Özgür Özel, CHP’yi sadece söylemleriyle değil eylemleriyle konuşturmaya başladı. 10 Ağustos’ta Tokat’ta 44’üncü mitingini yaptı; gerçi o miting değil “eylem” demeyi tercih ediyor, 13 Ağustos Çarşamba İstanbul, Bayrampaşa’da 45’incisini yapacak. CHP Türkiye’nin son yıllarda gördüğü en sıcak yazına, okulların tatilde olmasına, çiftçinin hasatta olmasına rağmen haftada iki defa meydanlarda. Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alındığı
CHP lideri Özgür Özel son yılların en sıcak yazında, Temmuz, Ağustos sıcağında insanları meydanlara çekebiliyorsa bunun tek nedeni yoktur. Daha açık konuşalım. Ağustos sıcağında kalabalıklar kişi Anadolu şehirlerinde, AK Partinin güçlü olduğu şehirlerde meydanları dolduruyorsa, bu sadece o insanların Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu yargılanmasına duyduğu tepki nedeniyle değildir. Bu tepki toplumdaki başka rahatsızlıkların, tepkilerin de dışavurumuna
Fatih Altaylı yeni bir habercilik türü başlattı: hapishane haberciliği. Artık maalesef jenerik ismi hak eden Ekrem İmamoğlu soruşturmaları nedeniyle, Fatih’in de tutulduğu Silivri Cezaevinde o kadar çok siyasetçi, bürokrat var. Yaratıcı bir yöntemle onlardan, kendisiyle görüşmeye gelen milletvekillerinden, yazışanlardan, avukatlarından, sadece içeride olanları değil dışarıya dair bilgileri de aktararak haberciliğini aksatmıyor. Örneğin son olarak kendisini
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın TBMM’de kurulacak ve daha “Terörsüz Türkiye” isminde dahi anlaşılamayan komisyonun CHP’siz bir işlevi olmayacağını kabul etmesinin daha kaç hafta alacağını tahmin etmek güç ama bir an önce etmesinde yarar var. Erdoğan 11 Temmuz’da PKK’nın simgesel silah bırakması ardından 12 Temmuz’da yaptığı konuşma iki erken hüküm içeriyordu: 1- Yeni dönem AK Parti, MHP
PKK 47 yıllık sürdürdüğü, Türkiye’ye on binlerce insanın canına, trilyon düzeyinde ekonomik zarara ve hesap edilemeyecek siyasi güç kaybına yol açan silahlı mücadelesini bitirmesinin simgesi olarak 11 Temmuz’da Irak’ın Süleymaniye şehri yakınlarında düzenlenecek törenle silah bırakmaya başlıyor. Bu gelişme, yakın dönem Türkiye tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Silah bırakma törenine beş kala, 9 Temmuz’da
İki bakımdan kritik bir haftaya giriyoruz. Hafta sonuna doğru PKK’nın uluslararası gözlemcilerin tanıklığında ilk kez silah bırakması bekleniyor. Diğer yandan CHP, Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarının tutuksuz yargılanması için kitleleri hareketlendirmeye devam ederken yeni operasyonlar bekleniyor. Böyle durumlarda, başta askeri darbe dönemleri olmak üzere, iktidardakilerin sıkıntıda olduğu dönemlerde başvurulan propaganda cümlesinin eli kulağındadır. Baskı
CHP lideri Özgür Özel partisinin sadece terörsüz değil, terörsüz ve demokratik bir Türkiye istediğini söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının 100’üncü gününde Saraçhane’de düzenlediği protesto mitinginde konuşan Özel şunları söyledi: • “Birileri ‘Terörsüz Türkiye’ diyor. Elbette CHP’de tarihsel bir tutarlılıkla ‘Terör bitsin, barış gelsin, analar ağlamasın, bu ülkenin
Kemal Kılıçdaroğlu, seçimle gelip 13 yıl genel başkanlığını yürüttüğü CHP’nin başına yargı kararıyla dönmekte bir sakınca görmüyor. CHP lideri Özgür Özel’in 4-5 Kasım 2023 Kurultayını Ekrem İmamoğlu destekçilerinin CHP delegelerini satın almak suretiyle kendisinden çaldığına inanıyor, bu yüzden de yargı kararıyla dönmeyi kendine hak görüyor. CHP Kurultay delegelerinin kendisine Mayıs 2023 seçimlerinde, kendisini aday göstererek
CHP yönetimi iki cephede aynı saldırının altında. Hem dışarıdan hem içeriden ve iki cephe de ümidini ilk aşamada 30 Haziran’da görülecek 2023 kurultay iptaline bağlamış durumda. İki cepheden saldırının da özü aynı: Seçimi kaybedenlerin, seçimi kazananların koltuğunu altından yargı kararlarına bel bağlayarak elde etme mücadelesi diye özetlenebilir. CHP-dışı/CHP içi CHP dışından kaynaklanan mücadelenin hedefi İstanbul
Hürriyet Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan Coşkun 12 Haziran’da “Erdoğan’ın başkanlığı düşünce CHP centilmenlik yaptı mı?” başlıklı yazısını yayınladı. Yazının ana fikri şu: CHP’liler tutuklanan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe’nin yerine Başkanvekili seçiminde AK Partinin kendi adayını seçtirmesini centilmence bulmuyorlar ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da 1999’da hapis cezası aldığında yapılan vekalet seçiminde CHP de aday göstermişti.