Geçtiğimiz Cumartesi günü, 16 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından imzalanıp 17 Mayıs Pazar günü Resmi Gazetede yayınlanan 62 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi tek cümleden oluşuyordu. Kararname, Yüksek Öğrenim Kanununa tabi olarak devlet üniversitelerinde öğretim üyeliği görevi ile Merkez Bankası Banka Meclisi üyeliği görevinin birleşebileceğine hükmediyordu. Oysa Merkez bankası Yasası’nda, Bankanın “yönetim kurulu” sayılan Banka Meclisi’ne seçilen
Bence Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin görevini lâyıkıyla yerine getirmiyor. Evet, CHP’lileri ve başka muhalif isimleri olur olmaz ekrana çıkartan Halk TV’ye cezasını verdi, beğenmediği yorumları yapan haber sunucuları nedeniyle yorum yasağı getireceğini söyledi ama bu yeterli değil. Şahin “Yeşil Nokta” konusunda gereken duyarlılığı göstermiyor.Yeşil Nokta, malum AK Parti’nin üç aylık hummalı
Dünya Sağlık Örgütü Direktörü, gözardı edilemeyecek kritik bir uyarı yaptı: “COVID-19 ancak ve sadece birleşik bir küresel çabayla mağlup edilebilir.” Aşı bulunmadığı sürece, bir kişide görülen virüs, dünyanın geri kalan kısmını riske sokacak; en çok da azgelişmiş ülkelere zarar verecek ve yıkıcı sonuçlara yol açacak. Nitekim virüsün yarattığı krizin, özellikle azgelişmiş ülkelerde sivil huzursuzluk ve
Koronavirüs Covid-19 nedeniyle herhalde aklını körü körüne inançlarına teslim etmemiş herkes bilim ve teknolojinin hayatımızdaki önemini anladı. Tıpçılar, istatistikçiler bir anda hayatımıza yön verir oldu. Mühendislerinin üretim hattında yaptığı küçük değişikliklerle buzdolabı, otomobil ve insansız hava aracı fabrikalarında solunum cihazı ve tıbbi siperlik üretmeye başladığını gördük. Dijital teknoloji sayesinde video-toplantılar, küresel çapta siyaset, idare ve
Ne yalan söyleyeyim, ilk günlerde Pelikan Yalısı grubunun bir propaganda atağıdır diye düşündüm. Sonra anlaşıldı ki arkasında daha büyük bir örgütlenme, 2002’den bu yana tek başına iktidarda bulunan AK Parti var. #MilliHesaplarBurada rumuzuyla başlayan yeşil noktalı sosyal medya hesapları projesinin AK Parti’nin Tanıtım ve Medya işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal koordinasyonunda yürütüldüğü kendi
Koronavirüs Covid-19 ile mücadele yöntemleri çerçevesinde hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulaması devam ediyor. Bu yöntemin etkili olup olmadığını tartışmak gerekiyor. Bulaşıcı hastalıkların kontrolü için kullanılan birkaç mekanizma vardır. Birincisi bulaşıcı hastalığın görülmeye başlandığı ilk anlarda, sayılar henüz küçükken enfeksiyon sınırlanmaya çalışılır. Koronavirüs salgınında bunu ancak, 2002’deki SARS salgını nedeniyle salgın kontrolü konusunda önemli bir
Aslında konuşacak çok daha önemli konularımız var. Koronavirüs salgını sonrası gerçek boyutlarını görebileceğimiz ekonomik küçülme, işsizlik, hayat pahalılığı gibi. Ama son günlerde bir Cumhur İttifakı – Millet İttifakı tartışması aldı yürüdü ki bu da siyasetin geleceği bakımından önemli. O nedenle kolaycı yaklaşımlardan uzak durup dikkatlice tahlil etmekte yarar var.Bu konudaki en son gelişme, Millet İttifakının
Covid-19 ve bu virüs ile mücadele ederken yaşadığımız karantina ve buna bağlı tedbirler hafifletilmeye başlandı. Kısıtlamalar sonrası bizleri bekleyen dünyada alışmamız gereken pek çok yenilik olacak. Ben burada yabancı sermayenin tekrar Türkiye’ye gelmeye başlaması konusuna değinmek istiyorum. Yaklaşan ekonomik krize hazırlanmak amacıyla alınan bazı ekonomik politika kararlarının yabancı sermayenin Türkiye’ye dönüşünü geciktirebileceğini düşünüyorum.Nisan başından beri
Almanya Federal Anayasa Mahkemesinin 5 Mayıs’ta aldığı bir karar, sadece Almanya değil Avrupa çağında Avrupa Birliği (AB) ile mali egemenlik tartışması başlattı. Mahkeme, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Covid-19 salgını nedeniyle durumu daha da kötüleşen AB ülkelerinin ekonomilerine destek olmak üzere uyguladığı tahvil alım programının Almanya Anayasasına uygun olmadığına hükmetti. Böylelikle Anayasa Mahkemesi, hükümetten bağımsız karar
Covid-19 salgını başladığından bu yana, evde kalamayıp iş yükünün altında ezilenlerle, işini yapamayıp geçim sıkıntısına düşenlerle, işini yaparken kendi sağlığını tehlikeye atanlarla yaptığı röportajlarla her gün bir insanın/kesimin sesini duyuruyor Pınar Öğünç. Gazete Duvar sitesinde yayımlanan bu örnek gazetecilik çalışması kapsamında bugün sesi duyurulan kişi bir çağrı merkezi çalışanı. Bankaların tahsil edilemeyen kredi kartı alacaklarının