Sondan başlayalım. 22 Mart sabaha karşı, sahur vakti, saat 04:19’da MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız “X” hesabından bir yayın yaptı. Kamuoyu kendisini HDP’nin kapatılması davasına önayak olmasından tanıyor. Yıldız, CHP lideri Özgür Özel’in 21 Mart öğle saatlerinde CHP’yi 6 Nisan’da kurultaya götürme kararının geçersiz olduğunu öne sürüyordu. Çünkü zaten CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu yerine
Ankara siyasetinde bir polemik daha, bu kez CHP lideri Özgür Özel ile Gelecek Partisi’nden AK Parti’ye geçen Serap Yazıcı arasında başladı. TBMM’ye Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi kontenjanından CHP oylarıyla giren Anayasa hukukçusu Serap Yazıcı’nın 22 Şubat’ta partisinden istifa edip 23 Şubat’taki AK Parti Kongresinde yönetime girmesine CHP’den sert tepki gelmişti. CHP lideri Özgür Özel 25
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP lideri Özgür Özel’in kendisine diktatörlük ve benzeri benzetmelerle hakaret ettiği gerekçesiyle açtığı 1 milyon liralık tazminat davasını kaybettiği bildirildi. ANKA Ajansının haberine göre, İstanbul Anadolu 8’inci Asliye Ceza Mahkemesi, Özel’in sözlerinin hakaret değil, ağır eleştiri niteliğinde olduğu, kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı kararına vardı. Erdoğan, Özel’in CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in
CHP’ye soruşturmalar dizisinde 10 Şubat’ta 2023 Kurultayının “şaibeli” olduğu iddiasıyla açılan soruşturma vardı. 11 Şubat’ta CHP’liler güne İstanbul’da bazı ilçelerin başkan yardımcıları ile belediye meclisi üyelerinin gözaltına alınmasıyla uyandı. Gerekçe, İstanbul’da CHP’nin kazandığı 31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesi konuşulan “Kent Uzlaşısı” yoluyla PKK’nın yerel yönetimlere sızdığı iddiasıydı. Hedef bir kez daha İstanbul Büyükşehir belediye
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı CHP Genel başkanlığına Kemal Kılıçdaroğlu yerine Özgür Özel’in seçildiği 4-5 Kasım 2023 Büyük Kurultayında para karşılığı oy kullandırıldığı iddiaları üzerine soruşturma başlattığı açıklandı. Aslında 13 ay önce, Ocak 2024’te açılan soruşturma dikkat çeken bir zamanlamayla tam CHP Parti Meclisinin cumhurbaşkanı seçimi stratejisini belirleyeceği 10 Şubat 2025 günü su yüzüne çıkarıldı. Öyle ki,
Siyasetteki 10 Şubat sıkışmasının tek nedeni İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na siyaset yasağıyla sonuçlanabilecek bir dava daha açılması değil elbette. Yine de CHP lideri Özgür Özel dün isyan ediyordu: tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’e 100 gündür iddianame hazırlamayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’na 5 günde iddianame yazmıştı. “Bu ne korkuymuş arkadaş” diyordu. Korku dediği
CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yönetimin “hem yargıyı hem koltuğu aparat olarak kullanıp korku yayarak iktidarda kalmaya niyetlendiğinin farkında olduklarını” ama “bu korku iklimine teslim olmamak lazım” geldiğini söyledi. Gazeteci Suat Toktaş’ın tutuklanması üzerine, 30 Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı Halk TV’den Şeyma Paşayiğit’e konuşan Özel, “Yapılmaya çalışılan, insanların tepki vermesine engel olmak” diye
“Bölücü caniler ya bir an önce silahlarını gömecekler ya da silahlarıyla birlikte toprağa gömülecekler. Bunun dışında üçüncü bir yol yok. Silahın, şiddetin, terörün devri artık sona ermiştir.” Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 4 Ocak’ta Samsun’da AK Parti İl Kongresindeki bu sözleri ilk defa söylemedi; özellikle tekrarlamak istiyor. Ama müttefiki MHP lideri Devlet Bahçeli’nin girişimiyle İmralı’ya gidip PKK’nın
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Hukuk Başdanışmanı Mehmet Uçum’un 27 Kasım’da CNN Türk’de Dicle Canova’ya söyledikleri MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan Açılımının “Terörsüz Türkiye’nin” yanı sıra Erdoğan’ın yeniden aday olma yolunu açma amacını da ortaya koyuyordu: “7 Mayıs 2028’den önce Meclis’te alınacak kararla Cumhurbaşkanımıza adaylık yolu açılabilir. Erdoğan, Türkiye’nin milli bir değeridir. Böyle bir değerimiz varken, güçlü
MHP lideri Devlet Bahçeli 5 Kasım günü TBMM Grup konuşmasında baklayı ağzından çıkardı. Her şey yeni bir Anayasa yapmak için, yeni Anayasa da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olup Cumhurbaşkanı seçilebilmesi içindi. Bahçeli “Erdoğan tek seçenek” derken aslında kendi siyasi konumu ve MHP açısından doğru söylüyordu. Doğru, Bahçeli ve MHP olmasa Erdoğan ne bütün yürütme