İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yanında bütün CHP’li büyükşehir Belediye başkanları olduğu halde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Eğer terörist tespit ettiysen, tut kulağından” dedi. Niye Belediye’ye soruşturma açıyordu? Kaldı ki eğer İçişleri İBB’de en az 557 çalışanın terör örgütleriyle bağlantısını saptadıysa neden yasal işlem yapmıyordu? İmamoğlu CHP Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında bu nedenle
Günlük eksik saptanan vaka sayıları geçen haftaya göre %14 artarak 30 binler sınırına dayandı. Vakaların çoğunun saptanamadığını da biliyoruz. Nasıl mı? Test pozitiflik oranları, yani yapılan testlerin sonucunun pozitif çıkma oranı da artarak %8’i geçti. Test pozitiflik oranı %5’in üzerindeyse, toplumda var olan enfeksiyonların çoğunu saptayamıyorsunuz, yetersiz sayıda test yapıyorsunuz demektir. Birçok defa bu konuyu
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 11 Eylül’de İstanbul’daki ilk “Katılımcı Bütçe” belediyeciliği uygulamasının sonuçlarını açıklayacak. Katılımcı Bütçe, halkın belediye bütçesinin nasıl kullanılacağı, hangi projelerde kullanılacağı üzerinde söz sahibi olması demek. “Yeni belediyecilik” anlayışının önemli bir unsuru “katılımcı bütçe”. İmamoğlu bunu “ortak aklın kullanılması” olarak tanımlıyor.Katılımcı bütçe uygulamasının bir süredir dünyada örnekleri var. İlk uygulama
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 7 Ağustos akşamı HaberTürk canlı yayınında Muharrem Sarıkaya’nın sorusuna CHP’li büyükşehir belediye başkanlarını “ikinci dönem de devam etmesinden yana olduğu” yanıtını verdi. Bu yanıt siyaset kulisinde Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın gelecek seçimde Cumhurbaşkanı adayı olmasının önünü kestiği şeklinde yorumlandı.Bu yerinde bir
Sadece savcılar değil, belki müfettişler için de söylemeliyiz: Türkiye’de adalet peşinde savcılar, adalet peşinde hakimler yanı sıra, idarenin düzgün işleyişini halk adına denetleyecek müfettişler kaldı mı?Hayır, sadece Sedat Peker vidolarındaki önemli iddialar için sormuyorum.O ayrı bir utanç kaynağına dönüştü. Uçan kuşun kanadından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret gerekçesiyle muhalif siyasilere gazetecilere, sivil toplumculara dava açıp göze
Yekta Kopan Şehitlerimiz var. Çok üzgünüz. Yüreğimiz bunca acıyı kaldırmıyor artık. Gencecik insanların fotoğraflarına, yıkılmış ailelerinin, geride bıraktıkları bebeklerinin görüntülerine bakıyoruz. Dertliyiz, yastayız. Bırakın gülüp eğlenmeyi, gülümseyecek halimiz yok. O kahreden ölümlerin ardından yaşananlara öfkeliyiz. Haber alamadık. Gerçek bilgiye ulaştığımızdan emin olamadık. Televizyona çıkıp da “Onlar ölmedi, yer değiştirdi” diyene tahammül edemedik. Mültecilerin can derdindeyken,