On birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün siyasi temasları hakkında son haftalarda gazetelerde sansasyonel yazılar yazıldı, ekranlarda yayınlar yapıldı. Bu yayınlara göre, Abdullah Gül’ün Kayseri lisesinden arkadaşı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar kendisiyle görüşmüş, dahası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile de bir görüşme yapmıştı. Bu görüşmelerde konunun Abdullah Gül’ün önümüzdeki seçimlerde AK Parti’nin karşısında değil, yanında yer alması,
2023 seçimleri yaklaşırken, yeni seçim anketleri gelmeye devam ediyor. Temmuz sonunda yayınlanan Aksoy anketi iktidar partisi oylarının 2018 seçimlerinden bu yana 12 puan (%7 gibi önemli bir kısmı son 10 ayda olmak üzere) düşerek yüzde % 31 seviyesine gerilediğini ortaya koydu.[1] Yaklaşık bir ay önce yayınlanan Metropoll anketi sonuçları da neredeyse birebir aynı sonuçları gösteriyordu.[2]
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 7 Ağustos akşamı HaberTürk canlı yayınında Muharrem Sarıkaya’nın sorusuna CHP’li büyükşehir belediye başkanlarını “ikinci dönem de devam etmesinden yana olduğu” yanıtını verdi. Bu yanıt siyaset kulisinde Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın gelecek seçimde Cumhurbaşkanı adayı olmasının önünü kestiği şeklinde yorumlandı.Bu yerinde bir
“Sonbahar’da Bir Sultan” ABD’de yeni çıkan bir kitabın adı. İngilizcesi “A Sultan in Autumn”. Alt başlığı “Erdogan Faces Turkey’s Uncontainable Forces”; “Erdoğan Türkiye’nin Dizginlenemez Güçleriyle Yüzleşiyor” şeklinde de tercüme edilebilir. Yazarı Soner Çağaptay, tarihçi, araştırmacı, yıllardır ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından The Washington Institute, Türkiye programını yönetiyor. Kitap henüz Türkçeye çevrilmedi. Çağaptay, kitabında Erdoğan’ın her
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı iktidara getiren kadın gücü, bu gidişle götürecek de yargısına nereden mi varıyorum?Çok neden var ama son gelişmelerden başlayalım. Erdoğan’ın kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinden çıkması ardından yeniden şirinlik yapma girişimlerinin artık kadınlar tarafından geri çevrilme aşamasına gelmesinden.22 Haziran Salı gecesi, saat 23.20, yani gecenin geç bir vakti, gece yarısı. Türkiye Kadın Dernekleri
Roller tersine döndü. Yakın zamana dek Erdoğan siyaseten her zorluk yaşadığında “haydi seçime” diyen, “haydi halk oylamasına” diyen taraftı. 2019 yerel seçimlerine dek kazanıyordu da. Ama şimdi adeta muhalefet “erken seçim” diye kovalıyor, Erdoğan kaçıyor.Sadece CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu değil, İYİ Parti lideri Meral Akşener de “hemen sandık” diyor. Kapatılması için yeniden dava açılan HDP’den
İktidardaki isimlerin İyi Parti lideri Meral Akşener’i hedef alırken ısrarla dişil kalıplardan güç bulmaya çalışmaları dikkatlerden kaçacak gibi değil. Fosforlu Cevriye’den Gelin Hanım’a, kadını saldırıya açık ve kırılgan rollerle anma pratiğinin ardında yatan duygu ve motivasyonları tahmin edebiliriz. Fakat rakiplerinin Akşener’in kadın kimliğine yaptığı bu vurgu aslında ironik de. Çünkü altı çizilen dişil kimliği, aslında,
“Oldu mu şimdi?” diye çıkıştı İYİ Parti lideri Meral Akşener, ön sırada oturan CHP’li Ankara, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’e bakarak. “Sinirlendireceksiniz birilerini. Siz tutun 750 dönüm kupon araziyi imara açmak, binalar dikmek yerine” dedi az önce yeni belediye yatırımlarının sunulduğu ekranı işaret ederek, “Park yapın, orman yapın, halka açın. Sizin bu yaptıklarınızı görmemek için
“Erdoğan’ı iktidara kadınlar getirdi, kadınlar götürebilir” tahminini sadece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İYİ Parti lideri Meral Akşener’e, salt kadın olmasından dolayı küçümsemeye kalkan “Gelin Hanım” demesinden dolayı söylemiyorum. Daha da öteye gidip sadece “Bunlar iyi günler. Daha neler olacak” diye tehdit etmesinden dolayı da söylemiyorum. Hem de Akşener, Rize’de doğal koruma alanına Erdoğan’ın gözde müteahitlerinden Mehmet
Türkiye’nin makroekonomik kırılganlıkları sorun olacağını 2018 seçimlerinden önce hissettirmeye başlamıştı. Ancak o günlerde bunun hane halkına bir yansıması söz konusu değildi. Ağustos 2018’deki Rahip Brunson krizinden sonra başlayan problemler hane halkın çok geçmeden enflasyon ve işsizlik olarak yansıdı. Üzerine salgın ve salgının ekonomik etkileri eklenince vatandaş çok uzun bir süredir ciddi ekonomik problemlerle baş başa