Son bir hafta on gündür birbiriyle ilgisiz gibi görülen bir dizi iç ve dış gelişme alt alta sıralayınca her türlü kışkırtmaya açık tehlikeli bir ortama girdiğimizi gösteriyor. Doğrudan konuya gireceğim ve önceliği MHP’nin Meclis’te elini sürmeden Can Atalay oturumunu AK Partiye kapattırmasına vermeyeceğim. Ona ilerleyen satırlarda ayrıntısıyla gireceğim ama önceliği “Mehmet Şimşek’i istemezük” lobisi çalışmalarına
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in istifa ettiği yönündeki iddialar, İletişim Bakanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından yalanlandı. Şimşek, sosyal medya platformu X üzerinden yapılan açıklamaları yeniden paylaşmakla yetindi. DMM’den yapılan açıklamada, “Bakan Şimşek’in görevinden istifa etme kararı aldığı ve ikna edilerek görevde kaldığına yönelik iddialar gerçeği yansıtmamaktadır” denildi. DMM,
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, önceki bakanlar ile Merkez Bankası yönetiminin neden olduğu ekonomik krizi düzeltmek, hortlattıkları yüksek enflasyonu indirmek için zamana yayılan bir politika izliyor. Güven tesis etmek için yabancı finansörler, yatırımcılar, yerli iş insanları ve iş dünyası sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeler yapıyor. Başarı da sağlıyor. Bunlar iyi, hoş, güzel. Fakat Sayın Şimşek
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek iş insanlarıyla ve kuruluşlarıyla toplu görüşmeler yapıyor. Her görüş, öneri ve isteğin serbestçe ifade edildiğini duyuyorum. Ancak bunların ne kadar dikkate alındığı belli değil. Bazı iş insanları toplantıların yapılacak düzenlemeler hakkında iş dünyasını önceden bilgilendirerek tansiyon ölçme amacına yaradığı kanaatindeler. Bu görüşler TÜSİAD Yüksek İstişşare Kurulu toplantısında da dile
CHP lideri Özgür Özel’in 9 Temmuz’da TBMM Grubuna hitabında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ekonomi odaklı muhalefet çıtasını yükseltti. Hem “Ya geçim ya seçim” sloganıyla söylemde hem de Saat 21.00’de ışıkları söndürüp yakma çağrısıyla eylemde. Eylem olabilecek en pasif eylem çeşidi ama çağrışımları var. 1997’de Necmettin Erbakan-Tansu Çiller RefahYol koalisyonunun 3 Kasım 1996 Susurluk Kazasıyla ortaya saçılan
Enflasyonun yüksek olduğu, hatta Türkiye gibi tüm söylemlere rağmen bir türlü kontrol altına alınamayan ülkelerde, ücretli kesimin gelirlerinin yaşam standardını, temel insani ihtiyaçlarını koruyacak şekilde ayarlanması toplumsal barış için şarttır. Cumhuriyet Halk Partisi lideri Özgür Özel’in yakın dönemde emekli maaşlarının düzeltilmesiyle ilgili olarak söylediği gibi, ya halkın sesi duyulur gereken yapılır, ya ülke önce toplumsal
Kurban Bayramı tatilinin turizmcilerin talebiyle 9 güne çıkarılmasının ekonomiye ne getirip ne götürdüğünü ya TEPAV işini ciddiye alam başka iktisatçılar hesaplayıp yayınlar diye ümit ediyorum. Bir yandan ekonomik krizden çıkmak için tutulmayan kamuda tasarruf ve üretimi arttırma vaatleri verirken diğer yandan dünyanın en çok tatil yapan ülkelerinden olmaya devam ediyoruz. Bir uzun tatil daha geride
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomiden krizden çıkış için Orta Vadeli Program çerçevesindeki vergi reform paketi taslağındaki bazı maddeleri, kamuoyundan ve AK Parti’den gelen tepkiler üzerine değiştireceği öne sürüldü. Ekonomim Gazetesinin kendi kaynaklarına dayanarak verdiği özel habere göre paket bu düzenlemelerden sonra TBMM’ye sunulacak. Bu haber, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 11 Haziran’da CHP lideri Özgür
Kurban Bayramı arifesinde AK Parti-MHP-CHP üçgeninde yaşanan gerilimin üç ekseni vardı. Biri, CHP lideri Özgür Özel’in kendisine “MHP’nin kırmızı çizgilerini” hatırlatan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Böyle giderse” erken seçim ihtimalini hatırlatmasıydı. Bir diğeri Erdoğan’ın -CHP’nin ve aslında kamuoyunun beklentisiyle, siyasi cinayete kurban giden Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ve çocuklarıyla görüşüp işin üstüne gitme sözü vermesi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 11 Haziran’da tam 18 yıl sonra bir CHP lideri ile CHP Genel Merkezi’nde gerçekleştirdiği görüşme, uzun yıllardır devam eden siyasi kutuplaşmanın belki de artık sonuna geldiğimizin bir işareti olarak yorumlanabilir. Bu buluşma, uzun süredir birbirini dışlayan, diyalogdan kaçınan ve müzakere etmeyen iktidar ve muhalefet arasındaki dönemin sonuna mı işaret ediyor? Muhafazakâr ve seküler