Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun toplumsal uzlaşma konusunu görüşmeye başladığı bu dönemde, geçmişte defalarca olduğu gibi sadece “silahların susması” üzerine değil, toplumun bütün katmanlarında gerçek bir uzlaşma üzerine kafa yormamız gerekiyor. Çünkü barış, yalnızca bir anlaşma metninin ya da siyasi takvimin ürünü değildir; barış, toplumun kendi içinde yeniden konuşabilme, geçmişiyle yüzleşebilme ve geleceğine dair
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın içeride ve dışarıda yaptığı görüşmelere ait en resmi duruşlu fotoğraflar yayınlanır Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde. Ayakta, yan yana el sıkışmalar, saf tutan pozlar, protokole uygun oturma düzeninde, genellikle ifadesiz çehrelerle verilen “devlet ciddiyeti” mesajı. 1 Ekim akşamı TBMM açılış daveti ve sonrasında Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un “çay sohbetinden” yayınlanan fotoğraflarla bu eğilimin dışına
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Terörsüz Türkiye” süreci yoluna girerse, Erdoğan’ın yeniden başkan seçilmesi için gerekeni yapabilecekleri mesajını 6 Temmuz’da İmralı’ya giden DEM Parti heyetine ilettiğini 6 Eylül’de Nefes gazetesinde Aytunç Erkin yazdı. Bu, Selahattin Demirtaş’ın 2015’te, PKK ile hükümet arasında HDP ve MİT’in aracılığıyla yürüyen diyalogu bitiren önemli gelişmelerden “Seni başkan yaptırmayacağız”
Türkiye’de Kürt meselesine çözüm arayışında tartışmalar genellikle PKK’nın silahsızlandırılması, demokratikleşme adımları, barış sürecine kamuoyu desteği ve Suriye denklemi etrafında dönüyor. Oysa barışın sürdürülebilirliği için nadiren gündeme gelen bir aktör var: köy koruculuğu sistemi. Barış mimarisini sağlam kurmak istiyorsak, PKK mensuplarının yeniden entegrasyonunun yanısıra korucuların geleceğini de sürecin ayrılmaz bir parçası olarak tasarlamak zorundayız. Dünyada
Türkiye’nin PKK ile yürüttüğü barış süreci, kırk yıllık yıkıcı çatışma döngüsünü sona erdirme potansiyeline sahip. Ancak kalıcı bir barış inşa edebilmek için göz ardı edilemeyecek bir gerçek var: Kuzey Suriye’deki Kürt meselesi çözülmeden, Türkiye’deki barış sürecinin sağlam bir zemine oturması mümkün değil. Suriye’de bölgesel güç rekabeti Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde hem sınır güvenliği gerekçesiyle hem de
İktidarın “Terörsüz Türkiye” süreci için kurulan Meclis Komisyonu 28 Ağustos’ta önceki TBMM başkanlarını dinledi. Tam Cemil Çiçek konuşuyorken Meclis’in üzerinden savaş uçakları alçaktan uçmaya başladı. Önce herkes “Ne oluyor?” diye birbirine baktı. Burası Türkiye. Sonra 30 Ağustos Zafer Bayramı törenleri için Türk Yıldızlarının prova uçuşları olduğu anlaşıldı. Aynı sıralarda DEM Parti TBMM Başkan Vekili Pervin
Türkiye’nin PKK ile yürüttüğü silahsızlandırma ve toplumsal barış süreci, yalnızca siyasi ve askeri aktörler arasındaki müzakerelere sıkışmış bir mesele değildir. Bu sürecin başarısı, en az silahların susması kadar, toplumun sürece duyduğu güvene ve verdiği desteğe bağlıdır. Toplumsal psikoloji literatürü ve diğer örneklerle birlikte Kolombiya örneği de bize gösteriyor ki, barış yalnızca elitlerin kararlarıyla değil, halkın









