Çelişkiler içindeyiz. Bir yandan PKK ile diyalog içinde Kürt sorununa siyasi çözümle demokrasiyi geliştirme iddiası içindeyiz. Diğer taraftan AİHM kararlarına rağmen Kürt siyasetçi Selahattin Demirtaş’ı hapiste tutmaya devam ediyor, gazeteci Fatih Altaylı’yı sırf daha sonra benzeri lafların söylenmesini caydırmak için, ibret olsun diye hapis cezasına çarptırıyor, muhalefeti yargı kararları ile hizaya getirmeye çalışıyoruz. Çelişkiler İçindeyiz
“Tabii ki biz CHP’nin gitmesini çok önemsiyoruz. Çok da istiyoruz. Gitmemelerini biz bir eksiklik olarak görüyoruz. Bu konuda yine ümit ediyoruz ki fikir değiştirilir ve gidilir.” Bu sözler DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’na ait. Dün, 23 Kasım’da Suriye sınırında, Hatay’ın Defne ilçesinde düzenlenen bir panelde konuştu ve devamında şunları da söyledi: • “CHP’nin
TBMM’nin Terörsüz Türkiye Komisyonu’nun PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı Cezaevine heyet göndermeye karar vermesi AK Parti, MHP ve DEM Parti’nin evet, CHP’nin ise ziyarete katılmama tutumuyla gündemin merkezine oturdu. Birkaç haftadır barış sürecine ilişkin neredeyse her tartışma bu başlık etrafında dönüyor. DEM Parti’nin ısrarını anlıyorum; Devlet Bahçeli’nin kendi tabanı açısından ciddi siyasi
Kimilerine göre CHP, PKK lideri Abdullah Öcalan’ı “meşrulaştırma” müsameresinde figüran olmayı reddetti, kimilerine göreyse Kürt sorununun çözümünde tarihi bir fırsatı sabote etti. Öyle ya da böyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın TBMM heyetinin İmralı Cezaevine gidip Öcalan’la görüşülmesi kararını verdiği belli olduktan sonra CHP lideri Özgür Özel’in gitmeme kararı alması, siyasetin son dönemdeki seyrinde ciddi bir kırılmaya
Önce TBMM heyetinin İmralı’ya gidip PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesi için teknik açıdan en önemli sorunun hâlâ çözülmediğini söylemek gerekiyor. Henüz bu konuyu resmen Komisyon gündemine getiren olmadı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’da 20 Kasım AK Parti Grubuna hitaben topu komisyona attı, ama Öcalan ziyareti konusunda partisinin görüşüne dair renk vermedi. Dün, 18 Kasım’da Milli Savunma
DEM Partili Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın 30 Ekim’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüştükten sonra İmralı Cezaevine PKK kurucu lideri Abdullah Öcalan ile görüşmeye gideceği 3 Kasım günü, kıdemli Kürt siyasetçi Ahmet Türk’ün, iktidara yakın Sabah gazetesinde bir mülakatı yayınlandı. Türk, Tuba Kalçık’la mülakatında bu “çözüm sürecinin” öncekilerden farklı olduğunu, sonuca ulaşabileceğini söylerken “Bugüne kadar Mustafa
PKK’nın 11 Temmuz’da silah bırakma yönünde yaptığı açıklama ve ardından 26 Ekim’de Türkiye’den çekilmeye başladığını ilan etmesi, “Terörsüz Türkiye” sürecinde sembolik olarak çok önemli iki dönüm noktasıydı. Bu çekilme kararı sonrası yapılan ilk Terörsüz Türkiye Komisyonu toplantısının ardından, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş “Nihai rapor safhasındayız” açıklamasıyla sürecin olgunlaştığı mesajını verdi. Yalnızca İç Politika değil Bunun
Cumhurbaşkanı Hukuk Başdanışmanı Mehmet Uçum’un TBMM heyetinin İmralı’ya giderek PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesinin “müzakere” ya da “devletin teröristin ayağına gitmek” sayılmayacağını yazdığı 6 Ekim günü yıllardır cezaevinde tutulan HDP’nin önceki el genel başkanlarından Figen Yüksekdağ’ın Bianet’te mülakatı yayınlandı. Gazeteci Evrim Kepenek’in sorularını mektupla, Kandıra Cezaevinden yanıtlayan Yüksekdağ, CHP operasyonları Terörsüz Türkiye sürecini olumsuz
- 1
- 2









