İktisatçı Mahfi Eğilmez, edebiyatçı yönünü de konuşturarak AK Parti yönetiminin 21 Aralık 2021’de başlatıp 23 Ağustos 2025’te sonlandırdığı Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasından geriye kalanı bu sözlerle tanımladı: “Hem denize düştük hem yılan ısırdı”. Eğilmez bunu KKM uygulamasını “Denize düşen yılana sarılır” atasözüyle zorunluluk olarak gerekçelendirmeye çalışanlara yanıt olarak söylüyor. “Oysa pek çok kişi ‘yüzme
Türkiye’nin ikinci yüzyılının ilk on yılı kader belirleyici olacak. Bu dönem yalnızca iktidarın el değiştirmesi değil; devletin yönetişim biçiminin, ekonominin işleyişinin, toplumsal uzlaşının ve ülkenin dünya sahnesindeki konumunun yeniden tanımlanacağı bir eşik niteliği taşıyor. Erdoğan sonrası Türkiye, çeyrek yüzyıldır alıştığı tek merkezli iktidar yapısından çıkarken, yeni dengeler ve ittifaklarla bambaşka bir siyasal manzaraya girebilir. Bugün
Öncelikle şunu söylemek lazım: AK Parti ile MHP arasında son haftalarda su yüzüne çıkan gerilim “Cumhur İttifakında çatlak” denecek boyutta değil. İki parti çıkar birliği bağıyla bağlı; bugüne dek daha ağır badireleri atlattılar. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 2002 yılında Bülent Ecevit’e çektiği rest gibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Haydi seçime” resti çekmesi çok zor. Öte yandan
Bizim dünyamızda sık rastlanan bir refleks var: Bir ülkeyi ya göklere çıkarırız ya da yerin dibine batırırız. Çelişkilerin iç içe geçtiği gri tonlara sabrımız yoktur. Çin, bu uç yaklaşımların en çok esir aldığı ülkelerden biri. Bir bakış açısına göre Çin, çağımızın en büyük mucizesi. 1,4 milyarlık nüfusuyla dev bir tüketim pazarı; disiplinli işgücüyle küresel üretim
CHP’nin zor Eylül’ü başlığı yanıltıcı olabilir; çünkü CHP zaten 2025 başından bu yana zor sınamalarla karşı karşıya. Bir yandan Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınması ve peşi sıra gelen CHP’li belediye başkanları soruşturmaları gibi CHP-dışı etkenler, diğer yandan Kurultay iptali davası gibi CHP-içi etkenler CHP’de Özgür Özel yönetimini çok cephede aynı anda mücadeleye zorlandı. Özel
Türkiye’nin PKK ile yürüttüğü silahsızlandırma ve toplumsal barış süreci, yalnızca siyasi ve askeri aktörler arasındaki müzakerelere sıkışmış bir mesele değildir. Bu sürecin başarısı, en az silahların susması kadar, toplumun sürece duyduğu güvene ve verdiği desteğe bağlıdır. Toplumsal psikoloji literatürü ve diğer örneklerle birlikte Kolombiya örneği de bize gösteriyor ki, barış yalnızca elitlerin kararlarıyla değil, halkın
Spor yorum programının uzun yıllardır demirbaşlarından, emekli futbol hakemi Ahmet Çakar’ın “kovuldum” diyerek “patrona hakkını helal etmemesi” yayınına sosyal medyada gözüm takılmasaydı böyle iz sürmeyecektim. Çakar’ın “btv YouTube” kanalından, kendi deyişiyle “kanal sahibinin isteği üzerine 22 Ağustos itibarıyla ayrılmasını okuyunca ilgimi çekti? Acaba Çakar hangi patronun gözden çıkardığı çalışanının “hakkını helal etmemesiyle” ilgilenebilirdi? Yani patronajı
Birleşmiş Milletlere bağlı Dünya Gıda Programı (FAO) ve Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) desteklediği Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC) 22 Ağustos’ta Gazze’de kıtlık yaşandığını resmen ilan etti. IPC’nin resmen kıtlık ilan edebilmesi için hanelerin en az yüzde 20’sinin aşırı gıda kıtlığı yaşaması, çocukların en yaz yüzde 30’unun akut yetersiz beslenme sorunu yaşaması ve her 10
Seçmeni kazanamıyorsan, seçileni kazan. Ya da Seçmenin oyunu alamamışsan, o seçmenin başka partiden oyunu almış olanı ister teşvik ister tehdit ya da iknayla transfer et. Ya da medya kampanyalarıyla soruşturmalara, tutuklamalara zemin hazırlanmasını sağla, yerine kayyım ata; yani saf dışı bırak. AK Parti’nin 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden bu yana izlediği siyaset tarzı bu. Bu
CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın artık “yorulduğunu, yaşlandığını, ümit veremediğini” öne sürdü. Partisinin 20 Ağustos akşamı Üsküdar’daki mitinginde konuşan Özel, Erdoğan’ın “salon merkezli” siyaset yaptığını, sokağa, çarşı pazara çıkamadığını, kendisininse Türkiye’nin şehirlerinde halkın karşısına çıktığını söyledi. Anketlerde Ekrem İmamoğlu’nun Erdoğan’ın “açık farkla” önünde olduğunu, Erdoğan’ın bu yüzden seçimden çekindiğini ileri süren Özel, Mücahit









