Günlük eksik saptanan vaka sayıları geçen haftaya göre %14 artarak 30 binler sınırına dayandı. Vakaların çoğunun saptanamadığını da biliyoruz. Nasıl mı? Test pozitiflik oranları, yani yapılan testlerin sonucunun pozitif çıkma oranı da artarak %8’i geçti. Test pozitiflik oranı %5’in üzerindeyse, toplumda var olan enfeksiyonların çoğunu saptayamıyorsunuz, yetersiz sayıda test yapıyorsunuz demektir. Birçok defa bu konuyu
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 9 Eylül akşamı Türkiye’de yapılan Covid aşısı dozunun 100 milyonu geçtiği müjdesini verdi. Bakanın da dediği gibi her koşulda aşıyı herkese ulaştırmak için olağanüstü gayret sarf eden sağlık personeline şükran borçluyuz. Bakan yerli aşı ‘Turkovac’ın da acil kullanım test aşamasına geldiğini, basın toplantısının sonuna iliştirdi söyledi ama ‘bir görelim’ deyip 100
Korkulan başa geldi. Kurban Bayramı sonrası kovit salgını tırmanmaya başladı. Tıpkı 2021’de olduğu gibi. Kurban Bayramı tatilinin başladığı 15 Temmuz günü Sağlık Bakanlığı verilerine göre koronavirüs nedeniyle 48 ölüm 7204 hasta saptanmıştı. 28 Temmuz günü 76 ölüm ve 22 bin 291 hasta ilan edildi. Artış ne yazık ki devam ediyor. Aşılanma hala ciddi bir sorun
Galatasaray futbol takımının 12 Temmuz’da Olimpiakos ile hazırlık maçı için gittiği Yunanistan sınırında Covid-19 testlerinin yetersiz bulunmasını protesto ederek geri dönmesi, Türkiye’deki kovit salgının turizm sezonuyla birlikte yeniden artışa geçeceği endişelerini artırdı. Dokuz güne çıkarılan Kurban Bayramı tatili sırasında artması beklenen yurtiçi hareketlilik ekonomik sıkıntı içindeki turizm sektörünü umutlandırıyor ancak sağlıkçıları endişelendiriyor.Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Bu da oldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’den karayoluyla ayrılanların “depoyu fulleyip gitmelerini” övünülecek bir şeymiş gibi anlattı. Artık Erdoğan’a hangi danışmanı söyleyip konuşma metnine eklemişse bunun Türkiye’deki akaryakıt vergilerinin düşük olmasından kaynaklandığını söylemiş; oysa Türk lirasının giderek azalan değerinden. Türk halkına çok pahalı gelen her şeyi Avrupa’da yaşayan Türkler dahil Avro hesabıyla üç kuruşa getiriyor
Gelin olaylara başka açıdan bakalım. Geçen yıl bu zamanları hatırlayalım. Covid-19 salgının ortaya çıkmasıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın beğeni düzeyinde bir sıçrama olmuş, ama bu kısa sürmüştü. İlk aylarda biraz da nazik, saygılı tavrıyla güven veren, öne çıkan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın anketlerdeki beğeni düzeyi bir ara -kısa bir dönem de olsa- Erdoğan’ı geçti.Sonra İçişleri Bakanı
Estonya sendromunun ne olduğuna geleceğim, önce halimize bakalım, eskilerin deyişiyle “hâli pür melâlimize”, yani “kederli” halimize.AK Parti yayın organı gibi çalışan gazete ve televizyonlar daha kapanmanın dördüncü gününde, henüz günlük kovit ölüm sayıları 300-350’lerde seyrederken açılma planları yayınlamaya başladı.Salgın yönetimi, ya da sağlık bakanı yapmıyor kapanmanın son bulmasına dair açıklamaları. Turizm Bakanı Mehmet Ersoy yapıyor.
Sağlık Bakanı, “Hastaneye başvurular azaldı, test sayısı da doğal olarak azaldı” diye açıklıyor. Bakanın artık bir yılı geçmiş sürede, Covid salgınına ilişkin en temel ilkeyi yanlış anlamış olmasını görmek insanı hayrete düşürüyor. Uzun sokağa çıkma yasağının daha başındayız. Maalesef, korktuğumu söylediğim, “geçim sıkıntısı” intiharlarının haberleri daha bu hafta sonu düştü sosyal medyaya. Salgınla mücadelede başından
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Rus üretimi Sputnik V aşınını Türkiye’ye geleceğini açıklamasından bir gün sonra, VisCoran şirketi, aşının yerli üretimi için anlaşma sağlandığını duyurdu. Rusya Doğrudan Yatırım Fonu’nun Twitter’dan da yaptığı duyuruya göre, VisСoran İlaç isimli şirketin altında ve yerli ortaklarla gerçekleştirilecek üretim “birkaç ay içinde” başlayacak. VisCoran İLAÇ Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran, konu