Gece gündüz Türkiye Müzik sanat kitap yemek sinema: Müzik ve sanat festivallerinden kitaplara, arkeolojiden yemek kültürüne, sinemadan sokaklara dek Türkiye’nin zenginliklerine dair yazılar.
Birkaç gündür 6 Şubat Kaharamanmaraş depremi sonrasında “kaçırıldığı düşünülen” kayıp çocuklardan bahsediyoruz. Çünkü depremde ne olup bittiği belli değil. Yani kimın vefat ettiğini tam olarak bilmiyoruz. Ölen sayısını doğru mudur, daha yüksek midir, bilmiyoruz. 10-11 ay sonra bile enkazdan hala bazı naaşlar çıkıyor. Muhtemelen bazı çocukların naaşlarına da ulaşılamamış durumda, bazılarının ise depremden sonra binalardan
Telegraph gazetesinden Charles Hymas’ın haberine göre Manş Denizi’ni küçük teknelerle geçerek İngiltere’ye ulaşan göçmenler içinde Türkiye’den gelenlerin sayısı bir yılda üç katına çıktı. Habere göre, 2022 yılında 1,127 Türk Manş Denizini geçerek İngiltere’ye ulaşırken, 2023 yılında bu sayı 3,060’a yükseldi ve Türkiye Afganistan ve İran’dan sonra İngilere’ye küçük teknelerle gelen göçmenler sıralamasında üçüncü büyük ülke
Yükseköğretim görmüş kişiler, çalışma hayatlarında daha tatmin edici işlerde çalışırlar. Tatmin edici demekle ne kastediyoruz? Entelektüel olarak daha zengin, çalışma şartları daha rahat, prestiji daha yüksek? Bunlar da söz konusu olabilir, ama genel olarak anlaşılan, daha yüksek bir gelir elde edilmesidir. Yoksullukta eşitlendik* TÜİK verilerine göre, Türkiye’de yükseköğrenim görmüş kişilerin gelirinin sadece lise eğitimi görmüş
Suudi Arabistan’da 29 Aralık’ta oynanacak Turkcell Süper Kupa final maçına Suudi yetkililerin “Atatürk ambargosu” sebebiyle çıkmama kararı alan Galatasaray ve Fenerbahçe takımları heyetleri, sabaha karşı kalabalıkların tezahüratları ile İstanbul’a döndü. İstanbul ve Sabiha Gökçen Havalimanlarına gelen takımları desteklemek isteyen taraftar, havaalanlarında futbolcuları tezahüratla karşıladı. Fenerbahçe Sabiha Gökçen Havalimanı’na, Galatasaray takımı ise İstanbul Havalimanı’na indi. Uçakların
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), tarikat sahneleriyle tartışma yaratan Kızıl Goncalar dizisinin yayımlandığı FOX TV’ye dizide “toplumun milli ve manevi değerlerine aykırılık” olduğu gerekçesiyle üst sınırdan idari para cezası ve iki kez program durdurma cezası verdi. Anadolu Ajansı’nın haberine göre RTÜK, kuruma gelen 31 binin üzerinde şikayetin ardından Kızıl Goncalar dizisi hakkında hazırlanan izleme
Geçtiğimiz hafta sonu yayımlanan “Akademik İflas: Türkiye’de Yükseköğretimde Değer Erozyonu” başlıklı yazımın ardından, yurt içinden ve yurt dışından birçok mesaj aldım. Bu tepkiler bana, üniversitelerdeki değer erozyonu konusundaki endişelerimin, birçok akademisyenin de ortak kaygısı olduğunu düşündürdü. Yurt içinden, yurt dışından, akademik erozyonun yansımaları Yazdığım yazının, edebiyatçı ve yazar Buket Uzuner’in gözünden kısa bir özeti de
Kasım ayında bir günlüğüne gittiğim Malatya gezisinde oldukça üzücü bir görüntü ile karşılaştım. 6 Şubat depreminin üstünden neredeyse 10 ay geçtikten sonra hâlâ bazı binaların yıkıntıları duruyor ve birçok depremzede minicik konteynerlerin içinde yaşamlarını sürdürmek zorunda. Gittiğimiz toplantı öncesi yaptığımız 2 saatlik şehir gezisi gerçekten iç burkucuydu. Daha birinci basamağın “a” bendinin ancak aşıldığını görmüştük.
Erkek futbol takımlarının milyonlarca dolarlar harcanan oyuncu ve yöneticileri artık sadece sportif başarısızlıkları değil, şiddet ve mali suçlarla da Türkiye’nin gündeminde yer alıp sporseverlerin yüzünü kara çıkarırken kadın voleybolcular yeni başarılarıyla övünç kaynağı oluyor. Finalinde iki Türk kadın voleybol takımının yer aldığı Voleybol FIVB Kadınlar Dünya Kulüpler Şampiyonası finalinde VakıfBank’ı 3-2 mağlup eden Eczacıbaşı Dynavit, 3.
İnsan, çok sevdiği birisi ölünce hemen kabullenemiyor. Yasın beş aşaması olduğu kabul ediliyor: inkâr, öfke, pazarlık, depresyon, kabul. Sanırım depresyonla kabul arasında bir yerdeyiz: Boğaziçi Üniversitesi’nin ölümünü kabullenmeye yakınız. Üç sene önce üniversitemize kayyum atandığında, durumu önce anlayamadık: İnkâr ile öfke arasında gidip geldik. Bu durumun geçici olduğunu, başına bir kayyum atamakla üniversitenin değişmeyeceğini söyledik