Siyasette yaşanan deprem, fiziki depremin yarattığı derin acıların üzerini dahi örtüyor son birkaç gündür… Seçime az zaman kalmışken yapılan sert hamleler, bozulan oyunlar gündemi belirliyor. Sebebi gayet basit; bu defaki seçim, ‘Türk tipi başkanlık” olarak pazarlanan, denetimsiz bir rejimin oylanması olacak. Eğer, onaylanırsa, Türkiye, yarı demokrasiden, tam otoriter bir rejime geçecek. Laiklik biraz daha hasar
Geçen hafta bugünlerde, gözler 27 Şubat Pazartesi günü yapılacak Kılıçdaroğlu-Akşener görüşmesi ve 2 Mart Çarşamba günü yapılacak Altılı Masa toplantısına çevrilmişti. 2 Mart’ta Masanın Cumhurbaşkanı adayı çıkmadı ama iş bununla kalmadı. Ertesi gün İYİ Parti lideri Meral Akşener müttefiklerine ağır suçlamalarla masadan kalktı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın (can kaybı 45 bini geçen) deprem felaketi ardından tarihini
Didem Ermiş – Görgün Taner 6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketi, hepimizde büyük bir şok etkisi yarattı. On binlerce insanın hayatını kaybettiği bu büyük afet, depremden doğrudan etkilenen on bir ilin dışında da tüm ülkeyi büyük bir acıya, yasa boğdu; çok acil, yaşamsal ihtiyaçları ortaya çıkardı. Bireyler ve atik bir şekilde harekete geçen sivil girişimler
Türkiye’deki muhalif tüm kesimlerin AK Parti ve Erdoğan iktidarını sonlandırmak için umut olarak baktığı altılı masa, İyi Parti lideri Meral Akşener’in sert çıkış ve ithamlarla masadan ayrılması sonucu beş ayaklı kaldı. Akşener’in büyük tepki çeken çıkışı önümüzdeki seçimlerde nelere yol açabilir? Türk siyaseti ve demokrasi açısından bu kopuş gerçekten büyük bir facia mı? Yoksa umut
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in cumhurbaşkanlığı adaylığı belirlenmesi süreci ile ilgili Altılı Masa’yı sert sözlerle eleştirmesinin ardından Ankara’da siyasi trafik yoğunlaştı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Akşener’in sert açıklamalarının ardından 4 Mart’ta partisinin 10 büyükşehir belediye başkanı ile bir araya geldi. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş toplantıya katılamadı. BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın kulis haberine
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerden en büyük hasarı alan şehirlerden olan Hatay’da depremin birinci ayına yaklaşırken acil içme suyu problemi büyüdü. Hatay Büyükşehir Belediyesi, sosyal medya hesabından 3 Mart’ta yapılan açıklamada şehir şebeke suyunun tahlil sonuçlanıncaya kadar içilmemesinin önerildiğini, şehirde içme suyu sıkıntısının artarak devam ettiğini belirtti. İlimizde Sağlık Bakanlığı ve HATSU tarafından şehir
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, altı muhalefet partisinin önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti MHP ittifakına karşı bir cephe oluşturmak amacıyla bir araya gelerek kurduğu Altılı Masa ittifakından ayrıldıklarını duyurdu. Partisinin Genel İdare Kurulu toplantısının ardından 3 Mart’ta açıklama yapan Akşener, “Dün itibariyle altılı masa millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir, milletimizin
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 1 Mart’ta seçim tarihi olarak 14 Mayıs’ı yinelemesi ardından gözler 2 Mart’ta Altılı Masanın yapacağı toplantıya çevrilmişti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bir süredir İYİ Parti lideri Meral Akşener’in artık adayı konuşma zamanı geldiği çağrısını sonunda kabul etmiş, 2 Mart’ta görüşebileceklerini söylemişti. Ama karar o gün açıklanmayabilir, sonraya kalabilirdi. Toplantının zor geçeceği belliydi.
Anayasa’nın 79. Maddesinin 3. Fıkrası gereğince “Yüksek Seçim Kurulu (YSK) yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir.” 79. Maddenin 4. Fıkrası “Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştay’dan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır.
Altılı Masa’yı oluşturan altı muhalefet partisinin liderleri Saadet Partisi lider Temel Karamollaoğlu’nun evsahipliğinde 2 Mart’ta bir araya geldi. Toplantının ardından altı liderin imasıyla yayınlanan yazılı açıklamada, bir sonraki toplantının 6 Mart’ta yapılmasına karar verildiği belirtilerek cumhurbaşkanlığı adayı ve geçiş sürecinin yol haritası konusunda “ortak bir anlayışa ulaşıldığı” ifade edildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Millet İttifakını