Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan’ın 9 Ocak’ta yeni Fırtına obüslerinin teslim töreninde yaptığı konuşmanın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldığı bölümünde generaller tarafından alkışlanmasına yeni bir tartışma başlattı. Erdoğan BMC ve Katar hisseleriyle gündeme gelen tank-palet fabrikasında Kılıçdaroğlu’nu “Sıradan işletme devir işlemini çarpıtarak sermaye düşmanlığı” yaparken “Amerika’dan İngiltere’ye, oradan Almanya’ya kapı kapı” dolaşıp
Dünyada örnekleri görülen yeni bir aşırı sağ taktiği, dikta heveslilerinin seçimi kaybedince orduyu darbeye çağırmak dahil iktidarı ellerinden bırakmamak için her kirli taktiğe başvurabileceklerini gösteriyor. Bundan tam iki sene önce, seçimi kaybeden ABD Başkanı Donald Trump’ın görevi Joe Biden’a devretmesine günler kala 6 Ocak 2021’da Kongre binası, Trump yanlısı aşırı sağcı milislerce basılmış, Trump’ın seçim
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2023 seçimlerinde yeniden aday olabilir mi? AK Partililer elbette olabilir düşüncesinde iken Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; “Erdoğan’ın adaylığı için özel bir tartışma yapmayacağız. Aday olmak istiyorsa buyursun gelsin” diyor. Murat Yetkin’in “Milyonluk” dediği bu soru hukukçuları ve kanaat önderlerini yoğun bir şekilde meşgul ediyor. Tartışmaların çoğu “Sayın
Altılı Masa 5 Ocak’ta yaptığı 9 saatlik toplantı ardından yayınladığı uzun ortak bildiriyle 2023 seçimleri için oyun planını açıklamış oldu. Öncesinde iktidar kanallarından gelen “dağılıyorlar, son toplantıları” propagandasına rağmen şimdiye dek yayınladıkları içi en dolu bildiriyle altı muhalefet lideri ortak aday çıkaracaklarını ve aday belirleme çalışmalarına başlayacaklarını da ilan etmiş oldular. Gelecek Partisi lideri Ahmet
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kendisine seçim avantajı sağlamak için Meclis’i feshedip ülkeyi 18 Haziran’dan erken seçime götürebilir. Böyle söyleyince “Meclis karar almazsa Cumhurbaşkanı seçimi öne çekme kararı alabilir” demekten daha farklı duruyor, değil mi? Bu şeklini günlerdir TBMM Başkanı Mustafa Şentop’tan AK Parti TBMM Grup Başkan Vekili Özlem Zengin’e dek AK Parti ileri gelenleri söyledi. İlk
Önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bir müjde verelim. On yıl kadar gecikse de Şam’da Emevi Camiinde yakında namaz kılabilecek; ama Beşar Esad’ı devireceğini umduğu orduların konuğu olarak değil, bizzat Esad’ın konuğu olarak. (*) Çünkü Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in bastırmasıyla Türkiye-Suriye barışı da yakın görünüyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan 28 Aralık’ta
Muhalefete garantili seçim kaybetme dersleri de nereden mi çıktı? Çünkü muhalefet son aylarda, özellikle son haftalarda adeta iktidardan çok kendi içinde didişiyor görüntü içinde. Adeta Cumhuriyetin 100’üncü yılındaki bu önemli seçimi kaybetmeye çalışıyor. Ben de Türkiye’nin yakın geçmişinden muhalefete seçim kaybettirmiş garantili örnekler vermek istedim. Belki kendi içlerinde bu kadar didişip seçmenlerini daha da üzmeden
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, özellikle de verilen haksız cezadan sonra seçimde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı alt edeceği yolunda hem iktidar hem muhalefet cephesinde yaygın bir inanç var. CHP yönetim ve örgütü ise Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı görmek istiyor. İYİ Parti saflarından ortaya atılan “seçilebilecek aday” talebi CHP ve diğerlerine bu seçimin Altılı Masa
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 3 Aralık’taki “İkinci Yüzyıla Çağrı” toplantısıyla belki de siyasi tarihin ilk halka açık parti-içi eğitim toplantısına başkanlık etti. Toplantının aslında CHP bünyesine 2023 seçimi öncesinde ama seçimin ötesine geçen bir siyasi çerçeve çizme çabası olduğu görülüyordu. 2023 sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin değil CHP’nin de yüzüncü kuruluş yılı. Kılıçdaroğlu ve parti yönetimi bir
“Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’la nerede, ne zaman, hangi koşullarla görüşecek?” sorularının yanıtı henüz yok. Geçen yıl Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) 15 Temmuz darbesini Fethullahçılar üzerinden ABD ile birlikte desteklemekle suçlayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisi aleyhinde yayınlar yapan Sedat Peker’i getirmek için mi Abu Dabi’ye gidip “darbeci” Muhammed bin Zeyid tarafından kabul