Ankara içişleri Siyaset Kulisleri Haber Yorumlar: Ankara’nın siyaset kulislerinden derinlemesine bilgi, analiz ve tahminler veren ancak Ankara’nın ötesinde yerel siyasetin nabzını tutan haber ve yorumlar.
Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran’ın katli ile ilgili dava tutuklu sanıklardan Nevzat Bahtiyar’ın itirafı ile yeni bir boyut kazandı. İtiraf cinayetle ilgili daha fazla soru işaretine sebep olurken, köyün çocuk ölümleri ile dolu geçmişi ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından çocuklar ile ilgili yapılan araştırma raporu akıllardaki soruları arttırıyor. Narin, 21 Ağustos’ta Diyarbakır’ın
Lübnan’da durum, İsrail’in son Hizbullah saldırıların yeniden gündeme getirdiği üzere çok karmaşık ve çok daha kanlı olabilecek durumlara evrilmek üzere. Bu kadarı Lübnan için bile fazla. Ayak seslerinin Lübnan’dan sonraki adresi Suriye olabilir. Hizbullah, Lübnan halkının izlemek zorunda kalacağı, istemediği bir savaşın içine mi çekiliyor? Lübnan, bünyesinde 18 ayrı etnik, dini, mezhebi barındıran, çok parçalı
Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu, Narin Güran’a ilişkin adli belgeler ile otopsi raporu değerlendirilerek hazırladığı raporu Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Kurul, Narin Güran’ın ölümü nedenini “ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılması” olarak belirledi. DW Türkçe’nin haberine göre raporda ayrıca “Narin’in bu bulgunun dışında başkaca bir travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı” kaydedildi.
Dünya, İsrail’in bilim-kurgu türü saldırısıyla büyük şaşkınlığa uğradı. Hala “şöyle mi oldu, böyle mi oldu” diye konuşuyoruz. Hizbullah’ın, İsrail’in gözetleme yeteneklerini engellemek için uyguladığı strateji tam ters tepti ve Hizbullah kendisini vurdu. Üstelik bu hamle ile, Hizbullah’ın yetersizliği ortaya çıktı. Ya da başka şekilde söylersek, teknolojiyi üretenlerle, (satın alacak paraları olsa bile) üretemeyenlerin arasındaki fark
İsrail 17 Eylül’de Hizbullah’ın örgütsel haberleşmede kullandığı çağrı cihazları patlatarak saldırısı ardından 18 Eylül’de de örgütün kullandığı el telsizlerini patlatarak Hizbullah’a ikinci darbeyi vurdu. Lübnan Sağlık Bakanlığı Beyrut’ta ilk saldırıda öldürülenlerin bir kısmının cenaze töreninde güvenliği sağlayan Hizbullah üyelerinin ellerindeki telsizlerin aynı anda patlatılması sonucu 20 kişinin öldürüldüğü 450 kişinin yaralandığını duyurdu. Çağrı cihazlarını bombaya dönüştürerek
“Enflasyonun sorun olmaktan çıkmasının biraz daha zaman alacağı anlaşılıyor.” Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu cümleyi dün, 18 Eylül’de Türk Müteahhitler Birliğinin “Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni”ndeki uzunca konuşmasının bir yerinde söyleyip geçti. Daha 9 Eylül’de kabine toplantısı ardından Türkiye’nin kısa sürede enflasyonu düşüreceği ve düşürerek büyüyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanının 18 Eylül’de ki ifadesi tam olarak şöyle:
Akşam saatlerinde Lübnan’da bulunan Hizbullah mensuplarının çağrı cihazlarının “aynı anda” patladığı, ölü ve çok sayıda yaralıların olduğu haberi ulaştı. Olaydan İsrail sorumlu tutuluyor. Ancak çağrı cihazları nasıl patlatıldı? Çağrı cihazları nasıl patladı? İlk etapta, çağrı cihazlarının hacklenerek, Lityum pillerinin bir yazılım ile patlatıldığı gibi bir yorum vardı. Ancak bu yorumu anlamsız hale koyan sorular şunlar;
Başta Beyrut olmak üzere Lübnan’ın dört bir yanında meydana gelen ve sayısı henüz saptanamayan patlamalarda en az 9 kişinin öldürüldüğü, 200’ü ağır olmak üzere 3000 (*) kadar kişinin yaralandığı bildiriliyor. Saldırının Hizbullah üyelerinin bir süredir İsrail gizli servisi MOSSAD’ın cep telefonlarına sızmasına karşı kullandığı eski usul çağrı cihazlarının “heklenmesi” ve tek tuşla hepsinin patlatılması şeklide