Seçimlere birkaç gün kaldı. 14 Mayıs 2023 Pazar günü sandığa giderek devleti tek başına yönetecek yeni cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçeceğiz. Sonraki 5 yıl boyunca, devlet yönetimi hakkında sadece şikâyet edebileceğiz; hatalarını düzeltmek, eksiklerini gidermek ve doğru karar almalarını sağlamak için tek bir aksiyon bile alamayacağız. Yeni cumhurbaşkanı kimseye hesap vermeden, kimseyle istişare etmek zorunda olmadan
AK Parti’nin 7 Mayıs’taki İstanbul mitinginde katılımcılar, “Karı gibi mutfaktan çıkmayan değil, arı gibi çalışan lider istiyoruz” yazılı bir pankart açınca, cinsiyet rolleri savaşının muharebe alanı olan mutfak bu sefer de seçim sathı mailine giriverdi. Pankarta konu olan mutfak, Kılıçdaroğlu’nun artık rutin hale gelen kısa sosyal medya videolarının ana mekanı olarak -ve Air Fryer’ın (havayla
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun Araştırma Merkezi DİSK-AR’ın hazırladığı rapora göre, Türkiye’nin son 20 yılı içinde milli gelir içinde emeğin payı geriledi, sermayenin payı arttı, bir başka deyişle “zengin daha zengin, fakir daha fakir” hale geldi, çalışanlar daha az kazandı. 20 yılın işçi sınıfı için kaybı sadece bununla sınırlı değil, ücretler geriledi, haklar kaybedildi. DİSK-AR tarafından
“Herkes sandığı bekliyor, sürprizler olabilir”. Bu sözlerin benzerini ilk defa 2022 Mart ayında DEVA Partisi lideri Ali Babacan’dan duymuştu Ankaralı gazeteciler. “Korku eşiği hızla düşüyor” demişti Babacan, “İnsanlar sabır gösteriyorsa, seçim sandığı önlerine konacak diye sabrediyor”. Dün Yeşil Sol Parti’nin Ankara 1’inci bölge adayı Emirali Türkmen de basın toplantısında Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da taşlanması ve muhalefete
Bir süredir siyaset dünyası için güçlü bir veri bankası kurma düşüncesiyle, genç ve dinamik bir yazılımcı grubuyla geliştirdiğimiz siyasett.com 2023 seçimleri yaklaştığında somut bir zemin kazandı. Bu projeyle, son 40 yılın Türk siyaset dünyasına ilişkin temel verileri siyasett.com’a aktardık. Son 40 yılın seçim sonuçlarına mukayeseli erişim sağladığımız sitemizde, gelecek seçimlere ilişkin anketleri kullanıcıların değerlendirmesine sunarken,
Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasının en önemli mitinglerinden birini 6 Mayıs’ta ortaklarıyla birlikte İstanbul, Maltepe’de yaptı. Aslında Kılıçdaroğlu da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gibi 7 Mayıs’ta yapmak istiyordu İstanbul mitingini, ama Kılıçdaroğlu bir gün öne çekti. Erdoğan da 7 Mayıs’ta Atatürk Havalimanından çevirdiği Millet Bahçesinde benzeri bir gövde gösterisiyle Kılıçdaroğlu’na yanıt verdi. Tahmin edildiği gibi İstanbul
Başbakan Erdoğan 2011 seçimleri öncesinde İstanbul’da yaptığı büyük mitingde kendisini dinlemeye gelen büyük kalabalığı uzun uzun selamladıktan sonra şöyle der: “Biliyorum, bu sıcakta çok beklediniz, biliyorum sıkıntı var. Gelirken bütün kardeşlerimin bunaldığını, bunu gördüm. Fakat bu yol çile yoludur, eza var, cefa var, ama biliyorum sizde de vefa var.” 2016 yılında Trump’ın beklenmedik bir zafer
14 Mayıs’a günler kala seçime şiddet karıştırılmasının örneği 7 Mayıs’ta Erzurum’da görüldü. Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını dinlemeye gelen kitleye taşlar ve su şişeleriyle saldırıldı. 17 kişinin yaralandığı saldırıya polis müdahale etmedi, gözaltına alınan olmadı. Erzurum’daki olayların gece de devam ettiği ve MHP bayrağı taşıyan bazı grupların sokaklarda yürüyüş yaparak İYİ Parti
14 Mayıs cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine bir hafta kala ittifaklar ve siyasi partiler kilit önemdeki mitinglerini gerçekleştiriyor; katılımcı sayılarından, miting için seçilen alana ve verilen mesajlara kadar seçim öncesi mitingler “gövde gösterisi” yarışına dönüşüyor. Cumhur İttifakı’nın 7 Mayıs’taki İstanbul Mitingi’nden bir gün önce Millet İttifakını oluşturan siyasi partiler 6 Mayıs’ta Maltepe’de büyük bir miting düzenledi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun geçen hafta İngiltere’de yayınlanan The Economist dergisinin 14 Mayıs seçimlerini 2023’te dünyadaki en önemli seçim olarak gösteren kapak konusuna sert tepki verdiler. Bunun nedeni derginin seçimin “diktatörlerin seçimle de gidebileceğini” gösterirse bunun “küresel sonuçları” olacağını yazmasıydı. Beştepe’ye göre dış güçler yine devredeydi. Türkiye’deki seçmeni etkilemek istiyorlardı; sanki