Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aldığı siyasi kararlarda keskin değişiklikler yapma konusunda benzersiz cesarete sahip bir siyasetçi. Bazıları gerçek bir ideolojisi olmadan sadece siyasi olarak uygun bulduğu adımları attığını söylese de Erdoğan, öne çıkan dış politika konularında gittikçe daha isabetli pozisyon almaya başladı. Çünkü ne kadar eleştirirse eleştirsin, ister kendi çıkarına uygun düştüğü, isterse ülkenin geleceği
Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nda YK Enerji’nin termik santral için kömür sahasını genişletmek üzere başlattığı ağaç kesimi, tüm protestolara rağmen devam ediyor. Ağaç kesimi ve protestolar ikinci haftasına girerken TBMM Genel Kurulu, 8 Ağustos’ta Akbelen Ormanı’nda Limak ve IC İçtaş iştiraki olan YK Enerji’nin ağaç kesimi ile ilgili genel görüşme yapılması için CHP’nin verdiği önergeyi
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı Yaptırımlar Koordinatörü James O’Brien, Karadeniz Tahıl Antlaşması’nın tekrar yürürlüğe girmesi için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki iletişimin önemli olduğunu belirtti. T24’ten Metin Kaan Kurtuluş’un haberine göre 4 Ağustos’ta düzenlenen online brifingde konuşan Büyükelçi O’Brien, “Erdoğan bu hafta Putin’le konuştu. Daha fazla konuşmaya niyetleri olduğunu
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 30 Ağustos’ta İspanya’nın Toledo şehrinde yapılacak Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Gayrıresmî toplantısına davet edilecek mi? Bugünlerde Dışişleri Bakanlığının hayli yoğun mesaisi içinde bu soru da yanıtını arıyor. Çünkü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 11-12 Temmuz NATO Zirvesinde İsveç’in üyeliğine şartlı yeşil ışık yakarken dile getirdiği AB ile ilişkileri canlandırma niyeti için bu toplantı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beraberindeki heyet ile birlikte çıktığı Körfez gezisi derinleşen ekonomik kriz için bir çıkış olarak değerlendirilse de yazarlar, Körfez ekonomilerinin de Türkiye’ye ihtiyacı olduğu kanaatinde. Evrensel Gazetesi yazarı gazeteci Hediye Levent, Erdoğan’ın gezisini değerlendirdiği yazısında Körfez ülkelerinin ekonomilerini petrole bağımlılıktan kurtarmaya çalıştığını, bunun için en güvenli hattın da Türkiye olduğunu yazdı. Suudi Arabistan ve
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dış kaynak arayışıyla başlattığı Körfez ülkeleri turunu Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) imzalanan ve yaklaşık 51 milyar dollar değerindeki anlaşmalarla tamamladı. Anlaşmalar arasında iki ülke arasında suçluların iadesi ile ilgili mutabakat da bulunuyor. Erdoğan, Körfez Turu kapsamında Suudi Arabistan, Katar ve BAE’yi ziyaret etti. Turun son ayağında 19 Temmuz’da BAE Devlet Başkanı
11 – 12 Temmuz 2023 tarihlerinde Vilnius’ta yapılan NATO Zirvesinden beri Türkiye – Avrupa Birliği ilişkileri yeniden tartışılmaya başlandı. Ancak bu tartışmanın içeriğinin olup olmadığına bakmak lazım. Türkiye-AB ilişkileri özellikle yedinci yılını idrak ettiğimiz 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünden bu yana tepe taklak geri gitti. Yasadışı göçü önlemek için Eylül 2015 – Haziran 2016 tarihleri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dış kaynak arayışıyla başlattığı Körfez turunun ilk ayağı olan Suudi Arabistan’da Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman ile görüştü. Heyetler arası görüşmelerin ardından İHA ve SİHA satışı, enerji, yatırım ve iletişim gibi alanları da içeren beş ayrı anlaşma imzalandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan 17 Temmuz’da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman ile görüştü.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’den ayrılırken işin içine AB üyelik sürecini de katıp çıtayı hayli yükseltmesinden birkaç saat sonra Litvanya’da NATO Zirvesi öncesinde bir vaatler listesi karşılığında İsveç’in üyeliğine onay vermesine 10 Temmuz’da tanık olduk. Bunun hükümet çizgisindeki medya tarafından “Diplomatik zafer olarak” olarak duyurulmasına da. Bu konudaki gerekçeli kararı da en anlaşılır şekilde Hürriyet’te Hande