Önceden söyleyeyim: “Batı kendini batırırken Çin Batının ekonomi-politik putlarını kırıyor” demek, ne Komünist Parti yönetimindeki Çin’e övgü, ne kendi değerlerini batırmakta olan Batının halinden memnuniyet duymak anlamına geliyor. Bu yazı daha çok 21’inci yüzyılın ilk çeyreğini bitirirken geldiğimiz ve aşmak üzere olduğumuz eşiğin fotoğrafını çekme gayretidir. Batı kendi kurallarını çiğnerken Son örnekten başlayalım. Fransa’da Michel
Amerikalı siyaset yazarı Ian Bremmer “Münih Güvenlik Konferansı etkisini yitiriyor” diye yakınıyor kurup yönettiği GZERO sitesinde; “Konferansın 60’ıncı yılı, ama özel bir etkinlik de yok, heyecanı sönmüş.” Bremmer, Konferansa dünya liderlerinin de eskisi kadar rağbet etmediğini saptamış. Aslında 2024 Konferans raporunun “Kaybet-kaybet” başlığını taşıması dahi pek çok şey anlatıyor. “Batısızlık” saptamasıyla başlamıştı Münih Güvenlik Konferansı
Dış politika ve güvenlik konularında dünyanın en etkili tartışma zemini olan Münih Güvenlik Konferansı’nın (MSC) 14-16 Şubat tarihleri arasında yapılacak 2020 yılı toplantısının konusu “Westlessness – Batısızlık” olarak saptandı. Bu yeni ve aslına bakarsanız zihin açıcı bir kavram. Münih Güvenlik Konferansının Başkanlığını yürüten Alman emekli Büyükelçi Wolfgang Ischinger, konferansın yine “Batısızlık” başlığını taşıyan raporunda “Batı