ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley 25 Ağustos’ta Amman’da Ürdün televizyonu Al Mamlaka’ya özel bir mülakat verdi. Bu mülakat Türk basınında daha çok ABD’nin enerji çıkarları nedeniyle Orta Doğu’dan çıkmaya niyeti bulunmadığı yönüyle öne çıktı; Türkiye bakımından bu önemliydi. Ancak Milley’nin aynı mülakatta Rusya’nın Ukrayna savaşı üzerine yaptığı yorum, yine Türkiye’yi ilgilendirilmesine rağmen fazla ilgi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 3 Haziran’da önce TBMM’de yemin ederek üçüncü cumhurbaşkanlığı dönemine başladı. Sonra yağmur altında Anıtkabir’de Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine çiçek koydu, sonra da Beştepe’de gösterişli bir törenin ardından, ilerleyen saatlerde yeni kabine üyelerini. Cumhurbaşkanlığı tören kapısının “Destur” nidası ve Mehter Marşıyla açılan kapısından Emine Erdoğan’la çıkıp dünyanın dört bir yanından gelen konuklara
Finlandiya NATO üyeliği için çoktan Türkiye ne isterse yapmaya ikna olmuş görünüyor; PKK’lı iadesinden silah sanayi desteğine kadar. Mesele, İsveç’in yeni Başbakanı Ulf Kristersson’un Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı NATO’ya üyelik onayı için ikna edip edemeyeceği. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçtiğimiz hafta NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le görüşmesi ardından “Finlandiya ile çok ciddi bir sorun olmadığını” ve
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Madrid’de düzenlenen NATO’nun tarihi zirvesinin kahramanı oldu. İsveç ve Finlandiya’nın üyelik başvurularının karara bağlanacağı ve Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısına karşı oluşturulan dayanışmanın teyit edilmesinin hayati önem taşıdığı; ayrıca NATO’nun yeni stratejik vizyon belgesinin kabul edileceği tarihi toplantının fiyaskoyla sonuçlanması Stoltenberg’in düzenlediği üçlü toplantıyla önlendi. Zirve toplantısından birkaç hafta önce Türkiye’nin, terör