İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Yüksek Seçim Kurulu başkanı ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla açılan davanın duruşması 14 Aralık’ta İstanbul Kartal’daki Anadolu Adliyesinde görüldü. Anadolu 7. Asli Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmasında İmamoğlu için “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı alenen zincirleme hakaret” suçundan 2 yıl 7 ay 15 gün mahkumiyet cezası verildi.
TÜSİAD’ın 14 Aralık’taki Yüksek İstişare Konseyi öncesinde 13 Aralık akşamı Ankara Marriott Otel’de verdiği davet, son yıllarda görülmeyen yoğunlukta siyasetçi ilgisi çekti. Bunda TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın bütün siyasi partileri yakın markaja almasının da payı vardı ama asıl değişen siyasi iklimi gösteriyordu. Covid-19 salgını öncesinde yine aynı otelin salonunda, yine bir YİK öncesinde verilen davete
Aralık’ın ikinci haftasında İran rejimi bünyesindeki gerginlik ve rejimin toplumla ilişkilerinde kullandığı şiddet arttı. 12 Aralık günü 23 yaşındaki Majidreza Rahnavard, idam edildi. Bu 3 aydır devam eden protestolardaki ikinci idam oldu. Şimdiye kadar 28 göstericiye idam cezası verildiğini biliyoruz. Ayrıca sokaklarda protestoları bastırmak için ve gözaltına alınan kişilerin sorgularında kullanılan şiddetin sertliğini de okuyoruz.
Günlerdir asgari ücrete yapılacak artış konuşuluyor. Bu da seçmene hükümetin kararı olarak sunuluyor. Böylece, derin bir ekonomik kriz ortamında girilen seçim sürecinde iktidarın en büyük kozlarından biri asgari ücrete yapılacak yüksek zam haline geldi. Keza senelerdir, asgari ücret zamları seçmen rızası almanın ana kanallarından birini oluşturuyor. Asgari ücret zammı sosyal politikaların, kalkınma politikalarının, enflasyonla
Türkiye 6 yaşında bir çocuğa yönelik yıllarca süren istismarı tartışırken kadın örgütleri AK Parti’nin başörtüsü ile ilgili Meclis’e getirdiği Anayasa değişikliği önerisi sebebiyle ayakta. AK Parti, Anayasa’nın 24 ve 41. maddesinde değişiklik öngören başörtüsü ile ilgili Anayasa önerisini 9 Aralık’ta Meclis Başkanlığı’na sundu. Tam da 6 yaşında evlendirilen ve yıllarca maruz kaldığı istismara baş kaldırarak
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 12 Aralık Kabine toplantısı ardından, olayın patlamasından bu yana ilk kez sistematik tecavüz olayı hakkında konuştu. Sözleriyle sadece iki gün önce Emine Erdoğan’ın gerisinde kalmadı aynı zamanda ağır gaflar da yaptı. Gaflardan birisi feci olayı tarifi, diğeri de İsmailağa Cemaatini isim vermeden “inanç temsilcisi kurum” ilan ederek kollama çabasıydı. Erdoğan’ın şu sözleri
Zeytinlik alanlara yönelik bir tehdit hamlesi ile daha karşı karşıyayız. AK Parti milletvekilleri, Düzce milletvekili Fahri Çakır’ın ilk imzasıyla 10 Aralık tarihinde “Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” verdi. İçerisinde zeytin alanlarını madenciliğe açan öneriyi de içeren yasa teklifi şu anda komisyonda ve 14
Cumhuriyet Halk Partisi, 6 yaşındaki çocuğun evlilik adı altında ailesi tarafından zorla sistematik olarak tecavüze uğradığını bildiği halde iki yıldır işlem yapmayan Adalet Bakanlığını protesto için sabah saatlerinde Adalet Bakanlığına protesto yürüyüşü yaptı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada “Gerçekten çok öfkeliyim” dedi; “Buraya bu evladımızın sesi olmak için geldim”. Bir gece önce CHP
2022 başladığında iktidardan muhalefete hemen herkesin ortak kanısı ne olursa olsun siyasette yeni bir dönemin başladığı yönündeydi. İktidar bloğunun oyları bir düşme seyrine girerken muhalefet bloğunun oyları yükseliyordu. Muhalefet bloğu 2022 Şubat ayında kendisinden bekleneni yapmış ve Türkiye siyasi yelpazesinin pek çok farklı kanadını temsil eden siyasi partilerin tek bir şemsiye altında ve aynı masa
Muhalefetteki Altılı Masa üyesi Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, ortak cumhurbaşkanı adaylarının, yetkilerini Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’la aynı yöntemle kullanmasının da 7’inci Parti gibi de davranmamasının da beklenemeyeceğini söyledi. YetkinReport’un sorularını yanıtlarken “Geçiş sürecinin yönetimini tek kişinin eline bırakamayız” diye konuşan Davutoğlu, “Biz bir yönetim değil, yönetişim sistemi kuruyoruz; kişilere değil,








