(E) Büyükelçi - Ankara Politikalar Merkezi (APM)
14 Mayıs seçimleri odaklı ve Rusya güdümlü Suriye’yle normalleşme süreci çerçevesinde Türkiye, Rusya, Suriye ve İran Savunma Bakanları ile istihbarat başkanlarının geride bıraktığımız hafta içinde Moskova’da yaptıkları toplantı tabii önemliydi. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye ve bağlantılı konular üzerinden iktidara yükleniyor, AK Parti’nin yanlış politikalarla Türkiye’nin başına bela sardığını, seçimi kazanırsa bu sorunu
Orta Doğu’da önemli gelişmeler yaşanıyor. Suudi Arabistan ile İran, normalleşme yolunda somut adımlar atıyorlar. İki ülke arasında tarihten gelen ihtilafların üstüne, İran’ın Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerindeki Şiiler üzerinden yürüttüğü faaliyetler, Lübnan, Suriye ve Yemen’deki bilfiiil müdahaleleri Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleriyle ilişkilerdeki başlıca gerginlik nedenlerindendir. 2016’da Suudi Arabistan’ın İran’daki temsilcilik binalarının göstericiler
Arap Ligi (AL) Zirvesi 1-2 Kasım tarihlerinde Cezayir’de yapıldı. Normalde her yıl düzenlenen Zirve toplantıları pandemiden dolayı 2020 ve 2021’de yapılamamıştı. Bu dönemde Arap dünyası ve Orta Doğu’da genel durum itibarıyla öne çıkan unsurlar şunlardı: Siyasi İslam ile karşıt cephe arasındaki ihtilaf Son yıllarda Arap dünyası arasındaki en keskin ihtilaf siyasi İslamcılar olarak adlandırılan grup
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçen Mayıs ayındaki açıklamaları Suriye’yle, Beşar Esad yönetimiyle açılım konusunu Türkiye’nin gündemine soktu. Sinyaller o kadar güçlüydü ki, New York’taki BM Genel Kurulu marjında Suriye’yle Bakan/Bakan Yardımcısı düzeylerinde bir görüşme yapılabileceğini dahi düşündürüyordu ama olmadı. İki ülke istihbarat teşkilatları arasında yapılan görüşmelerin Cumhurbaşkanının bu kadar hassas bir konuda kamuoyuna açıklama yapmasına imkan
Türkiye 2011’de Suriye’deki krizin ilk başında, Beşar Esad’ın reformlar yapması ve Suriye toplumunun mümkün olduğunca geniş kesimlerini de sisteme dahil etmek suretiyle yönetimini sürdürmesi yönünde tutum aldı ama bu gerçekleşmedi. Esad rejimi, böyle bir çözümün, mutlak otoritesinin ve sonrasında da iktidarının sonunu getireceği düşüncesiyle olsa gerek, bu yola gitmedi. Sonraki dönemde Türkiye, Esad’ın iktidarı bırakması ve
Suriye’de ülke genelindeki savaş durdu, Beşar Esad Mayıs 2021’de yapılan seçimlerde dördüncü kez Cumhurbaşkanı seçildi ve Suriye son dönemde uluslararası camiaya geri dönüş konusunda bazı kazanımlar elde etti. Olumlu gibi gözüken bu genel görüntüye mukabil, ne ülkede kriz sona erdi, ne toplumsal barış sağlandı. Suriye ülkesinde; Esad rejimi, Hayat Tahrir-i Şam, Suriye Demokratik Güçleri (belkemiğini
Tunus Kuzey Afrika‘da 12 milyonluk bir ülke. 1574’den itibaren 300 yıldan fazla Osmanlı yönetiminde kaldı. 1881’de Fransızların hakimiyetine geçen Tunus, Habib Burgiba önderliğindeki mücadele sonucunda 1956’da Fransızlardan bağımsızlığını aldı. Burgiba’dan sonraki dönemde Zeynel Abidin Bin Ali 24 yıl iktidarda kaldı. 2011’de Arap Baharı olarak bilinen olayların başladığı Tunus’taki devrim hareketi sonucunda koltuğundan indirildi.Arap Baharı’nın örnek
Dış politika gündemimizde öne çıkan Afganistan ve sığınmacılar konularında yeni gelişmeler yaşanıyor.Türkiye, Ocak 2015’den bu yana Kabil Hamid Karzai havaalanının işletme ve güvenlik sorumluluğunu, NATO’nun “Kararlı Destek Misyonu” çerçevesinde üstlenmişti. Kabil havaalanı, ticaret dahil türlü sevkiyat amacıyla kullanılıyor. İhtiyaç halinde, ülkedeki yabancıların ve Afgan ileri gelenlerin, hassas kesimlerin tahliyeleri için gerekli. Yani, ülkenin en önemli
- 1
- 2