Meral Akşener 10 Mart günü İYİ Parti grubuna hitabı, kim ne derse desin Türkiye’de kadın mücadelesi adına bir dönüm noktasıydı. Bugünün Türkiye’sinde büyük cesaret işidir siyasi rakiplerinin kendisine “Fosforlu Cevriye” lakabı takıp kampanya yaparak “fahişe” demek istediğini çıkıp Meclis kürsüsünde söylemek. Bunu söylerken kendi partililerine “önünüze bakmayın, utanıyorsunuz, biliyorum” diye cesaret vermek da az cesaret
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iletişim kadrosunda çok sıkı bir evrimci var. Hatta en az bir. Ve evrimciliğini bilim kurgu kisvesi altında saklıyor takiyyeciler. Tehlikeli bir evrim sızmasıyla karşı karşıyayız. Bugüne kadar bir komplo teorisiydi bu fakat Erdoğan dün “Milli Uzay Programı”nı açıklarken gerçek gün gibi ortaya çıktı! Adnan Hoca’nın yokluğunu fırsat bilen evrimciler her yere
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “vakti geldi” dediği, ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin desteklediği “yeni Anayasa” girişimine dair ilk işaretler Ankara siyaset kulisine düşmeye başladı. Erdoğan yeni Anayasayı, dünyanın kovit-sonrası siyasi ve ekonomik düzeninde Türkiye’de -kendi yönetimindeki başkanlık sisteminin işleyişini daha da kolaylaştırmak amacıyla istiyor. Muhalefetin etkili oılamayacağı dikensiz gül bahçesi hedefleniyor. Zaten Bahçeli’nin destek açıklamasında başkanlık
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de sinirleniyordur elbette ama soru tam da budur: gazeteci ve siyasetçi saldırıları günlerine mi dönüyoruz?MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 14 Ocak akşamı yayınladığı bir dizi Tweet mesajı ile bazı gazeteci ve televizyoncuları hedef göstermesi üzerine bir siyasetçinin saldırıya uğradığı haberi geldi. Bahçeli, bir akşam önce Mustafa Balbay’dan
Sizce ne önemli ülkenin gündeminde? Neyi konuşmalıyız? Ülke gündemi halkın gündeminden nasıl olur da farklılaşabilir? Elbette soracaksınız: Memleket için önemli olanları kimlerden dinliyoruz? Ve tabii, halkın tercihleri ve gündemi memleket için önemli mi? Halkı mı yoksa ülke gündemini şekillendirenleri mi dinlemeye değer? Ülke gündeminde ne ABD’nin yaptırımları var, ne tank-palet fabrikası. Ne Doğu Akdeniz ya
Bahçeli, Arınç’tan sonra şimdi de Kılıçdaroğlu’nun başını istiyor Erdoğan’dan. MHP lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan Arınç’ı “ahmak” diyerek göndermesini istediği 24 Kasım konuşmasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da “acilen” hapse attırmasını istedi. MHP yönetiminde İYİ Parti lideri Meral Akşener’i de yargı yoluyla Meclis dışına atma çabaları öteden beri biliniyor. Erdoğan hukuk, ekonomi ve siyaset
Arınç, Erdoğan ile görüşmek istiyormuş, ondan sonra karar verecekmiş istifa edip etmeyeceğine. Murat Çelik’in haberiyle öğrendik. Hatırlayalım; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan damadı Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığını bırakması ardından “reform” sözü vermişti. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç da işi Kavala ve Demirtaş’ın yargılanmasına getirince Erdoğan tepki göstermişti.Aynı akşam gazeteci İsmail Saymaz, üst
Akreditasyon sözcüğü günlük lisanımıza 28 Şubat sürecinde girdi. Genelkurmay gazetecileri “akredite” etmeye başladı. Yani öyle her gazeteci gidip Genelkurmay faaliyetini izleyemiyor, sadece “akredite”, yani denk, güvenilir, ehil olanlar izleyebiliyordu. Buna karşın Refahyol Başbakanı Necmettin Erbakan da Başbakanlık faaliyetini izleyecek gazetecileri akredite etmeye başladı.Bu akredite olma meselesi sonra hemen hemen her kuruma yayıldı ve iktidar sahipleri
Düşünebiliyor musunuz AK Parti’de bir üyenin Genel Başkan Tayyip Erdoğan’a, Muharrem İnce’nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelttiği eleştirilerin çeyreğini yöneltse başına gelebilecekleri? Ayrılıp kendi partilerini kurana kadar eleştiride bulunmayan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan hakkında şimdi söylenenler bir fikir verebilir. Hatırlarsınız, Meral Akşener MHP’den Fethullahçı suçlamalarıyla dışlanmış, evi basılmaya çalışılmıştı. Düşünebiliyor musunuz Devlet Bahçeli’nin