Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 5 Eylül sabahı merakla belgelenen Orta Vadeli Programı (Orta Vadeli Program 2025-2027) kamuoyuna sundu. Bu satırların yazıldığı saatlerde Orta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin sunum metni ile ilgili tablolar ve grafikler dışında bir metin yayınlanmadı. Dolayısıyla, bu değerlendirmeyi mevcut belgelere dayanarak yapıyorum; umarım aşağıdaki eleştirilerimde haksızlık yapmamışımdır. Önce şu noktayı belirtmekte yarar
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in istifa ettiği yönündeki iddialar, İletişim Bakanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından yalanlandı. Şimşek, sosyal medya platformu X üzerinden yapılan açıklamaları yeniden paylaşmakla yetindi. DMM’den yapılan açıklamada, “Bakan Şimşek’in görevinden istifa etme kararı aldığı ve ikna edilerek görevde kaldığına yönelik iddialar gerçeği yansıtmamaktadır” denildi. DMM,
Kamuoyu baskısı bir konuda daha Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kabinesini adım atmaya zorladı. Ticaret Bakanlığı Bayram arifesinde, 9 Nisan’da yaptığı duyuruyla 54 ürün grubunda İsrail’e ticaret kısıtlaması getirdi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat tarafından uygulanacak ticaret yasağı 9 Nisan’dan itibaren geçerli olacak ve açıklamaya göre “İsrail, uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülükleri çerçevesinde, Gazze’de derhal ateşkes ilan edene ve
Seçimlerin ardından merakla beklenen ve ekonomi politikalarında 3 yıllık yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Program (OVP) 6 Eylül’de Ankara Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılan toplantı ile tanıtıldı. 2024-2026 dönemine ilişkin ekonomik hedeflerin yer aldığı OVP, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz’ın sunumuyla kamuoyuna açıklandı. Yılmaz’ın kısa sunumunun ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine “belirsizliklerin kalktığı” vurgusuyla
Açık konuşalım. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rus karşıtı Vladimir Putin’i 4 Eylül Soçi görüşmesinde tahıl anlaşmasına dönmeye ikna edemeyeceği zaten Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Ukrayna ve Rusya temaslarından belli olmuştu. Diplomatik kaynaklar sorunun Soçi’de çözülmesine mucize gözüyle bakıyorlardı. Çünkü Rusya sorunun kaynağı olarak Türkiye’yi görmüyordu. BM Genel Sekreteri Rusya’nın da Ukrayna gibi tahıl ve gübre ihraç
Uluslararası Para Fonu (IMF) yazılı bir açıklama yaparak Türkiye’nin Fon’dan mali yardım talebinde bulunmadığını bildirdi. IMF”nin Türkiye sayfasında 28 Ağurtos’ta yayınlanan açıklama şöyle * “Bir IMF teknik ekibi, Madde IV Konsültasyonuna hazırlık amacıyla Türk yetkililerle görüşmelerde bulunmak üzere Eylül ayı sonunda Türkiye’ye rutin bir ziyaret gerçekleştirecektir. Bu ziyaret aynı zamanda son ekonomik gelişmeler, görünüm ve
Bu gidişle 500’lük 1000’lik banknotlar, kâğıt paralar yeniden hayatımıza girecek gibi. Konu geçen yıl bu zamanlar, gelmiş geçmiş en gözleri ışıldayan siyasetçi olan Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’ye sorulmuş, o da “Böyle bir çalışma da yok, ihtiyaç da yok” yanıtını vermişti. Nasıl olsa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla -devlet kasasından döviz satarak- faizi düşük tuttukları
Hafta sonunda bir dizi vergi zammına imza atan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu hafta yatırım ve borç arayışıyla Birleşik Arap Emirlikleri’ne gidiyor. 17-18 Temmuz’da Hindistan’ın Gandhinagar şehrinde yapılacak G20 toplantılarına katılacak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan da kendisine oradan katılacak. Erdoğan ekonomik krizden çıkabilmek amacıyla dış kaynak arayışıyla
Müritleri tarafından “Gavs-ı Sani Seyyid Abdülbaki El Hüseynî” olarak anılan Menzil Cemaati Şeyhi Abdülbaki Erol’un cenaze defin törenine katılmak için yaklaşık 250 bin kişinin Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Menzil köyüne akın etti. Aralarında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala ve BBP lideri Mustafa Destici de bulunuyordu; fotoğrafta önceki Sağlık Bakanı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’den ayrılırken işin içine AB üyelik sürecini de katıp çıtayı hayli yükseltmesinden birkaç saat sonra Litvanya’da NATO Zirvesi öncesinde bir vaatler listesi karşılığında İsveç’in üyeliğine onay vermesine 10 Temmuz’da tanık olduk. Bunun hükümet çizgisindeki medya tarafından “Diplomatik zafer olarak” olarak duyurulmasına da. Bu konudaki gerekçeli kararı da en anlaşılır şekilde Hürriyet’te Hande
- 1
- 2