92 yaşında bir kadın, ismini yazmamı istemedi ama biz Nazire Hanım diyelim. İngiltere’nin Londra şehrinde, Dalston’da, Türkiye Gönüllüleri adlı sivil bir grubun seçmenleri oy kullanma merkezine götürmek için tuttuğu minibüse kızının yardımıyla zorlukla biniyor. “Buradan razı değilim,” diyor. 35 sene durmaksızın çalışmış İngiltere’de. “Ben bu memlekette acılıyım, ama hakkımı almadan da gitmeyeceğim.” Soruyorum, 92 yaşındasınız,
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 14 Mayıs seçimine “siyasi darbe” deyince ortalık karıştı. Muhalefetin her kesiminden sert tepki geldi. Ülkenin asayişinden halkın güvenliğinden sorumlu bakan söyledi bunu. Daha önce de muhalefeti “Cudi’ye, Gabar’a gömmekten” bahsetmişti gerçi ama demokrasinin en meşru zemini olan seçimi darbe saymak ayrı bir ezber bozulması düzeyi. Çünkü son derece anti-demokratik bu bakışla
Başkanı olduğum, siyaseten tarafsız Daha İyi Yargı Derneği adına cumhurbaşkanı adaylarını ve siyasi parti liderlerini, 14 Mayıs 2023 seçimi öncesinde kamuoyuna, Türkiye’nin tüm sorunlarının kök sebebi olan yargı sorununu çözme sözü vermeye, seçim sonrasında ilk iş olarak da yargı reformunu gerçekleştirmeye çağırıyorum. “Kazanan her şeyi alır” diyen ABBA’nın meşhur “The Winner Takes It All” şarkısının
14 Mayıs seçimleri, Türkiye’nin gelecekte yine kader planına inanan mı, yoksa bilim, akıl ve rasyonalite çizgisinde olan bir iktidarla mı yönetileceğini tayin edecek. Bu seçimlerin kritik önemi tam da bu nedenle stratejik anlam kazanıyor. Stratejik olan, yeni bir yol ayırımının bilincinde olmak, ortak geleceği çağdaşlaşma doğrultusunda hazırlamak, bilim, akıl ve rasyonalite çizgisinde güçlendirmektir. Aydınlanma, örf
Seçimler yaklaştıkça Türkiye’ye dışarıdan bakanların sıklıkla sorduğu sorulardan biri “muhalefetin bir dış politika gündemi var mı?” Millet İttifakını oluşturan siyasal partiler ekonomi, kalkınma, temel hak ve özgürlükler, adalet gibi geçtiğimiz on yılda Türkiye’nin en önemli meseleleri haline gelmiş konularda daha fazla konuşuyor, daha çok şey öneriyorlar. Hatta bu konularda siyasi yelpazenin neredeyse bütün renklerini temsil
Seçim öncesi dönemde iktidar partilerinin popülist muslukları açıp ekonomiyi “şahlandırması” adettendir. Ancak bunu yapabilmek için musluğu açtığınızda akacak kaynak gerekir. Şayet o kaynaklar kuruduysa seçimlere çok farklı bir tablo ile girmek de mümkün. Peki nedir o ekonomi tablosu? Şekilde Koç Üniversitesi’nden çalışma arkadaşlarım Cem Çakmaklı ve Sevcan Yeşiltaş ile yaptığımız çeyreklik büyüme tahminleri yer alıyor.
Cumhurbaşkanı adayları belirlendi, milletvekili listeleri kesinleşti, şimdi sıra kampanyalarda. CHP lideri ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu “ilk 100 gün” vaatlerini açıklayarak kampanyasına canlılık kazandırabilecek bir adım attı. “İlk 100 gün” çerçevesi dikkat çekici ve etkili olabilecek bir kampanya formatı. Yeni iktidarların “ilk 100 günü,” pek çok ülkede diğer partiler, basın ve STK’lar tarafından
14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kala Yüksek Seçim Kurulu muhalefet tarafından yapılan iki kritik başvuruyu karara bağladı. Buna göre, YSK milletvekili adayı olan bakanların seçimden önce istifa etmelerine gerek olmadığına karar verdi. Ayrıca, CHP ve İYİ Parti’nin ortak liste ile seçimlere girmeye karar verdiği 16 ilde oy pusulalarında “Millet İttifakı” ifadesi bulunmayacak. Bakanların istifasına gerek
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından yayınladığı “Kürtler” başlıklı videoda AK Parti iktidarına seslendi, “Kürtlere terörist muamelesi yapılıyor, oy için milyonlarca insanın haysiyetiyle oynanıyor,” dedi. 17 Nisan’da sosyal medya hesabı üzerinden “Kürtler” başlıklı bir video paylaşan CHP lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, AK Parti iktidarını eleştirerek seçim propagandası olarak