Deprem siyaseti de sarstı ama herhalde en çok MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sinirlerini bozdu. Dün -yine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la birlikte gittiği- Elbistan’da sıkıntılarını dile getiren depremzedeleri fena azarladı. Hazin, ibret verici bir manzaraydı. Erdoğan’ın seçim kararı arifesindeyken iktidar cephesindeki bu gerginlik eğer acılı depremzedeleri hedef almamış olsa belki anlaşılabilir. Muhalefet cephesinde ise gerilimi düşürmek için
Dün partisinden seçimlerde Cumhurbaşkanı adayını belirleme dahil tam yetki alan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Altılı Masanın adayı ilk turda kazanacak” açıklamasını yaptı. YetkinReport’a konuşan CHP lideri, “Tek kişilik hükümet artık yönetemiyor. Devletin iyi yönetilmediğini deprem bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkardı. Altılı Masa adayı ilk turda cumhurbaşkanı seçilecek, buna inanıyorum” dedi. Altılı Masanın artık ortak adayın da
Dün artan can kayıplarının arasında kalan bir haber, deprem felaketinin siyasetin fay hatlarında nasıl değişikliklere yol açtığına bir örnek oluşturdu. Bu örnek, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a gönderdiği taziye mesajıydı. Türkiye’de can kayıplarının 43 bin 500’ü geçtiğinin açıklandığı 22 Şubat günü, Suriye’de deprem nedeniyle can kayıplarının da 6 bin 600’ü geçtiği duyurulmuştu.
Depremden etkilenen 14 milyon nüfuslu 11 ilimizde 8 milyon civarında kayıtlı seçmen vatandaşımız yaşıyordu. Yaklaşık 64 milyon seçmenin oy kullanacağı 2023 seçimlerinde bu nüfus, toplam seçmenlerin takriben yüzde 12-13’üne denk düşüyor. Depremzedelerin, enkazdan çıkarılabilen yakınlarının cenazelerini defnettikten sonra barınma, güvenlik ve sağlık kaygılarıyla bölge dışındaki illere göç etmeye başladıkları görülüyor. Bu göç bir süre daha
Depremlerin yarattığı olağanüstü şartlar altında da olsa, sağlıklı bir demokrasi için gelecek seçimlerin yapılabilmesi son derece önemlidir. Bu seçimlere Cumhuriyet tarihinin en derin ve uzun dönemli ekonomik krizinin içinde yaklaşırken bir de deprem kaosuyla karşı karşıya kaldık. Bu zor günlerden geçerken seçim konuşmak istemesek de bu günlerin de geçeceğine dair inancımızı koruyarak, ülkenin yeni gündeminde
Türkiye neden birkaç haftalık şekli bir erken seçim ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü dönem adaylığı tartışır oldu? Depremler sonrası ilan edilen bölgesel OHAL uygulamasıyla şekli de olsa erkene alınacak seçimler gerçekleşebilir mi? Bu tartışmaların ana nedeni, kötü bir ekonomi yönetimi sonucu 2021 sonunda yaşanan kur krizi ve yarattığı sonuçlar ile seçime gitmek; 2001 krizi sonrası erken
6 Şubat Kahramanmaraş çifte depremi Türkiye’yi yalnızca korkunç bir can kaybı ve yıkımla sarsmakla kalmadı. Aynı zamanda kritik bir seçim öncesinde siyasi dengeleri de alt üst etti, ekonomik belirsizliği artırdı. Siyasi bakımdan bu travmadan en çok etkilenen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve yirmi küsur yıllık AK Parti iktidarı oldu. Erdoğan’ın önünde bir yandan depremin insani ve
On gün önce Türkiye büyük bir acıya uyandı: Art arda meydana gelen iki deprem on ilimizde büyük yıkım yarattı. On binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti, yaralandı. Milyonlarcası evsiz kaldı. Yıkılan on binlerce binanın ardından bölge harabe görünümünde. Bu büyük dramın etkisi uzun sürecek. Önümüzde zorlu bir yol var. Yaralarımızı sarmayı başaracağız, ancak kayıplarımızı geri getirmek mümkün
Oy verme saiklerini tartışırken ideoloji gibi uzun dönemde şekillenen etmenler dışında kısa dönemli performans değerlendirmelerini anlamak için önce ülke gündemimizi güncellemeliyiz. Yeni gündemimizin başında elbette deprem bölgesi vatandaşlarının ihtiyaçlarının nasıl ve ne derece karşılanabildiği olacaktır. Deprem bölgesinin hassas etnik ve sekter yapısının son yıllarda önemli sayıda Suriyeli sığınmacının katılımıyla daha da hassas hale geldiğini de
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu AK Partililerin 18 Haziran seçimlerinin ertelenmesi taleplerinin altında seçimden kaçma iradesi olduğu suçlamasında bulundu. Anayasa’ya göre seçimin ancak savaş halinde ertelenebileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Savaş olmadığına göre, seçim ertelenemez” dedi. YetkinReport’un sorularını yanıtlayan CHP lideri AK Partili Bülent Arınç’ın “ivedilikle tehir edilmeli” sözlerini değerlendiren sözleri üzerine, hukukun herhangi bir kişi, zümre ve