Türk Silahlı Kuvvetlerinin 19 Nisan akşamı Ankara’daki İran Ordu Günü davetinde üç tuğgeneral ile temsil edilmesi doğrusu benim için gecenin sürpriziydi; yüksek düzeyde katılım sayılırdı. Aralarında en kıdemli olan Millî Savunma Bakanlığı Harita Genel Müdürü Hurşit Ağırcan konuşmasında “bölge ülkelerinin, özellikle komşuların birlikte çalışma” zorunluluğunu vurguladı. İran Büyükelçisi Mohammad Farazmand ise İran İslam Cumhuriyetinin ABD
Ukrayna-Rusya savaşı sürerken, savaşın boyutlarından birisi de siber alanda sürüyor. 19 Nisan’da başlayan ve 22 Nisan’a kadar Estonya’da sürdürülecek olan NATO’nun “Kilitli Kalkanlar” isimli siber tatbikatı önemli [1]. Malum yanıbaşımızda Ukrayna-Rusya savaşı var ve savaşın bir boyutunda da “Siber Savaş” sürüyor. En son elektrik kesintileri ve uydu ile internet kesintileri bunun çeşitli göstergeleriydi. Dünya çapındaki
Ukrayna ve Rusya arasındaki silahlı çatışmaların tehlikeli şekilde sürdüğü bir güvensizlik ortamında zaman, herkese yeniden umut verecek, uluslararası toplumda görülen ağır kırılmaları hafifletecek, yeni bir uluslararası iklimin temellerine doğru yol alacak taşları döşeme zamanıdır. Türkiye, kritik bir coğrafyada bu dinamiği güçlü kılacak bir aktördür. Geçen yıl 24 Nisan’da Vaşington’da, Başkan Joe Biden 1915 olayları münasebetiyle
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 18 Nisan’da parti genel merkezine astırdığı dev pankart ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AK Parti hükümetine Suriyeli sığınmacılar konusunda dört soru sordu.1- Sığınmacıların gerçek kimlik bilgilerini ispatlamalarını talep ettiniz mi?2- Neden vatandaşlık dağıtıyorsunuz, neye hazırlanıyorsunuz?3- Vatandaşlık verirken güvenlik soruşturması yapıyor musunuz?4- Sınırımızdan kaçak geçişlere bilerek neden izin veriyorsunuz?Sadece Kılıçdaroğlu değil, diğer muhalefet
2022 Macaristan seçimlerinin yankıları yalnız Macaristan’da değil, Türkiye’de de sürüyor. Macaristan ve Türkiye ekonomik, kültürel ve tarihsel olarak birbirilerinden oldukça farklı iki ülke olsalar da özellikle son on yılda maruz kaldıkları popülist yönetimler ve demokratik gerileme süreçleri açısından benzetiliyor ve yeniden demokratikleşme girişimleri açısından kıyaslanıyorlar. Bu sebepten, 2019 seçimlerinde Türkiye muhalefetinin elde ettiği seçim başarısı
Türk Silahlı Kuvvetleri 17 Nisan’ı 18 Nisan’a bağlayan saatlerde PKK’nın Irak’taki kamplarına yönelik geniş çaplı bir askerî harekât başlattı. Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Pençe-Kilit” kod adlı harekatın ilk saatlerinde “Birinci safhada belirlenen hedeflerin ele geçirildiğini” sabah saatlerinde Bakanlığın Twitter hesabından duyurdu. Harekâtı Bakan Akar Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler ve kara, deniz, hava kuvvet komutanlarıyla
Savaşı oturma odalarına taşıyan ilk medya organı, I. Körfez Savaşını uydu bağlantılarıyla canlı yayınlayan CNN idi. Ukrayna-Rusya Savaşında ise bu sefer savaşı canlı olarak çeşitli sarsıcı olaylarla TikTok ve Telegram doğrudan avuçlarının içindeki ekranlara taşıdı, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensky’nin Batı’daki desteğinin artmasının bir nedeni oldu. Hatta batı basını Zelensky için “İnternet Sansasyonu”, “Savaşın Yıldızı” gibi
5 Nisan 2022’de çalışmaları tamamlanan Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu tarafından: “5’er yıllık planlamalarımız sonunda 2053 yılına geldiğimizde, demir yolu, kara yolu, deniz yolu, hava yolu ve haberleşme için 198 milyar dolar yatırım yapacağız,” diyerek açıklandı. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Nisan’da gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrası, 2023’ün eşiğinde olduklarını, dolayısıyla
Uluslararası Enerji Ajansı (UAE) İcra Direktörü Fatih Birol’a göre tarihin ilk “küresel enerji krizi” 24 Şubat 2022’de, yani Rus orduları Ukrayna topraklarına girdiğinde başladı. Birol’a göre daha önce şu anda içinde bulunduğumuz enerji krizi daha önce yaşanan petrol krizlerinden, örneğin 1973 petrol krizinden etkileri ve muhtemel sonuçlarına göre “çok farklı” ve daha ciddi.TÜSİAD’ın 14 Nisan’da
Sonunda ben de Covid-19 mağdurları arasındaki yerimi almış bulunuyorum. Böylece, son birkaç aydır sıkça sorduğum “Herkes korona oldu, benim gibi o kadar hareket halinde olan biri nasıl olmadı” sorusunun yanıtını da almış oldum! Vaka sayısı yüz binlere yaklaştığında, o kadar riskli durum yaşamışken değil de, rakam on binlere düştüğünde virüse yakalanmak biraz tuhaf geldiğinden bu