Hâlâ seçime gitmediğimizi düşünüyorsanız konuyu yeniden değerlendirmenin vakti gelmedi mi? Ortada fol ve yumurta yokken Ayasofya’nın ibadete açılması, İstanbul Sözleşmesi’nin ve hilafet tartışmalarının gündemde yükselmesine rastlantı diyebilirsiniz. Muhalefet liderinin “dostlarımızla iktidara geleceğiz” iddiasını takiben, daha birkaç yıl önce muhalif ittifakın adayının “parti kurmadan bir hareket başlatması” ve iktidar ittifakından muhalif ittifak üyesine “evine dön” çağrısı
Düşünebiliyor musunuz AK Parti’de bir üyenin Genel Başkan Tayyip Erdoğan’a, Muharrem İnce’nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelttiği eleştirilerin çeyreğini yöneltse başına gelebilecekleri? Ayrılıp kendi partilerini kurana kadar eleştiride bulunmayan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan hakkında şimdi söylenenler bir fikir verebilir. Hatırlarsınız, Meral Akşener MHP’den Fethullahçı suçlamalarıyla dışlanmış, evi basılmaya çalışılmıştı. Düşünebiliyor musunuz Devlet Bahçeli’nin
2018 Ağustos’unda yaşadığımız kur krizi ardından yeni bir kur şoku ile sarsılıyoruz. Nereden geldik buraya? Neden geldik? Bu soruların cevaplarını biz iktisatçılar yılmadan usanmadan uzunca bir zamandır yazıyoruz ve dilimiz döndüğünce anlatıyoruz. Çünkü büyük resme bakınca yapılması gerekenler ve yapılanlar arasındaki boşluğun giderek açıldığını ve kırılganlıkların birikmekte olduğunu görebiliyoruz.Ancak bizim işimiz ekonominin tahlilini yapıp tehlikeli
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta 4 Ağustos’taki patlama arkasında İsrail ajanları olduğundan Çin ajanları olduğuna, orada Hizbullah silahları saklandığından, yangının bir roket atışıyla başladığına dair pek çok haber, pek çok da komplo teorisi okudunuz bugüne dek. Bir de buradan okuyun istedim Beyrut’ta olanları.Beyrut’taki Türkiye Büyükelçisi Hakan Çakıl o gün saat 18.00 gibi yüksek bir apartmanın üst katlarındaki
Artılar dediysek, sanırım son zamanlarda bir tek Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılmasından söz edebileceğiz. Yani yapacağını söyleyip, yapma sinyali verip yaptığı bir tek o var. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve başında bulunduğu AK Parti’nin son zamanlarda gündeme getirdiği bütün projeler başarısızlıkla sonuçlandı. Artılar hep Erdoğan’ın ama eksilerden kimler sorumlu tutulacak acaba? Tam da AK Parti Kongresine
Bir yandan korona yeniden canlanmış, hastaneler dolmuş, okulların açılıp açılmayacağı belli değil. Diğer yandan borsanın küçük bir kıpırdanışında, ortada ABD ile yeni bir kriz de yokken dolar yeniden 7 liraya dayanmış. Dış politikada takışmadığımız ülke sayısı giderek azalıyor. Aranızda belki “siyaset zaten her şeye müdahale ediyor, futbola da etmiştir, bunu mu konuşacağız?” diye kızanlar olacaktır.
Sizi bilmem ama ben akşamları gösterilen yeşil slaytları izlemeyi çoktan bıraktım. Bu slaytlarda gösterilen sınırlı sayıda veriden vaka sayıları diye gösterilen rakamların salgının gidişatı hakkında bir fikir vermekten uzak olduğunu geçen yazımda gerekçeleriyle anlatmıştım. Bir süre yoğun bakımlara yatış sayılarını toplayıp çıkararak salgının hızı konusunda dolaylının dolaylısı bir fikir sahibi olmaya çalıştım. Sonunda Sağlık Bakanı
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde ne erken seçim ne koalisyon olacağının söylendiğini hatırlıyorum. Bugün bu beklentilerin yanlış çıktığını görüyoruz. Muhafazakar hassasiyetlerin öncellendiği güncel ortamda bir sonraki seçimlerin de vaktinden önce olacağını beklemek artık doğaldır. Ancak bu seçimlerin mevcut partiler ve seçim kanunları çerçevesinde yürütülmesini beklememek gerekir. Dar ya da daraltılmış bölge sistemine geçiş tartışmaları şimdiden başladı.Yeni düzenlemelerde









