içinde
Altılı Masanın özellikle de CHP’nin içine yürüdüğü tuzak Cumhur İttifakının özellikle de AK Parti’nin sonuç alan kışkırtma taktiklerinden kaynaklanmıyor sadece. Aynı zamanda sağlıklı alternatif siyaset ve söylem üretememekten de kaynaklanıyor. Bu tuzak halkın gündemden koparak kimlik politikalarına yönelme ve tercih politikaları üretememe ataleti olarak özetlenebilir. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Başörtüsü Yasası” çıkışının AK Parti lideri
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 28 Aralık’ta Bursa’da konuşuyor: “Sadece bizim yaptıklarımıza bakmayın. Biz kendimiz yapmıyoruz. Biz inanıyoruz ki; bize yaptıran Allah’tır, bize yaptıran Allah’tır, bize yaptıran Allah’tır!” Bakan “Yaptıran Allah’tır” diyerek bugünkü icraatına laf söylemesini mi önlemek istiyor, gelecekteki yasal sorumluluktan kaçınmak için önleyici atış mı yapıyor? Belli değil. Ama şu belli: Soylu’nun İstanbul Büyükşehir
- 1
- 2